Misi Kadınları’na dair

28 Eylül 2011 Çarşamba, 07:57

Bursa’nın Nilüfer ilçesinde 350 haneli, 1260 nüfuslu bir köy var: Misiköy. Vaktiyle Gümüştepe Mahallesi’ne çevrilmiş, ama köylüsü kentlisi herkesin ağzında Misiköy. Bu yoldaki girişimlerin yakında sonuçlanacağı ve köyün özgün adına resmen kavuşacağı bildiriliyor.
Anlatacağımız öykü, 2007’de başlıyor. Sivas’ta düzenlenen yemek yarışmasına Misiköy’den bir grup kadın katılıyor. Orada pişirdikleri Kestaneli Kuzu Güveç ödül kazanıyor.
Bu olay, öteden beri köyü geliştirmek için kadınları devreye sokmanın gereğine inanan sevimli, aydın kafalı muhtar Yakup Dülger’e ilham veriyor. Eşi Nagihan Hanım’la birlikte köyün kadınlarını bir araya getirmeye başlıyorlar. Geçen haziran ayında da Misi Kadınları Kültür ve Dayanışma Derneği’ni kuruyorlar. Bugün derneğin 45 üyesi var. Yönetim Kurulu Nagihan Dülger’in başkanlığında Asiye Kürklü, Semra Zambak, Sevilay Özdemir, Serap Emir, Fatma Akça ve Cavidan Görmez’den oluşuyor.
Derneğin 20 üyesi, iki grup halinde birer hafta dönüşümlü çalışarak yemeklerini ziyaretçilere sunuyor.
Halka hizmet konusunda belediyeciliğin örnek hizmetlerini sergileyen, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey Misi kadınlarının derneğine destek oluyor. Zaten köyün, doğal zenginlikleri korunarak bir turizm merkezi haline getirilmesi için Bozbey öteden beri çaba harcıyor. Bu ayın 18’inde yapılan şenlikte de köy sakinlerini bu yönde bilinçli davranmaya çağırdı.
Kent merkezine arabayla 5 dakika uzaklıktaki köyün ortasından dere geçiyor, kazların, ördeklerin dolaştığı dereye masalar konuluyor; ayaklarınızı suya sokarak çayınızı yudumlayabiliyorsunuz.
Köyde koruma altına alınmış tarihi binalar da var. Uzun sözün kısası, görülmeye değer, sıcakkanlı bir köy.

Bir yemek
Gelelim Misi Kadınları’nın ödüllü, meşhur yemeği kestaneli kuzu güvece: Kuzu eti arpacık soğanla pişirildikten sonra tepsiye dökülüyor. Ayrıca, (bir kilo ete yüz gram) közlenmiş kestane, domates, biber, safran ve tereyağı ile karıştırılıp etle harmanlanıyor. Öteki özgün yemekleri arasında keşkek ve yumurta dolması kayda değer.
Özellikle hafta sonlarında ziyaretçi akınına uğrayan köyün “favori” yemeklerinin başında gözleme ve mantı var.

Bir şiir
Mazhar Alphan’ın “Susuzluğumuz” şiiri, İnsanın Kırılgan Sesi kitabından (Mor Taka Kitaplığı):
“iki kişilik bir uyarıyız/ yasaların kör gözünde/ iki kapı arası iki komşu/ kaç darbe girişimi/ hükümetler geldi geçti/ korkulan olmadı aramızda/ bir ışık mesafesi kadar yakınız/ tutukluk yapsa da zaman/ kanamalı gün batımlarında/ çeşmelerinden hem sen akarsın/ hem de susuzluğumuz

Kaynak : Nail Güreli /Milliyet