İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Bir CHP var bende, benden içeri

Bir CHP var bende, benden içeri

10 Temmuz 2011 Pazar, 08:10

TARHAN ERDEM/Radikal

CHP'nin ülkem ve halkım için doğru yola girmesini, girmeyecekse yeni bir parti kurulmasını istiyorum.

Bugünkü yazımda çocukça iddiaları cevaplama amacıyla kendimi anlatacağım için hepinizden özür dilerim. Benim CHP’yi güçlendirmek için değil, düşmanlık hislerimin, hatta kinimin etkisiyle yazdığımı söyleyenler var!
Ne dün, ne evvelki gün; CHP içinde kendime yer aramadım, tam tersine onu içimde yaşattım. Bu nedenle ilk günden beri CHP’yi ve üst yönetimini eleştirmekteyim. Huy deyin, karakter deyin; böyle başladı, böyle devam ediyor.

Gençlik kolu, il yönetimi

Ocak, gençlik kolu derken İstanbul il yönetimine ilk kez, yönetim listesinin dışından genç delegelerin desteğiyle 1962 kongresinde seçildim, 9 ay sonra üç arkadaşla kuruldan istifa ettik. Hep böyle oldu, bunca yıl bu kadar kurula girdim, yönetimle tam uyum içine giremedim; nedeni, daha çok ve verimli çalışmak istiyordum.
Her seçildiğim yere, bizim zamanımızın deyimiyle ‘parti büyüklerimin’ önerisiyle aday oldum; bir dönem milletvekilliği adaylığı dışında, seçilmediğim ama aday olduğum bir yer hatırlamıyorum.
1972 kurultayından sonra parti genel merkez yönetimine seçilenlerle çok farklı düşünmeye başladım. Her konuda, “Ne dersek halk bizi tutar” ya da “Ne dersek kaşımızdaki parti oy kaybeder” arayışı, her konuda, her sorunun görüşülmesinde belirleyiciydi. 1969 sonrasında parti yönetimine yapışan bu hastalık, bugün de aynen, hatta daha da yakıcı olarak sürmektedir.
Bu dönemden sonra 1977’de önseçime girdim ve milletvekili seçildim. Sayın Ecevit ilk kabinesine beni de aldı. Güvenoyu alamadık; hemen söyleyeyim, o üç hafta içinde Başbakan’la uyum sağlayamadım, sonraki dönemde de parti politikalarını memleket yararına görmeme huyum devam etti. O günlerin parti yönetiminin savunulacak tarafı yoktu, Demirel’in Adalet Partisi de duruma hâkim olamıyordu.
1977 seçiminde CHP yüzde 41,4, AP yüzde 36,6 oy almıştı. İkisinin toplamı yüzde 78’in üzerinde olan bu iki parti gelen dalgayı fark ediyor, gereğini yapma cesaretini gösteremiyordu. Askeri darbe siyasal hayatı dağıttı; amaç, siyaseti yeniden kurgulamak ve kurmaktı.
Halkı tanımayanların bildiklerine ve düşüncelerine göre siyaset kurulamazdı, dağınıklık sürdü, ilk seçimlerde ‘oluyor’ sanıldı, 1969’da başlayan istikrarsızlık sürdü; siyasete seviyesizlik bulaştı, en yüksek makamlara kadar yayıldı.
Askeri darbeden sonra eski CHP’li bazı çevreler, ‘nasıl parti’ sorusunu cevaplamaya çalıştı; değişik toplantılar başladı. 1992’de CHP’nin yeniden kurulmasını sağlayan kanun çıktı; CHP yeniden kuruldu. “Gümbür gümbür kurulmalı” görüşünü savunan Baykal hizbi, “Nasıl parti olmalıyız” sorusuna kafa yoranları yendi.
1999 seçiminde parti, barajı geçemedi. Altan Öymen’in başkanlığında, genel sekreter oldum. Parti Meclisi’nde demokrasiye geçişe inanmayanlar çoğunluktaydı; buna karşın üyelik kayıtlarını yeniledik, örgütün katılımıyla parti içi demokrasiyi getirecek tüzük ve parti programı tasarıları 800’ün üzerinde örgütün katıldığı toplantılarda hazırlandı. Parti Meclisi bir ilçenin, 2900’ü sahte, 3400 yenilenmiş üyesini kabul edince yenilenen merkez yönetim kurulu seçiminde kaybettik ve kurultaya gidildi. Yeni seçilen Parti Meclisi ilk toplantısında üye yazım yönetmeliğini değiştirdi.

İstifam

Altı ay sonra ben ve birlikte çalıştığımız üç arkadaşla partiden istifa ettik. Demokratik Cumhuriyet Progamı toplantılarına devamı ve Radikal’de yazmayı sürdürdüm.
2002 seçimlerinde Baykal liderliğinde CHP yüzde 20 oy alarak ana muhalefet partisi oldu. Baykal eskisi gibi, “Oyumuzu nasıl arttırırız” arayışı içindeydi. Fırsat buldukça siyasal hayatta sorun çıkarmaktan geri kalmıyordu. Dönemin başlarında tanımı koymuştum, 2 Mayıs 2003 tarihli yazımı şu cümle ile bitirmiştim: “Sonuç, Baykal başında kaldıkça CHP, günümüzün gerektirdiği muhalefet partisi olma yoluna giremez! Nokta.”
Bu tanımıma karşın, her kurultay öncesinde ve sonrasında umutla, CHP’nin ne yapması gerektiği hakkındaki görüşümü yazdım.

Halkoylaması

Yıllar geçti, henüz tam aydınlanmayan ‘kaset olayı’ Baykal’ı genel başkanlıktan ayırdı. Kurultay, Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlığa seçti. Halkoylamasından önce ve sonraki kurultay öncesinde Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmek istedim, lütfen kabul ettiler. Halkoylamasında anayasa değişikliğine karşı çıkılmaması gerektiğini, ekonomide büyüme nedeniyle yoksullaşma söyleminin yanlışlığını, halkın en derin bilge olduğu inançlarımı açıklıkla söyledim.
Son kurultaydan önce de Kılıçdaroğlu’na yeni Türkiye programı hazırlamasını, çarşaf liste ve önseçimi savunmasını ve uygulamasını önerdim. Umudumu kaybetmeden, “Seçim beyannamesini bekleyelim” diye yazdım. Her gün konuşuluyor, ertesi gün farklı şeyler söyleniyordu. Seçimden sonra, parti içi demokrasiyi ihya edecek, raflardaki tüzük tasarısının yürürlüğe konularak altı ay içinde yeni yönetimin seçilmesini önerdim.
Tam bu sırada CHP lideri, yargının yürütmenin emrinde olduğu kabulüne dayanan bir zan ile Meclis’e girmeme kararı aldı ve grup kararı gibi ilan etti. Hükümet ve iktidar partisinden, yargı kararlarını kaldırma yetkisine, yargıdan hükümlerini geriye doğru geçersiz kılacak karar almalarını istiyordu!
Bu özeti şunları okuyucuya bildirmek için yazdım: Ben ülkemin ve halkımın iyi yönetilmesinin koşullarından biri olarak, CHP’nin kırk yıl geride kalmış ciddiyetini yeniden üstlenmesini istiyorum.

Doğru yola girmeli

Beni CHP’ye ‘düşman’, ‘kindar’ ve başka sıfatlarla nitelendirenler görüşlerimi değil, olmayan duygularımı varmış gibi eleştiriyorlar. Siyasal ideale sahip olmayanlar, benim davranışımın da duygusal olduğunu sanıyorlar; beni anlayamıyorlar.
Yukardan beri anlatıyorum, bütün hayatımda karınca kararınca siyaset denizindeki çabalarımda ‘ben’ yoktum, 80 yaşına gelirken mi kişisel duygularımla hareket edeceğim? Ben ülkem ve halkım için CHP’ye girdim ve orada öylece kaldım. Şimdi de vatanım ve halkım için onun doğru yola girmesini; girmeyecekse yeni bir parti kurulmasını istiyorum. Bugünkü yönetimle parti, doğru politikalar mı savunacak? Partinin bugünkü gibi kalmasını isteyenler Türkiye’ye iyilik mi yapıyorlar? Keçi inadıyla halka nasıl hizmet edilecek?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız