İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Avrupa heyecanı neden dindi?

Avrupa heyecanı neden dindi?

27 Şubat 2011 Pazar, 08:29

Ruşen Çakır/Vatan

Eğer Sarkozy birkaç saatliğine de olsa Türkiye’ye gelip, hiç çekinmeden “Sizi AB’de istemiyoruz, boşuna uğraşmayın” anlamına gelecek sözler ederek ülkemizin AB ile tam üyelik müzakerelerini yürütmekte olduğunu hatırlattı.

Dolayısıyla “Sarkozy ne dedi, nasıl dedi, niye dedi?” diye tartışmadan önce Türkiye’deki AB heyecanının neden iyice dinmiş olduğunu sorgulamakta yarar var.

2002 genel seçimlerinin hemen ardından yaşanan süreci hatırlayalım: Bir yandan dönemin başbakanı Abdullah Gül, diğer yandan siyasi yasaklı AKP lideri R. Tayyip Erdoğan Avrupa ülkelerinde ve hatta ABD’de tam anlamıyla bir “mekik diplomasisi” yürüttüler ve nihayet Türkiye 2004 Aralık ayında tam üyelik için müzakerelere başlama hakkını kazandı. Ne olduysa ondan sonra oldu. Sonradan Çankaya’ya çıkacak olan Gül gibi birkaç istisna dışında AKP kurmayları içinde AB’ye eskisi kadar sahip çıkan pek kimse olmadı. Bu ilgisizliğin, “AKP, AB konusunu dışarda ve içerde meşruiyet kazanmak için kullandı. Aslında Türkiye’nin AB üyeliğini samimi bir şekilde istemiyorlar” şeklinde yorumlara yol açtığını biliyoruz. Fakat şunu da biliyoruz ki Başbakan Erdoğan her fırsatta AB üyeliğini “bir medeniyet projesi” olarak tarif ediyor ve bu uğurda yılmadan, usanmadan çalışacaklarını tekrarlıyor.

Eğer Erdoğan sözlerinde samimiyse Türkiye AB konusunda neden kaydadeğer ilerlemeler sergileyemiyor? Bu sorunun cevaplarını önce AB’nin kendi içinde arayacak olursak birçok noktanın altını çizmek gerekiyor. Örneğin:

1) AB’nin yaşadığı bir dizi sıkıntı nedeniyle daha fazla büyümekten iyice korkar olması;

2) Güney Kıbrıs’ın tam üye olmasının ardından Türkiye’ye çıkarttığı ve kısa vadede nasıl çözülebileceği belli olmayan sorunlar;

3) Avrupa kamuoyunun ciddi bir kesiminde ve yönetimlerin bazılarında hakim olan Türkiye’yi istememe yaklaşımının etkisini kaybetmeden, hatta yer yer artırarak sürmesi;

4) Bu bağlamda bir zamanlar Türkiye’ye AB yolunda en fazla destek vermiş olan Chirac’ın yerini Sarkozy’nin, Schröder’in yeriniyse Merkel’in alması ve bu ikilinin Türkiye’yi dışlama konusunda hep birlikte hareket etmeleri...

Artık “milli dava” değil

Şimdilik burada kesip Türkiye’nin AB serüvenini sokan iç nedenlere bir göz attığımızda ilk olarak karşımıza, belli bir aşamadan sonra AB konusunun iç politikadaki cazibesini kaybetmiş olması çıkıyor. Bir seçimden çıkıp diğerine giren, seçim olmadığı zamanlarda da referandumlara sahne olan bir ülkede, söyleminde daha çok popülist öğeleri öne çıkaran bir iktidar partisinin, meyvelerini ilerde (o da belki) toplayacağı bir şey için bugünden birçok fedakarlıkta (AB ile uyum için gereki olan, ama hayata geçtiği anda toplumun belli kesimlerinin tepkisini çekmesi muhtemel birtakım düzenlemeler) bulunmaya pek yanaşmaması anlaşılır bir şeydir. Fakat AKP’nin AB stratejisinin “anlaşılır” olması “doğru” olduğu anlamına gelmiyor. Hatta bu “anlaşılır” strateji yüzünden AKP’nin kendi bindiği dalı kesmekte olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Şöyle ki iktidar partisinin ipin ucunu bırakması, son örneğine Sarkozy’nin kısa ziyaretinde tanık olduğumuz, AB çevrelerinden sık sık gelen yer yer hakaretamiz ve aşağılayıcı dışlamalarla birleşince kamuoyunun AB’ye ilgi ve desteği giderek azalıyor. Bunun sonucunda AB’ye tam üyelik bir “milli dava” olmaktan çıkıyor.

İşin ilginç ve acı olan yanı, Türkiye’de AB taraftarlığının düşmesinde, sağlı sollu AB düşmanlarının hemen hemen hiç etkili olmamalarıdır. Herhalde geldiğimiz noktada en fazla sevinenler de onlardır.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız