İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Gazeteciliğimizi tartışamıyoruz.

Gazeteciliğimizi tartışamıyoruz.

27 Şubat 2011 Pazar, 08:27

Okay Gönensin/Vatan

Her şeyi bol bol tartışıyoruz. Siyaseti tartışıyoruz, en uç fikirleri tartışıyoruz. Federasyon bile tartışılıyor. Siyasetçileri en ağır biçimde tartışıyoruz. Futbolu da ekonomiyi de en ağır biçimde tartışıyoruz.

Gazeteciliği ise, ülkemizdeki “gazetecilik”leri tartışamıyoruz. OdaTV baskını ve sahibinin tutuklanması üzerine “misyon gazeteciliği” üzerine küçük bir tartışma oldu, ama devam edemedik. Böyle bir tartışmada konu olması gerekenler hapiste olunca tartışmak çoğumuza pek uygun gelmedi.

Doğrusu şu ki, ülkemizdeki hem bölünmeyi hem demokratik gelişmeyi, hem geleceği daha sağlıklı tartışabilmemiz için, önce gazeteciliğimizi tartışmamız gerekiyor.

Taraftar gazetecilik veya yandaş gazetecilik bir suçlama olarak havada uçuşuyor ve yandaşlık, taraftarlık sadece iktidara yakın olmak gibi algılanıyor. İşin aslına bakılırsa kamuoyunda “yandaş” sıfatını bir taraf, başarılı bir şekilde diğerinin üzerine yıktı. “Yandaş” sıfatı, kayıtsız şartsız bir taraftarlık anlatıyor. Oysa kendisine “yandaş” sıfatı yapıştırılmış olanlar kadar hatta daha fazla olarak karşı taraf da “yandaş” kaynıyor.

Hükümetin hiçbir icraatını eleştirmemek, hükümet partisi ve liderinin her dediğini doğru kabul etmek kadar her yapılanı, her söyleneni yanlış kabul etmenin de “yandaşlık” olduğunu görmemekte ısrar ederek gazeteciliği tümüyle bir “taraftarlığa” dönüştürmek yaygın bir ruh hali oldu.


***


Bir siyasi parti organı olarak gazete çıkarılabilir, televizyon yayını yapılabilir, ama bu faaliyette yer alanların asıl kimliklerinin gazeteci olmadığını, “partici” olduğunu görmediğimiz ve gizlediğimiz zaman gazetecilik toplumun en az güvendiği kurum haline gelir, gelmiştir.

Gazetecinin görüşleri olabilir hatta olmak zorundadır ki toplumu, dünyayı ve olayları tahlil edebilsin. Bununla birlikte, kendi görüşü olması “her haberi”, “her bilgiyi” topluma ulaştırmasına bir engel teşkil edemez.

“Merkez gazetecilik” diye bir niteleme de yakın zamanlarda ortaya çıktı. “Merkez” sözüyle kastedilen, değişik fikirlerle birlikte “her haberi” verme çabası içinde olan, haberi kendi görüşüne göre gizlemeyen veya görmezden gelmeyen gazetecilik ise, böyle bir tanıma gerek yok, çünkü bunun adı sadece “gazetecilik”tir.

“Gazetecilik” yapabilmek için de öncelikle bu işi sevmek ve meslek olarak benimsemek gerekiyor. Fakat ne yazık ki mesleği sevmeyen, işlevine de inanmayan, gazeteciliği sadece bir “nüfuz” ve “zenginleşme” imkânı olarak gören kimilerinin öne çıkması toplumumuzu gazetecilikten soğutmakta çok etkili olmuştur.

Kimileri kendisini “misyon sahibi” olarak görüyor olabilir.

Ne var ki bu kişilerin “misyon gazeteciliği” diye bir faaliyet tarzını ortaya çıkarması, istihbarat ve psikolojik savaş çalışmasıyla gazeteciliği birbirine karıştırması yine “gerçek yandaş” tarafın başarılı bir operasyonu olmuştur.


***


Siyasi iktidarla ilişkileri, iktidarın medyaya yönelik baskı girişimlerini yandaşlığın gerekçesi olarak göstermek sadece kılıf uydurmaktır. Siyasi iktidarlar zaten gazetecileri sevmezler. Bizde, İnönü dâhil, Menderes dâhil, Demirel dâhil, Özal dâhil, 12 Eylül askeri yönetimi dâhil, Çiller dâhil, Yılmaz dâhil bütün siyasi iktidar sahipleri basınla oynamış, kendi “yandaş medya”larını yaratmak istemişlerdir.

Yine de bütün bu girişimlerin karşısında duran bir gazetecilik, gazetecilik görevini yerine getirmekten başka amacı olmayan meslek insanları olmuştur. İ

ktidarın gazetecilikle ilgili doğrudan ve dolaylı uyguladığı, rahatsızlık yaratan icraatlarına her gazeteci tepki duyabilir. Ancak bunlar gazetecilik görevini yerine getirmemek için bir bahane olarak kullanılamamalıdır. Tersi olduğunda bir değil, iki türlü ‘yandaşlık’ ortaya çıkar ki, şu anda buna çok yaklaşılmıştır.


***


Kendini “merkez medya” içinde sunarak, “misyon gazeteciliği”ni yüceltmeye çalışanlara düşen, gidip doğrudan benimsedikleri misyon için çalışmaktır. Örneğin yeni bir gazete çıkacak. Küçük bir siyasi partinin bu gazetesinin, daha önceki gazete ve dergilerinde olduğu gibi gazetecilik yapacağına da kuşku yok. Yasalar içinde kalmak koşuluyla bunu yapmalarında herhangi bir sakınca yoktur da, bunu “gazetecilik” olarak sunduğunuz, orada olmaya imrendiğinizi yazdığınız zaman yapmanız gereken hemen oraya gidip, o “misyon” için çalışmaktır.

Bu gerçekleri görerek tekrar gazeteciliği tartışmamız gerekiyor. Tartışmadığımız, özellikle de gazeteciler tartışmadığı sürece, bütün kavramlar yine birbirine karışmış halde insanların kafalarını karıştırmaya devam edecektir.

Toplumun medyayı ve gazetecileri “çıkar-iktidar” ikilisinin peşinde görevini ihmal eden bir “sektör” olarak görmekten çıkabilmesi için gazeteciliğin açık tartışma alanına girmesi şart olmuştur.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız