Keyifli bir tatilin ardından ilk yazımı CHP’ye ayırmak zorundayım gene…
Yemin krizi, olağanüstü kurultay talebi ve il kongresi bilmecesi derken, CHP yine gündemin birinci sırasında…
Dün, eski il başkanı Gürhan Akdoğan, imzacıların öncüsü konumuyla, topladıkları imzaları genel merkeze vermeyeceklerini açıkladı.
Gerekçeyse, ülkenin içinde bulunduğu kritik günlerde, CHP’yi olağanüstü kurultay gündemiyle meşgul etmemek.
Ancak Akdoğan, ellerinde 583 imza olduğunu öne sürerek, bir bakıma, “Gerekli imzaları toplayacak güçteyiz” mesajı verdi genel merkeze…
Bu noktada, iki farklı görüş ortaya çıktı…
Birinci görüşü savunanlar, Akdoğan gibi, CHP’yi kaosa sürüklememek için imzaların kullanılmadığını söylüyor.
Ancak bir de yeterli imzaların toplanmaması nedeniyle geri adım atıldığını düşünenler var…
Ben de aynen böyle düşünüyorum.
Eğer, muhaliflerin elinde yeterli imza olsaydı, bir dakika bile düşünmeden kurultay düğmesine basarlardı.
Hele bu işin öncülüğünü Baykal ve Sav ikilisi çekiyorsa.
Yine de, toplanan yüzlerce imza küçümsenemez.
Üstelik imza verenler arasında, onlarca eski milletvekili, il ve ilçe başkanı bulunuyorsa...
Kurultay toplamaya yeterli olmasa da bu imzalar genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ve ‘Yeni CHP’nin mimarlarına önemli bir mesajdır.
CHP’nin önemli bir bölümü, yeni politikalardan ve PM’deki bazı isimlerden rahatsız olduğunu topladıkları yüzlerce imzayla gösterdi.
Peki şimdi ne olacak?
Akdoğan, 9 Temmuz’da toplanacak Parti Meclisi’nin kendiliğinden kurultay kararı almasını beklediklerini söylüyor ama laf ola beri gele…
PM’nin kendiliğinden seçimli bir kurultaya gitmesini hiç kimse beklemiyor.
Böylelikle, seçimli olağanüstü kurultay meselesi uzun süre gündeme gelmeyecek.
Ancak, CHP’nin vakit kaybetmeden tüzük ve programını değiştirecek, iç yapısını demokratikleştirecek bir kurultayı toplaması gerekiyor.
İl kongresi neden yapılamıyor?
17 Temmuz’da toplanması gereken CHP il kongresi, genel merkezin daha doğrusu genel başkan yardımcısı Sena Kaleli’nin isteği üzerine iptal edildi…
Böylece, iki kez atanan geçici il yönetim kurulunun yerine üçüncüsünün atanması gündeme geldi.
Zihinlerde soru işareti bırakan bu hamle, irdelenmeye değer.
Genel merkez yöneticileri il kongresinin yapılmasını neden istemiyor olabilir?
CHP’yi ve siyaseti az çok takip edenler, Kaleli’nin istemediği bir adayın sandıktan çıkması kaygısıyla kongrenin iptal edildiğini öngörebilir.
Veya, Kaleli’nin istediği adayın sandıktan çıkmaması kaygısı…
Kaleli’nin il başkanı olmasını istediği ismin Dr. Bülent Aslanhan olduğu öne sürülüyor…
Aslanhan’ın kongrede il başkanı seçilemeyeceği ihtimali çok yüksek…
Çünkü, halen Osmangazi delegelerine Gürhan Akdoğan, Yıldırım delegelerine Ali Nihat Irkörücü ve Nilüfer delegelerine Metin Çelik hakim…
Yani, 3 büyük merkez ilçe, bu üç ismin elinde.
Ayrıca, önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, CHP ideolojisinden uzak olduğu için Aslanhan’ın il başkanı olması ihtimali çok düşük.
Dün konuştuğum birçok CHP’li de aynı şeyi düşünüyor.
Ancak, Aslanhan’ın il başkanı olmasından öte atamayla gelecek olması daha vahim bir durum.
Nitekim, genel merkez eğer atama yoluyla il başkanı tayin ederse, istediği ismi dayatmış olacak.
Dahası, tüzük çiğnenecek ve görevden alınan il yönetim kurulunun yerine en geç 45 gün içinde kongre yapılması maddesi ihlal edilmiş olacak.
Bu madde, genel seçimler gerekçe gösterilerek zaten bir kez ihlal edilmişti.
|