|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Ders notları!
27 Şubat 2011 Pazar, 07:57
L.DOĞAN TILIÇ/Birgün
|
|
Gazetecilik öğrencileriyle yaptığım ilk derste elimde boş kağıtlardan oluşan bir dosya, bir de boş telefon defteri olur.
“Bunlar doldukça gazeteci olursunuz” derim, “bunlar ne kadar nitelikli ve iyi dolarsa, siz de o kadar nitelikli ve iyi gazeteciler olursunuz.”
Şimdi bilgisayar icat oldu mertlik bozuldu ya, benim o yıllar önce elimde tutup gösterdiğim boş beyaz kağıtlar artık eski etkiyi yapmıyor galiba. “Bu kağıtlar” derdim, “sizin arşiviniz olacak”.
“Arşiv bir gazetecinin olmazsa olmazıdır. Arşiv yapacağım diye uğraşırsanız zorlanırsınız.
Sıkıcı olabilir.
Ama günde birkaç dakikanızı ayırın.
O güne ilişkin notlarınızı yazın.
Boş bir kağıdın tepesine ‘sakız’ yazın sözgelimi. ‘Sakız’dan haber mi olur, demeyin. Birkaç gün sonra bir reklamdan etkilenip, altına sakızın diş ve ağız sağlığı açısından önemine ilişkin not düşersiniz.
Bir Orta Asya ya da Ortadoğu seyahatinde pazarlarda, bakkallarda satılan Türk sakızlarını görüp onun ülke ekonomisi içindeki yerine dair bir şeyler kararlarsınız.
Belki bir Hollywood filminde bir ülkeyi işgal eden ABD askerlerinin sempati için çocuklara sakız dağıttığını görür, sakızın emperyalizmin kültürel araçlarından birine dönüştüğünü düşünür, not edersiniz.
Bir süre sonra tek sözcükle başladığınız kağıt dolar. Öyle fazla da zorlanmadan sakız konusunda bir makale yazacak arşiv malzemeniz oluşur.”
Artık, arşivler bilgisayarda yapılıyor tabii. Telefon defterlerinin yerini de telefonların hafıza kartları aldı.
Olsun, ben telefon defterini de gösterip; “Bu sizin için ilişki demek” derim.
“Bu defterdeki numaralar arttıkça, kaynaklarınızın sayısı artacak. Ne kadar çok ve çeşitli kaynağa ve ne kadar zengin bir arşive sahipseniz, o kadar iyi gazeteci olursunuz.”
Sonra, kaynakla gazeteci arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiğine dair konuşuruz. Mesafeli bir yakınlık! Dilediğinde ulaşabileceğin ama laubali olmayan saygın bir ilişki. Vesaire, vesaire…
Son zamanlarda, bu ders notlarımı yırtıp atsam mı diye düşünüyorum.
Kaynakları ve arşivi pimi çekilmiş bomba gibi çalışma odalarında duruyor gazetecilerin. Bilgisayardaki arşivinize sizin koymadığınız şeyler konabiliyor uzaktan.
Telefon rehberinize “sehven” yüzlerce numara yüklenebiliyor. Sonra, al başına belayı!
Yolun yarısını çoktan tüketmişler neyse de, gazetecilik adayı öğrencilerin hayatlarını bu türden tehlikeli ders notlarıyla karartmanın anlamı var mı?
Ne hale geldi memleket!
Nuray Mert, soyadı gibi bir duruşla ve de akademik bir kaliteyle düşüncelerini ortaya koyuyor yıllardır.
“Türkiye’de siyasetin ‘sivil otoriter’ bir yere savrulmasından” duyduğu kaygıları ifade ettiği için, OdaTV aramasından basına sızdırılan bir mektup nedeniyle “bilinçli bir itibarsızlaştırma harekatının hedefi” haline getirileceğini düşünüyor. Söyledikleri ve yazdıkları yüzünden “sıkıntısız bir hayat yerine sıkıntılı bir hayatı” göze alması gerektiğine inanıyor ve “Hodri meydan” diyor.
Son derece olağan durumların “kahramanlık” ve “meydan okuma” gerektirdiği iklimlere demokrasi denmiyor!
Ahmet Şık… Radikal’de yaptığı haberlerden tanıdığım bir “muhabir”. O da OdaTV’de çıkan “belge”lerden dolayı başına bir çorap örülmesini bekleyenlerden.
Çoktan karalama ve itibarsızlaştırma harekatının hedefine kondu bile.
Belli ki, bir arşivi varmış Ahmet Şık’ın. Arşivine ve kaynaklarına dayanarak kitap yazmaktaymış.
O kitap için polis kaynaklarıyla konuşmuş… Nokta’da “darbe” haberleri yaparken “liberal”, sonra devlet içindeki cemaat yapılarına dikkat çeken kitap hazırlarken “ulusalcı-darbeci” yapılıvermiş. Yaptığı işe “Bu gazetecilik” demek artık ne kadar zorlaştıysa, arşivinin ve kaynak ilişkilerinin kurbanı edilmek isteniyor Şık.
Ahmet Hakan, Soner Yalçın olayından çıkardığı 11 dersi yazmıştı geçen gün. Beşinci ders: “Hemen ve derhal bilgisayarımdaki bütün notları temizlemeliyim.”
Ben de “Artık” diyorum, “çocuklara arşiviniz kaynaklarınız olsun demekten vaz mı geçsem.” Bu iş bayağı tehlikeli olmaya başladı. Yakmayayım sabileri!
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|