|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Seçilen tutukluysa, seçen de 'tutukludur'
04 Temmuz 2011 Pazartesi, 08:53
Celalaettin CAN/Özgür Gündem
|
|
AKP'nin, 12 Eylül referandumunda kullandığı hukuki argümanları hatırlayalım. Hani 'Yüksek Mahkemeler başta olmak üzere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 12 Eylülcü statükonun bir parçası olmaktan çıkarılıp sivilleşecekti, yargı iktidardan özerk, kararlarında özgür olacak, sadece hukuka bağlı olacaktı'. Ne oldu?
Doğru! Yargı sivilleşti. Öyle ki sivilleştikçe, haki öz, yeşil renk aldı. Haki 'Evrenizm', yeşil 'Tayyibizm' ile boyandı, katmerlendi.
Doğru! Yargının kontrolü el değiştirdi. Öyle ki yeni muktedirler yargının dümenine sarıldıkça hukuk geriledi. Temelde ise bir şey değişmedi. 2007'nin 12 Eylül hukuku vekil seçilen tutuklu Sebahat Tuncel'i salıverirken, 2011'in 12 Eylül karşıtı(!) hukuku aynı durumda olan vekilleri salıvermedi.
AKP'nin 12 Eylül referandumunda kullandığı siyasi argümanları da hatırlayalım. Uzun bir sessizlikten sonra referandum öncesinin yazında silahlar patlamıştı. AKP, 'silahların susmasının, referandumun istikrar içinde geçmesinin demokratikleşmeye katkısından' dem vuruyor, bu doğrultuda 'aracılar' da dahil çeşitli yöntemlere başvuruyordu. Silahlar sustu. Referandum istikrar içinde geçti. Bu kez '12 Haziran Genel Seçimler sürecinin istikrar içinde geçmesinin demokratikleşme ile ilişkisi' kuruldu. En küçük aksi bir tavır alışılagelen kavramlarla 'Ergenekoncu olma' ile suçlandı.
AKP'nin bu politikalarına karşılık, Özgürlük Hareketi, umudun kaybolmaması, belki de umut yaratmak için ortamı germemeye, kardeşlik köprülerini atmamaya çalıştı. Barış ve kardeşlik politikalarında ısrar ettikçe sonuç da aldı. Emsal olsun, MHP tipi milliyetçiliğin gerilemesi, barışın toplumsal koşullarının eskiye oranla daha bir olgunlaşması bu politikanın sonucu olarak ortaya çıktı. Ne var ki milliyetçilik bayrağını bu kez Tayyibizm devraldı. MHP'ye nispet 'milliyetçilik öyle değil böyle yapılır' dercesine seçim kampanyasını radikal bir BDP/PKK karşıtlığı temelinde yürüttü. 'Biz olsak Öcalan'ı asardık', 'tek millet, tek dil, tek devlet...' cümlelerini dilinden düşürmedi.
Seçimleri milliyetçi kampanyayla tamamlayan AKP'nin sonrasında, en iyi niyetli bir ifadeyle en azından kısa dönemde Kürt meselesine 'yumuşak iniş' yapacağı, demokratikleşme sürecinin önünü açacağı beklenemezdi. Nitekim YSK seçim öncesinden başlayarak, ÖDP ve diğer devrimci/sosyalist bağımsız adayların seçilme hakkını engellemiş, Blok adaylarına yönelimini ise Kürt halkının tepkisi durdurmuştu. 12 Haziran genel seçimleri sonrası ise, Hatip Dicle'nin gene YSK tarafından milletvekilliğinin düşürülmesi, tüm seçilmiş milletvekillerinin özel yetkili mahkemeler tarafından 'tutukluluklarının devamı' yönünde verilen kararların hukuk dışlılığı kamuoyu tarafından genel bir kabul görüyor. Kürt halkının devredilmez ve dokunulmaz hakları somutunda, halk iradesinin yok sayılması sadece askeri darbelerle olmuyor, bu durum da halk iradesine vurulmuş bir darbedir.
Çağdaş demokrasinin geldiği evre, siyasi katılım sürecinin sadece genişliğine değil, derinliğine bir kapsayıcılık düzeyidir. Seçme ve seçilme hakkı en temel insan hakları arasındadır. Seçilmişlerin tutukluluğunun devamına karar verilmesi, sadece seçilenlerin siyasi katılım ve seçilme hakkının gaspı değil, aynı zamanda seçen milyonların siyasi katılım ve seçme hakkının da gaspıdır. 'Suçluluğu hükme bağlanana kadar kimse suçlu değildir' biçiminde masumiyet karinesini düzenleyen 38. maddenin böylesine apaçık gaspedilmesi sonucu seçilenin tutuklu kalması, seçeni de 'tutuklu' yapar.
AKP'nin bu noktalarda hak, hukuk derdi kalmamış gibi. Tüm derdi Anayasa'yı tek başına yapmak. Seçim kampanyasında ihtiyaç duyduğu oy oranına ulaşmak için adeta her yöntemi mübah gördü. Olmadı. Seçim sonrasında ise 330 vekil sayısına ulaşıp referanduma gitmek istiyor. Siyasi muhalefete hareket sahası tanımıyor. Ortak siyasi yaşam alanı, kültürü yok. Beyaz bir Türk-Sünni-erkek kültür kırmasının tipik bir siyasal tezahürüne şahit oluyoruz. 'Ya hep, ya hiç' fikrinde sabitlenen Tayyibist saltık yönetim tarzı buna tekabül ediyor zaten.
Demokrasi kültüründen uzak yetişmiş, Osmanlı atalarının fetihçi ruhunda motivasyon arayan bu siyasal kadro ile parlamenter temsil meselesi nasıl aşılacak, Kürt meselesi nasıl çözülecek ve yeni anayasa nasıl yapılacak... Şimdi siyasetin çözmesi gereken sorunlardan biri de bu.
Başa Dön Önceki Sonraki Yazdır Yorum Yaz
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|