|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Erdoğan CHP ve BDP'yi süründürüyor çünkü...
30 Haziran 2011 Perşembe, 08:04
Safile Usul/Gazeteport
|
|
Başbakan Erdoğan CHP ve BDP’nin bir an önce Meclis’e girmek istediklerini biliyor ve bu nedenle de her iki tarafı da süründürüyor.
Ki, Erdoğan tüm siyasal hareketlerini güç dengelerine göre oluşturan birisi.
Açalım dediğimizi.
CHP Meclis’te yemin etmeme kararını çok zor aldı. (ki, bu karar sonuçlarının projeksiyonunun çok seçenekli belirsizliği bakımından hakikaten çok zor bir karardı)
CHP içindekilerin ağırlıklı bölümü Meclis’te hemen yemin edilmesini savunuyordu.
Ancak gerek kurultay için toplanan imza baskısı, gerek Kılıçdaroğlu ve ekibinin parti içindeki muhaliflerin etkisini dikkate alması sonucunda en azından yemin etmeme ağırlık kazandı ve uygulandı. (Kılıçdaroğlu’nun kendi iç kararına değinmiyorum bu yazıda, bu kalsın şimdi)
Fakat bu karar alınmış olmasına rağmen aslında istenen bir an önce Meclis’e girmek.
Bu nedenle de CHP’den AKP’ye, “bu işi hemen çözelim, biz de bir an önce yemin edelim” sinyalleri gitti.
Başbakan, ama, buna hiç aldırış etmedi.
“Bırakayım, biraz dağınık kalsınlar” havasını hala da sürdürüyor.
Ki, zaten de CHP’nin yemin etmemesinin ve Meclis çalışmalarına katılmamasının şu anda Erdoğan açısından bir önemi yok.
“Ekime kadar daha çok vakit var ve CHP kendiliğinden çözülür ” şeklinde bakıyor olaya Erdoğan.
Durum hatta zevk de veriyor Erdoğan’a…
Çünkü süründürmenin hazzını yaşıyor aynı zamanda.
BDP’ye gelince.
BDP’li milletvekilleri de aslında bir an önce Meclis’e girmek istiyor.
Bakmayın özerklik, ayrı merkez vs. dediklerine, TBMM’de olmayı onlar da arzuluyor.
Nitekim Başbakan’dan randevu talebi ilk olarak Şerafettin Elçi aracılığı ile BDP’den geldi.
Başbakan görüşmeyi, “Önce yemin etsinler” diye geri çevirdi.
Erdoğan BDP’nin de çok istekli olduğunu bildiği için ağırdan alıyor ve onlar için de içinden, “Biraz sürünsünler” diyor.
Başbakan BDP’nin bu sırada grup toplantısını Diyarbakır’da yapacak olmasından da çekinmiyor.
Normalde bir ülke başbakanı için etnik temelli bir siyasi partinin çok kuvvetli bir siyasi sembol olarak, grup toplantılarını kendine başkent olarak gördüğü bir şehirde yapmasına yol açma riskli bir siyasal yönetim tarzıdır.
Ama Başbakan Erdoğan şu anda kendisi açısından bir risk görmüyor.
Çünkü asker tutuklamaları nedeniyle araları çok sorunlu olsa da, Kürt meselesinde artık ortak hareket ettiği ordunun güvencesini hissediyor.
Şimdi bakın, Hasan Cemal’in Karayılan röportajında Karayılan diyor ki… (mealen)
“Öcalan’la görüşen devlet yetkilileri mayısta isteklerin kabul edilebilir nitelikte dedi ama 14 Haziran günü yapılan görüşmede aynı yetkililer Öcalan’ın önerileri hakkında bir cevap vermediler.”
Dikkat edilirse Hükümet adına görüşen devlet yetkileri Öcalan’ı oyalıyor aslında.
Seçimden hemen önce, “Tabii olabilir” diyorlar ama seçimden hemen sonra es geçiyorlar.
Çünkü Başbakan’ın amacı terör olaylarının seçim sonuçlarını etkilemesini engellemek.
Ama bunun bir adım ötesinde geçmiyor.
O noktanın ötesinde ordu güvencesi ile yaşıyor Başbakan.
Bu nedenle de BDP’ye karşı rahat ve onların Diyarbakır’ı siyasi üs tutacak olmasından korkmuyor.
“Nasıl olsa bir adım daha atarlarsa ordu var” diyor Başbakan.
Dolayısı ile BDP’yi de süründürüyor.
Kaldı ki, Başbakan’ın bu vekilleri hapisten çıkarmaya yönelik bir yasa vs. yapmaya asla niyeti yok.
Hele Engin Alan, Balbay ve Haberal; “never, ever”…
Bu önümüzdeki dönemde zaten net bir biçimde görülecek.
Başbakan şu anda anı yaşıyor sadece.
CHP ve BDP’nin aslında Meclis’e hemen girmeyi istediklerini çok iyi okuyor çünkü.
Bu nedenle de tavrı, “Biraz sürünün, ben de bunun tadını çıkarayım, sonra zaten geleceksiniz tıpış tıpış” şeklinde.
Erdoğan hesap defteri çok kabarık damarlı bir siyasetçi ve hareketlerini sadece güç durumu belirliyor.
Yani, gücünüz yoksa sizi süründürme konusunda asla tereddüt etmez.
O halde.
Başbakan Erdoğan gibi böyle bir siyaset yapıcıya arzularınızın şiddetini bu kadar belli ediyorsanız…
Siz iyi bir siyasi lider değilsinizdir.
Bugünlük bu sonuç yeterli.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|