Hayırsız evlatlara insanlık dersi.

01 Eylül 2011 Perşembe, 06:29

Eşref Tokgöz Siirtli bir devlet memuru. Siirt'te Sivil Savunma Amiri olarak görev yapıyor. Bir akşam Siirt merkezdeki evinde televizyon izleyen Tokgöz, Darülaceze'de yapılmış bir haberi izlerken derinden sarsılıyor. Haberin başrolündeki yaşlı nine, göz yaşları içinde feryat ediyor. 2 evladının İstanbul'da olmasına rağmen kendini ziyaret etmediğini belirten yaşlı nine bayramda bari kendilerini yalnız bırakması için hayırsız evladına adeta yalvarıyor. Haberi soluksuz izleyen Tokgöz işte o an farklı bir bayram yaşamayı ve yaşatmayı kararlaştırıyor. \'O an ne yapabileceğimi kendi kendime sordum. Çünkü ninenin durumu beni çok sarsmıştı\' diyen Eşref Tokgöz, ilk olarak kararını eşine açıklıyor. Eşi Nilüfer Tokgöz'ün planı kabul etmesinin ardından hemen hazırlıklar başlıyor. Bayram ziyaretleri erkene alınıyor. Ailenin bayram programı İstanbul Darülaceze'ye göre planlanıyor.

DİĞER YAŞLILARI DA UNUTMADI

Bayram öncesi yola çıkan Eşref Tokgöz eşi ve çocuklarını alarak kendi aracıyla yollara düşüyor. Tam bin 551 kilometre yol katederek İstanbul'a varan Tokgöz ailesi, ilk olarak soluğu bir markette alıyor. Bayramlaşma için çikolata ve şekerlerini alan Tokgöz ailesi diğer yaşlılar içinde hediye almayı unutmuyor. Öğlen saatlerinde Okmeydanı'ndaki Darülaceze'ye gelen Tokgöz ailesi hep birlikte kurumdan içeri giriyor. Tek tek binalar dolaşıyor ve Eşref Tokgöz Darülaceze'de aradığı nineneye ulaşmaya çalışıyor. Çünkü izlediği haberden yaşlı ninenin ismi aklında kalmamış sadece yüzünü hatırlayabiliyordu. \'Televizyonda çıkan bir nine vardı, onu arıyorum, diyerek kurum yetkililerinden\' yardım isteyen Tokgöz, sonuç alamayınca Darulaceze'de kalan yaşlılara başvuruyor. Aranan yaşlı nine 1 saatlik arıyışın ardından 6. Blok'ta bulunuyor.

SİZİ TELEVİZYONDA İZLEDİM SİİRT'TEN GÖRMEYE GELDİM

Eşref Tokgöz acılı nine 84 yaşındaki Türkan Tezcan'ın odasına girince duygusal anlar yaşanıyor. Türkan Tezcan'ın ilk önce şaşkınlık için baktığı Eşref Tokgöz \'Ben senin için Siirt'ten geldim. Televizyonda gördüm seni evlatların İstanbul'da olmasına rağmen gelmiyorlarmış. Ben de kalkıp senin görmeye ellerini öpmeye geldim\' diyor. Kısa konuşmanın ardında yaşlı nine Türkan Tezcan, Eşref Tokgöz'ün boynuna sarılıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyor.

EVLATLARINI SON BİR KEZ DAHA GÖRMEK İSTİYORUM

\'Tokgöz ailesi Türkan nineye hediyelerini takdim ettikten sonra hasbihal başlıyor. Doğma büyüme İstanbullu olduğunu belirten Türkan nine, kendisine bayram sevinci yaşatan Tokgöz ailesiyle paylaşarak hafifletmeye çalışıyor acısını. Başlıyor anlatmaya: \'İstanbullu'yum. Binbir güçlükle bakıp büyüttüğüm 2 oğlum var, ikisi de İstanbul'da yaşıyor. Ancak 1 yıldır ne arıyorlar ne de soruyorlar. Zengin oldular. Her ikisinin de durumu çok iyi. Villaları var. Biri galercilik yapıyor Bakırköy'de. İkisi de hacılığa gittiler. Oğullarıma buradan sesleniyorum. Gelsinler hasretimi gidersinler. Ölmeden bir kez daha görmek istiyorum\' Darülaceze'ye de girerken de oğulları sorun olmuş Türkan Tezcan nine için. Kurum \'Sizin iki oğlunuz var. Durumu daha düşükleri alıyoruz\' diye karşılık vermiş. Fakat Beykoz Belediye Başkanı'nın yardımları ile ancak kuruma girebilmiş.


Ne olur gelsinler

Bu insanlık örneği karşılaşmanın ilk anı oldukça duygusal oluyor. Çekinerek Türkan nineye yaklaşan Eşref Tokgöz, \'Seni televizyonda izledim. O anda içime Allah korkusu ve büyük merhamet düştü. Ailemi alıp geldim yanınıza. Bize dua et. Kızım üniversiteyi kazandı dua et\' diyor Türkan nine. Oldukça duygulanan Türkan nine ise iki hayırsız evladına 'ana yüreğini ' ortaya koyan bir çağrı yapıyor: \'Küstüm onlara ne olur gelsinler. Üre hastasıyım. Ne olur gelip de görün beni. Özlemimi giderin\'

Kaynak : Yeni Şafak