CHP'nin iyi bir muhalefet olduğunu düşünmüyorum. İyi bir muhalefet olabilselerdi AKP yüzde 50 oy alamazdı

01 Eylül 2011 Perşembe, 05:39

Yalnızlar Rıhtımı'nın kaptanı olmak isterdim
Bayram röportajlarının üçüncü gününde Batu Ailesi'yleyiz... Oyuncu Pelin Batu, Şile'deki evlerinde babası CHP Eski Milletvekili ve Emekli Büyükelçi İnal Batu'yu karşısına aldı. Daha çok siyaset üzerinden giden muhabbet, kimi zaman eski günlere, bazen edebiyata, bazen de hayallere uzandı...

Hazırlayan: Erçin DAĞ EYSEN
Milletvekilliği döneminde siyasette bazı hayal kırıklıkları yaşadığını itiraf eden İnal Batu, kızının ailenin üçüncü kuşak siyasetçisi olmasını istiyor. Eski siyasetçi Batu, ilk kez Harem Suare filminde izlediğimiz kızı Pelin Batu'nun, 'Bir filmde hangi karakteri oynamak istersin' sorusunaysa, 'Senaryosu Attilla İlhan'a ait olan 'Yalnızlar Rıhtımı' filmindeki kaptanı' cevabını verdi. Baba-kızın ilk röportaj denemesi, 'çok güzel bir gün' yorumuyla sona erdi

- Pelin Batu: Senin siyasetle uğraşman bizim hayatımızı nasıl etkiledi?
İnal Batu: Herhalde pek iyi etkilemedi çünkü 9 yıl, özellikle hafta sonları parti çalışmalarında bulunuyordum. Bu sayede, Türkiye'yi, ileri yaşlarımda da olsa, görmek, tanımak imkanı buldum. Milletvekillerinin katıldığı çok sayıda yurtdışı görev gezileri beni sizlerden epey uzaklaştırmıştı.

- P.B. : Bir yandan yoğun çalışmak, bir yandan da bizi büyütmen zor olmadı mı?
İ.B. : Annenizin mükemmel bir şekilde benim eksikliğimi doldurduğundan emin olduğumdan içim hep rahattı.

SİYASET İÇİN VAKTİN VAR
- P.B. : Benim siyasetle uğraşmamı ister miydin?
İ.B. : İsterdim ama senin o kadar değişik alanlarda yoğun ve başarılı çalışmaların var ki siyasete girmemiş olmanı eksiklik olarak görmüyorum. Ancak siyaset için de bol bol vaktin var. Günün birinde, deden ve babandan sonra üçüncü kuşak olarak parlamentoya girmeni çok isterim.

- P.B. : Siyaset gibi yoğun bir gündemde uzun yılların geçti. Bayramlar senin için nasıl geçiyordu?
İ.B. : Bayramlar gerek büyükelçilik, gerek parlamento yıllarımda hep resmi görevlerle geçerdi. O dönemlerde, eski özgür günlerimi özlemle hatırlardım.

- P.B. : Nasıl olurdu o günler?
İ.B. : O yıllarda ailece kutladığımız bayramlar ne kadar güzeldi. İstanbul'un güzelliklerini birlikte yaşardık. Moda, Boğaz ve Nevizade ilk aklıma gelen yerler.

- P.B. : Çocuklarınız için keşke şunu da yapsaydım dediğiniz bir şey var mı?
İ.B. : Prag'da komünist iktidarı döneminde sizin okuyabileceğiniz bir okul bulunmadığından uzun ayrılıklarımız olmuştu. Liseyi New York'ta bitirebilmeniz için de sizleri 1 yıl orada bırakmam gerekmişti. Keşke o yıllarda daha fazla birlikte olabilseydik.

HAYAL KIRIKLIKLARIM OLDU
- P.B. : Siyasi hayatında pişmanlıkların oldu mu?
İ.B. : Siyasette bazı hayal kırıklıkları yaşadım ama buna rağmen siyaset deneyimini yaşamış olmaktan dolayı mutluyum. O yıllar bana ülke sorunları hakkında daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak imkanını verdi.

- P.B. : Şimdiki CHP'yi nasıl değerlendiriyorsun?
İ.B. : Eskisinden daha iyi ama yeterince iyi değil.

P.B. : CHP'nin iyi bir muhalefet olduğunu düşünüyor musun?
İ.B. : Düşünmüyorum. İyi bir muhalefet olabilselerdi AKP yüzde 50 oy alamazdı. Maalesef CHP hala ciddi bir iktidar alternatifi görüntüsü veremiyor. Seçimler ve iktidar partileri her ülkede vardır, ama başarılı ve iktidar alternatifi muhalefet partileri sadece gerçek demokrasilerde mevcuttur.

KILIÇDAROĞLU UZLAŞTIRIYOR
- P.B. : Kemal Kılıçdaroğlu CHP'ye neler kattı?
İ.B. : Belirli bir üslup değişikliği, daha uzlaşıcı tavırlar sergiliyor ve sadece eleştiren değil proje üreten bir parti görüntüsüne de zaman zaman yaklaşıyor.

- P.B. : Bizim meslek seçimimize etkin olduğunu düşünüyor musun?
İ.B. : Çocukluk yıllarınızdan başlayarak sizlere arkadaş gibi davranmaya özen gösterdim. Herhangi bir yönlendirmeme gerek kalmadan kariyerlerinizi başarıyla bugünlere getirdiniz. Sürekli tartışır ve görüş alışverişinde bulunuruz ama son karar hep sana ait olmuştur.

Çifte teklif mutluluğu
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde doktora yapan ve 'Metamorfoz' isimli tezini tamamlamasına kısa bir süre kalan Pelin Batu, çalışmalarının büyük bir kısmını Şile Ulupelit Köyü'ndeki bu evde gerçekleştiriyor. Batu'nun BM çatısı altındaki Music As A Natural Resource'tan (Doğal Bir Kaynak Olarak Müzik) Türkiye'de vakıf kurması ve aynı zamanda BM'den de 'İyi Niyet Elçisi' olması için teklif aldığını ilk olarak AKŞAM duyurmuştu. Batu, kendisini mutlu eden iki teklifi de tezini tamamladıktan sonra değerlendirmeye başlayacağını söyledi.

KÜRT SORUNU HaLa ÇÖZÜLMEDİ
- P.B. : Şu an siyasette yapılanlar için yanlış olduğunu düşündüğün fikirler ya da işler neler?
- İ.B. : Türkiye hala güçlü bir sol kanadı olan bir siyasi yapıya kavuşamadı. En önemli sorunumuz olan Kürt sorunu devam ediyor. Siyaset kurumu bu konuda sonuç verici projeler üretemedi. Avrupa Birliği tam üyeliğimiz konusunda bir arpa boyu yol alabildik. Arap Baharı komşularla sıfır sorun politikasının sürdürülebilirliği konusunda ciddi kuşkular yarattı. Ermenistan açılımı da tam bir fiyaskoyla sonuçlanmış gibi görünüyor. KKTC'nin tanıtılması konusunda da yıllardır mesafe alamadık.

ŞİİRLERİNİ 2 DUBLEYLE OKUYORUM
- P.B. : Çocukluğumdan beri gördüğüm resim şu: Sen ve elinde bir kitap. Şu anda ne tür kitaplar okuyorsun?
İ.B. : Eskiden edebiyata daha fazla zaman ayırırdım. Son yıllarda daha çok biyografi, tarih ve siyaset felsefesine yoğunlaştım. Hiç vazgeçemediğim bir alışkanlığım her gün en az birkaç şiir okumaktır.

- P.B. : Peki, benim şiirlerimi en az 2 duble içmeden okuyup, anlayabilecek misin?
İ.B. : (Gülerek) Bir dubleye indirmeye çalışıyorum.

İLK ORTAK PROJEMİZ
- P.B. : Bir televizyon projesinde birlikte yer almamızı hiç düşündün mü?
İ.B. : Çok sayıda programa birlikte çıktık ama ortak bir projemiz henüz olmadı. Bugün benim için çok güzel bir gün aslında, sen ilk defa benimle röportaj yapıyorsun. Bunun için de Akşam gazetesine teşekkür ediyorum.

- P.B. : Diplomat olmasaydın hangi mesleğe girerdin?
İ.B. : Herhalde önce akademik kariyer, daha sonraki aşamada da siyasete yönelirdim.

- P.B. : Bir Türk filminde oyunculuk teklifi gelse, ne tercih ederdin?
İ.B. : Hayranı olduğum Attilla İlhan'ın senaryosunu yazmış olduğu 'Yalnızlar Rıhtımı' filmindeki kaptanı oynamış olmak isterdim.

Kaynak : AKŞAM