Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil yazdı...
“Türkiye farkı...”
“İşte bu kadar!”
“Dünya bize hayran.”
*
Nedir bu?
Yandaş medya
manşetleri.
*
Libya’daki vatandaşlarımızı tereyağından kıl çeker gibi kurtarmışız, şööyle şahane devletmişiz, böööyle muhteşem hükümetmişiz filan...
Onun manşetleri.
*
Şimdi bakın...
Bir mektup, okuyun lütfen.
*
“Çok saygıdeğer bakan!
Ankara’da yerleşik 25 büyükelçi, benim refakatimde, bakanlığınız tarafından organize edilen özel uçak ile Erzurum’daki Universiade açılışına katıldık. Ankara’dan gecikmeli havalandık. Pistin temizlenmesi için havada yarım saat tur attık. Bizi stada götürecek olan otobüs, belli ki, Erzurum’un yabancısıydı, zira yolu uzattı, Başbakan’ın davetine katılamadığımız gibi, açılış törenine de yetişemedik. Stada gelince, yer ayrılmadığını gördük, kalabalığın ortasına bırakıldık, hiçbir güvenlik kontrolüne tabi tutulmayan kalabalıkla birlikte, mücadele ederek, stada girdik, uzak bir köşeye oturduk, hiçbir yetkili bizimle temas kurmadığı gibi, 3.5 saat su bile verilmedi. Dönüş için kargaşayla otobüse bindik, otobüs şoförü büyükelçilerin tamam olup olmadığına bakmadan hareket etmeye kalktı, dışarda kalanlar oldu, zor durduruldu. Özel uçağa geldik, oradaki personelin elinde bize ait olmayan, başka isimlere ait biniş kartları vardı. Hiçbir bagaj, güvenlik veya isim kontrolü yapılmadan, biniş kartı bile istenmeden, isteyen herkes adeta yarışırcasına uçağa bindi. Hatta, TBMM Başkanı da büyükelçilerin özel uçağına binenler arasındaydı. Uçağın içinde 1.5 saat, pistte bekledik.”
*
Kim bu?
Heidemaria Gürer.
Avusturya Büyükelçisi.
Su gibi Türkçe konuşur.
“Milli gelin”imizdir.
Eşi Türk.
*
Sonuna “ünlem” koyarak “çok saygıdeğer” hitabıyla resmi mektup yazdığı kişi ise, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin devlet bakanı.
*
Yani?
*
Milli gelinimiz, zarif bir diplomat olduğu için “Yuh be kardeşim!” diyemiyor...
“Dost acı söyler” misali “Öngörü ve organizasyon rezaletisiniz” diyor.
*
Ve, Avusturya Ankara Büyükelçisi’nin bu mektubu yazmasından taaa bir ay önce, Avusturya Dışişleri Bakanlığı, Libya’da yaşayan, aralarında çifte vatandaş Türklerin de bulunduğu tüm vatandaşlarına mektup gönderiyor... “Karışıklık çıkarsa, şunları şunları yapacaksınız, şu şu numaraları arayacaksınız, şu şu noktalarda Trablus Elçiliğimiz’in şu şu yetkilileri ile buluşacaksınız” diyor. Daha Mısır patlamamış, Tunus’ta bile çıt yokken... “Libya’da karışıklığın
eli kulağında, haberiniz olsun, pozisyon alın” diyor.
*
Sonra?
Tunus yanıyor.
Mısır patlıyor.
*
15 Şubat’ta, Libya’nın karışmasına sadece 48 saat kala, Türkiye Cumhuriyeti’nin Trablus Büyükelçiliği, resmi internet sitesinde, “Libya’da yaşayan vatandaşlarımıza” başlığıyla duyuru yayınlıyor. Aynen aktarıyorum...
*
“Büyükelçiliğimiz ile temasa geçen bazı vatandaşlarımız, bazı Mağrib ülkelerinde yaşanan olaylar sonrasında, Libya’daki asayiş hakkında sorular yöneltmektedir. Libya’da güvenlik ve istikrar bakımından sıkıntı yaşanmamaktadır. Libya’da iş yapan şirketlerimizin endişe duymalarını gerektirecek durum yoktur. Vatandaşlarımızın müsterih olmaları tavsiye olunur.”
*
Vatandaş diyor ki:
“Kaçalım mı?”
Büyükelçiliğimiz diyor ki:
“Müsterih olun.”
Gördük ebemizin müsterihini!
NOT:
Hükümet, dışişleri ve istihbarat rezaletimiz ortaya çıkınca, sayısını bilmediğimiz kadar vatandaşımız silahların ortasında mahsur kalınca,
bazı vatandaşlarımız tutuklanıp, “şimdilik” bir vatandaşımız öldürülünce...
Yukarıda anlattığım skandal duyuru, Trablus Büyükelçiliği’nin resmi internet sitesinden apar topar silindi!
ANTİ NOT:
Niye sildiler? “Böyle bi duyuru yapmadık, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar” demek için sildiler. Ancak... Başbakanlık’a ait olan “müşavirlikler.gov.tr” adresine girin, Libya’yı tıklayın, “Libya’da istikrar
var” başlığıyla, kabak gibi, orada duruyor... Onu silmeyi unuttular çünkü!
|