SİLİVRİ’DEN BİR CENAZE DAHA KALKMAK ÜZERE

12 Ağustos 2011 Cuma, 09:43

Ergenekon davası 5. Yılında…
Sayısını unuttuğumuz dalgalarla, yüzlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı.
Bu süreç içerisinde birçok onur intiharı ve ölüm de gerçekleşti. Ve ne yazık ki şimdi bir yenisi daha eklenmek üzere…

Siyasi analist İsmail Yıldız’dan bahsediyoruz. SESAR Başkanı Yıdız’ın adı 30 Aralık 2004 kriptosunda da geçiyordu. O kriptoda Büyükelçi Edelman, Yıdız’ın Başbakan Erdoğan’la ilgili kendilerine bir sunum yaptığını anlatıyordu. Kriptoya göre İsmail Yıldız, Erdoğan’ın popülarite düşüşü içinde olduğunu büyükelçiliğe aktarmıştı. Ancak büyükelçilik bu sunuma ihtiyatlı yaklaşıyordu. Gerekçesini, Edelman şu sözlerle anlatıyordu:

“(…) Yıldız AKP liderliğine yaptığı siyasi strateji servisi önerisi reddedilmiş; bugünlerde ana akım muhalefetle içli dışlı olan ve komplo teorileri üreten bir web sayfasına sahip bir kişidir. (…)”
İsmail Yıldız, birçok siyasi partiye, sivil toplum kuruluşuna, devlet kurumlarına seminerler vermiş bir isimdi. 21 Temmuz 2007 tarihinde tutuklandı.

Zaman içinde Yıldız, ne yazık ki akıl ve ruh sağlığını kaybetti.
Bu bilinmesine rağmen, mahkeme hiçbir adım atmadı. Tâki kısa bir süre önceye kadar…
Geçtiğimiz aylarda Bakırköy Akıl Hastanesine kaldırıldı. Orada yaşadıkları Yıldız’ı daha kötü etkiledi. Aldığı ilaçların etkisiyle neredeyse yürüyemez ve konuşamaz hale geldi. Aşırı zayıfladı.
1.Ergenekon Davası’nın son duruşmasında; sanıklar onu gördüğünde gözlerine inanamadı. Çünkü Yıldız’ın durumu daha da kötüleşmişti.

Ancak…

Mahkeme 4 yılı aşkın zamandır tutuklu olan İsmail Yıldız’ı, yine nedense “tahliye” etmedi. Adli Tıp’a, Yıldız’ın “cezai ehliyetinin olup olmadığının” sorulması kararlaştırıldı.
Bakınız…

Yıdız’ı duruşmada görenler çok umutsuz.
Biz Odatv olarak tarihe not düşelim: Silivri’den ne yazık ki yeni bir cenaze daha kalmak üzere…


Dediğimiz gibi; bu süreç içerisinde birçok onur intiharı ve ölüm yaşandı.
Hatırlayalım mı?

İŞTE O İSİMLER

Kuddusi Okkır: Kendisi için “Ergenekon’un kasası” dendi. Ancak tahliyesinden çok kısa süre sonra (6temmuz 2008) kanserden öldüğünde, cenazesinin masraflarını muhabirler karşıladı.

Abdülkerim Kırca: Emekli albaydı. Hakkındaki iddialar karşısında 10 Ocak 2009’da Ankara’daki evinde intihar etti.

Prof. Dr. Uçkun Geray: Tahliye olduktan kısa süre sonra, 30 Ocak 2009’da kanserden vefat etti.

Behçet Oktay: Özel Harekat Dairesi Başkanı’ydı. Ankara’daki ölümü; intihar mı, cinayet mi hala şaibesini koruyor.

Prof. Dr. Türkan Saylan: ÇYDD’nin Başkanı’ydı. Evine dernek şubelerine yapılan operasyondan yaklaşık bir ay sonra, yaşadığı stresinde etkiyle kanserden hayatını kaybetti.

Ali Tatar: Yüzbaşıydı. Hakkında çıkan ikinci tutuklama istemi üzerine, 19 Aralık 2009’da intihar etti.

Berk Erden: Albaydı. Kendisi ve ailesi hakkında internette yapılan belaltı suçlamalar nedeniyle, 8 Şubat 2010’da İzmir’de intihar etti.

Erhan Göksel: Ünlü bir stratejistti. 22 Ocak 2009’da gözaltına alındı, 4 gün sonra serbest bırakıldı. Ancak bu operasyon iş yaşamını, ilişkilerini bozmuştu. Küskündü; ABD’ye gitmeye ve orada çalışmaya karar verdi. Gitti ve 21 Mayıs 2010’da hayatını kaybetti.

İlhan Selçuk: Cumhuriyet gazetesinin başyazarıydı. Çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmasına karar verildi. 83 yaşındaydı ve kalbi bu operasyona dayanamadı. İki hafta sonra kalp krizi geçirdi. Uzun süre hastanede tedavi gördü. 21 Haziran 2010’da hastanede vefat etti.

Engin Aydın: 7 Ocak 2009’da gözaltına alındı. Tutuklandıktan 11 gün sonra tahliye edildi. Ancak yaşadığı bu operasyon sonrası kansere yenik düştü. Savunmasını yapamadan vefat etti.

Kaynak : Odatv.com