Gazeteler, televizyonlar bir süredir Afrika’daki açlıktan, çocuk ölümlerinden bahsediyor. Somali, en çok vurgu yapılan ülkelerin başında geliyor. Ramazan aynı da vesile eden ‘yardım kuruluşları’ Somali için yardım kampanyaları düzenliyorlar.
Bu konuda son açıklama, Birleşmiş Milletler’den (BM) geldi. BM, Doğu Afrika’daki açlık krizinde daha en kötü durumla karşılaşılmadığını ve küresel çapta kitlesel bir müdahale olmaması durumunda, yüz binlerce kişinin açlık ve ölümle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu. Özellikle hem iç savaşla hem de açlıkla boğuşan Somali’de durumun çok kritik olduğu bildirildi.
BM’nin acil yardım koordinatörü yardımcısı Catherine Bragg, uluslararası topluma hayatların kurtarılması için acil 1,3 milyar dolar yardım çağrısında bulundu. Bragg, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Her gün önemli” diyerek, şimdiye kadar on binlerce kişinin öldüğünü tahmin ettiklerini ve yüz binlercesinin de hemen açlık ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Açlıktan daha fazla can kaybının önlenmesi için harekete geçilebileceğini ve ölümün eşiğindekilerin hayatlarının kurtarılabileceğini kaydeden Bragg, yeni yardımların dağıtılmaması durumunda gelecek dört ya da 6 hafta da kıtlık ve açlığın Somali’nin güneyindeki tüm bölgelere yayılacağını tahmin ettiklerini vurguladı.
ABD’YE UYARI
Öte yandan, merkezi ABD’de bulunan yardım örgütleri yetkilileri de Afrika Boynuzu’ndaki açlık sorunun ekim ayında yağışların olmaması durumunda oldukça ağırlaşacağını belirterek, ABD’li milletvekillerine yardımlarda kesintiye gidilme zamanı olmadığı uyarısında bulundu.
Yardım örgütleri yetkilileri, Somali, Kenya, Etiyopya ve Cibuti’yi kapsayan bölgede 12 milyon kişiyi etkileyen kıtlık sorunun yayılması endişeleri sırasında, ABD kongresinde bütçe açığının azaltılması çalışmalarında uluslararası kalkınma birimi USAID’in bütçesinde kesintiye gidilmemesi çağrısı yaptı. Temsilciler Meclisi tahsisat komisyonunun, 2012 mali yılı için USAIDS’in ödeneğinde yeni kesintiler önerdiği kaydedildi.
NEDEN?
Buraya kadar söylenenler iyi de, neydi peki bu açlığın nedeni? Afrika’da, Afrikalılara yetecek kadar besin yetişmemesi mi sorun? Dün, bu sayfada yer alan Yücel Özdemir imzalı köşe yazısı, bunun doğru olmadığını örnekleriyle ortaya koydu. Yıllardır, dünyanın dört bir yanına ‘elmas’ satan Afrika ülkeleri neden bugün, o elmasları kullananların göndereceği birkaç kırıntıya mahkum? Neden o yer altı zenginleri aynı yerin üstünde yaşayan insanları zenginleştirmiyor?
Bu soruların cevabı gayet açık aslında. ‘Her şey daha iyi olacak’ şiarıyla ortaya atılan Yeni Dünya Düzeni ve kapitalizm masallarında şimdilik kötüler kazanıyor gibi görünüyor. Ama BM’nin açıklamasında deniyor ya ‘küresel çapta kitlesel bir müdahale olmaması durumunda, yüz binlerce kişinin açlık ve ölümle karşı karşıya kalacağız’ diye. Küresel çapta kitlesel mücadele, Afrika’nın kuzeyinde başladı bile. Bu mücadele, açlık, yoksulluk ve özgürlüklerden yoksunluğa karşı halkların ortak mücadelesi olarak örülebildiği koşullarda zenginlikler halkların ihtiyaçları için kullanılabilecektir. (DIŞ HABERLER)
--------------------------------------------------------------------------------
İŞGAL, DARBE VE İÇ SAVAŞLAR ÜLKESİ: SOMALİ
Doğu Afrika’daki kuraklığın açlığa dönüştüğü Somali’ye sadece iklim ve yoksulluk değil, savaş ve otorite boşluğu da ağır darbe vurdu. Son yıllarda deniz korsanlarıyla gündeme gelen Somali 90’lı yılları da böyle kanlı iç savaşlarla geçirmişti ve 2006’da buna bir de Eşşebab örgütünün hükümeti geriletmesi ve tedhişe dayalı iktidarını ülkenin büyük bölümünde kurması eklendi.
Tarihi çok gerilere giden Somali’de çok sayıda etnik grup yaşıyor. Somali’de İslam dininin yaygınlaşmasıyla başkent Mogadişu’nun kuruluşu hemen hemen aynı döneme denk gelmekte. Mogadişu’nun MS 900 yılında kurulmasının ardından MS 1500’lere kadar Somali’de birçok şehir devleti ve krallık varlık gösterdi. Somali 19. yüzyılda İngiltere, Almanya ve Portekiz’in sömürge ve hakimiyet sahası haline geldi. Sonra kısa bir dönem Mısır hakimiyetine giren Somali, stratejik önemi nedeniyle o dönemde Eritre’yi işgal eden İtalya’nın dikkatini çekmeye başladı. İtalyanlar Alman, İngiliz ve Fransızlar arasındaki iktidar mücadelesinde İngilizlerin safını tutarak, Somali kıyılarında bazı ticari imtiyazlar elde etti, küçük Somali krallıklarının bazılarının İtalya’ya sığınması da İtalyanların bölgedeki hakimiyetini artırdı. İngiltere geri çekildi, burayı İtalya’ya bıraktı. Somali’nin adı ilerleyen yıllarda İtalyan Somalisi olarak değişti, kuzeyde ise İngilizlerin hakimiyeti sürüyordu.
1900’lü yılların başında Somali’de tarım ve ekonomide ciddi yatırımlar yapıldı, ancak yatırımlar başarılı olmadı. 1930’lu yıllarda faşist Mussolini yönetimi Somali politikasını değiştirdi ve bölgede baskıcı bir yönetim hakim oldu. 1935’te Eritrelilerle birlikte Etiyopya işgal edildi. 1940’da İkinci Dünya Savaşı sırasında Mussolini Somalisi, 1942’de İngilizlerin karşı saldırısında yenik düştü, Eritre, Etiyopya ve Somali kaybedildi.
BM 1949’da Somali’yi 1960 yılına kadar İtalya’nın vesayetine verdi. 1960’da İngiliz ve İtalyan Somalisi, Somali adı altında birleştirildi ve Aden Abdullah Osman Daar Devlet Başkanı oldu. Somali’nin ikinci Devlet Başkanı Abdurreşid Ali Şermarke suikasta kurban gidince 1969’da General Muhammed Siad Barre darbeyle Devlet Başkanı oldu.
1977 ve 1978’de tartışmalı sınır bölgesi Ogaden yüzünden Somali ile Etiyopya arasında yine savaş çıktı. Somali, 1977’de ülkedeki tüm Sovyet uzmanları kovdu, bunun üzerine Soğuk Savaş döneminin diğer süper gücü ABD devreye girdi. Washington yönetimi, 1989’a kadar stratejik önemi büyük olan Somali’yi önemli miktarlarda askeri ve ekonomik yardım yaparak etkisi altına aldı.
Diktatör Barre 1991’de devrildi. Yerine, 1993 yılında Muhammed Farah Aidid darbeyle iktidara geldi. Aidid, 1995 yılında kendisini Somali Devlet Başkanı ilan etti, ancak Aidid’in hükümeti uluslararası alanda tanınmadı. 1995 yılının eylül ayında Aidid’e bağlı güçler Baiodoa kentine saldırdı. 24 Temmuz 1996’da Aidid ve milisleri, eski Aidid yandaşları Ali Mehdi Muhammed ve Osman Ali Otto güçleriyle çatışmaya girdi. Çatışmalarda yaralanan Aidid, ameliyat edildiği 1 Ağustos 1996’da kalp krizi geçirerek öldü.
|