MİLLETVEKİLİ seçilen, tutuklu KCK üyelerinden;
Kemal Aktaş Van’da 51 bin 288 oy,
Selma Irmak Şırnak’ta 39 bin 563 oy,
Faysal Sarıyıldız Şırnak’ta 45 bin 763 oy,
İbrahim Ayhan Urfa’da 77 bin 416 oy,
Gülseren Yıldırım Mardin’de 56 bin 129 oy,
Hatip Dicle Diyarbakır’dan 85 bin 945 oy alıyor.
BDP’den bağımsız seçilen 36 milletvekili toplam 2 milyon 101 bin 485 oy alıyor.
Milletvekili seçilen Ergenekon’dan tutuklu Mustafa Balbay, gerçi bağımsız değil, CHP çatısı altında, diğer adaylarla birlikte, 1 milyon 99 bin 478 oy alıyor. Diğer tutuklu Engin Alan, gerçi bağımsız değil, MHP çatısı altında, diğer adaylarla birlikte, 258 bin 760 oy alıyor. Diğer tutuklu Mehmet Haberal, gerçi bağımsız değil, CHP çatısı altında, diğer adaylarla birlikte, 145 bin 859 oy alıyor.
Huzurlarınızda yere göğe koyamadığımız milli irade.
Şu anda Hatip Dicle tutuklu, Meclis’e gelemiyor. Nerede milli irade? Milli irade tutuklu. Milli irade hukukun üstünlüğü ile çelişiyor. Hukukla milli iradenin çeliştiği başka bir demokratik ülke var mı? Tek bir örnek verin, tek bir örnek.
İLK İŞ
Bu emsalsiz çarpıklığın nedeni 12 Eylül’den bu yana, otuz yıldır değiştirilmeyen yasalar.
Yargı yasalara uygun, “Türk Milleti adına” karar veriyor. Ama, büyük Türk Milleti adına karar verirken, büyük Türk Milletinin iradesi yok ediliyor. Traji komik.
Milli irade kavramını son yıllarda en çok AKP kullanıyor. Her fırsatta milli irade. Doğru ve haklı. Hele de, AKP için kapatma davası açıldığında, AKP ortalığı “milli irade” haykırışlarıyla inletiyor.
Parti kapatılırken, milli irade. Şimdi, milletvekili kapatılıyor. Nerede milli irade naraları?
İki dileğim var:
1-BDP serin kanlı olmalı ve sert açıklamalardan kaçınarak, Meclis’e girmeli.
2-Meclis’in toplanması, hükümetin güven oyu almasından sonra, ilk iş olarak, iktidarı, CHP’si, MHP’si ile çarpıklıklara yol açan anayasa ve yasa maddelerinin değiştirilmesi.
Mutlaka ve fakat mutlaka çare bulunmalı, işte dün Tunceli’de iki polis şehit oluyor.
Dicle’nin suçu fikir suçu
TV’lerde dün gün boyu yanlış rakam veriliyor. Milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle Diyarbakır’da 78 bin değil 85 bin 945 oy alıyor. 36 bağımsız BDP’li milletvekili içinde en çok oy alan altıncı kişi.
Aldığı oy elbette önemli. Ama, bundan daha önemli olan, Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülme nedeni.
Dicle terör örgütünün propagandasını yapmaktan dolayı mahkum oluyor, yani fikir suçu.
Hani, 2003 ve 2004’te AB kriterlerine uyum sağlamak açısından, reform yapmıştık? Hani fikirleri suç olmaktan çıkartmıştık? Hani, bizlere ters gelse de, isteyen istediğini söylecekti?
Alın işte, Dicle’nin söylediklerine katılmasak da, düşündüğünü söylüyor ve mahkum oluyor. Yetmiyor, milletvekilliği düşüyor.
Öyle Bir Geçer Zaman ki eski Yeşilçam gibi
TV’lerin en çok izlenen dizisi “Öyle Bir Geçer Zaman ki” önceki akşam sezon finaliyle ekranlara şimdilik veda ediyor.
Bu dizinin senaryosu başından sonuna kadar, eski Yeşilçam filmlerini andırıyor. Her üç, beş sahnesinde bir, mutlaka burukluk, hüzün, üzüntü, gözyaşı, ızdırap, acı bitmek bilmiyor. Dizinin çeşitli karakterleri hep acıyla boğuşmak zorunda.
Belki de, aziz halkımız rahmetli, ünlü şair Hasan Hüseyin’in mısralarındaki gibi, acıyı bal eylediği için, diziye bu kadar merak salıyor.
Aleviler CHP’ye küsüyor
CHP’de akıl tutulmasına uğrayanlar kurultay çığlıklarıyla ortalığı ayağa kaldırırken, buna çok üzülen bir kesim var:
Aleviler.
Aleviler, CHP’nin oylarını arttırmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedef alınmasını içlerine sindiremiyor. Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği nedeniyle, onun çevresinden dolaşarak, onu yıpratmak isteği olarak yorumluyor. Hele de, kurultay isteyenlerin ömürlerinde tek bir seçim bile kazanamamış olması, Alevileri daha da üzüyor.
Dün pek çok CHP’li ile konuşuyorum. Bir anlamda, küçük bir anket denebilir. Sonuç şaşırtıcı.
Parti içi muhalefeti sürükleyenlerin kurultayı toplayacak imza sayısına ulaşmaları mümkün olabilir.
Umarım, bu küçük anket yanlış çıkar.
|