Kütahya’da garip bir içki cezası!

25 Şubat 2011 Cuma, 08:05

Mustafa Mutlu/Vatan

Elimde Kütahya Valiliği’ne ait 16. 02. 2011 tarih ve 1132 sayılı bir yazı var. Bu yazı ile alkol servisi yapılan beş dernek lokalinin 15 gün içinde kapatılması isteniyor...

Ayrıca söz konusu derneklerin lokal açma ve işletme izinleri de iptal ediliyor!

Önce lokalleri kapatılacak olan dernekleri sıralayalım:

1) Kütahya’yı Sevenler Derneği
2) Genç Kütahyalı Girişimciler Derneği
3) Beşiktaş Taraftarları Dayanışma Derneği
4) Kütahya Amatör Balık Avcıları Derneği
5) Karadenizliler Kültür ve Dayanışma Derneği


***


Bu derneklerin işlettiği lokallerin ortak bir özelliği var:
İsteyenlere içki servisi de yapılıyor...

Bu içkili dernek lokallerinden Kütahya’da beş tane olabilir ama İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve diğer kentlerimizde binlerce bulunuyor...

Yanlış okumadınız; yurt genelinde binlerce dernek lokalinde içki servisi serbestçe yapılabiliyor ama Kütahya Valiliği, sırf bu yüzden beş lokali kapatmaya kalkışıyor...

Peki; Kütahya da diğer iller gibi Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı bir il değil mi?

Yoksa bu kentimiz, bilmediğimiz başka bir ülkenin yasalarıyla mı yönetiliyor?


***


Hemen açıklamaya çalışayım:

Kütahya Valiliği, bu kapatma kararını; 31. 03. 2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliği’nin geçici 4. maddesine dayanarak veriyor...

Çünkü bu geçici 4. madde, alkol servisi yapılan dernek lokallerinin kentlerdeki ‘içkili yer bölgeleri’ne taşınmalarını şart koşuyor...

Şimdi diyeceksiniz ki; o zaman Kütahya Valiliği “doğru bir iş” yapmış... Diğer illerdeki uygulama yanlış!

Acele etmeyin, çünkü Valiliğin unuttuğu küçük bir detay var:

O da Danıştay’ın, bu “içkili yer bölgesi” uygulamasını dört yıl önce iptal ettiği!

Evet; İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, “içkili yer bölgesi” tespiti uygulamasına geçmek için 14 Ekim 2005 tarihinde bir genelge yayımlamış... Ama Danıştay 8. Dairesi, Ankara Barosu’nun açtığı dava üzerine 2 Nisan 2007’de genelgeyi “oybirliğiyle” iptal etmiş...

Yani; valilere “alkollü yer bölgesi” tespit etmeleri için verilen yetki, mahkeme kararıyla düşmüş...


***


Valilerin bir görevi yasaları, yönetmelikleri hayata geçirmekse, diğer görevleri de mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamaktır.

Nasıl olur da bir vali, dayanak aldığı genelgenin mahkeme tarafından iptal edilmesine aldırmadan dernek lokallerini kapatmaya kalkışabilir?

Danıştay’ın iptal kararıyla hiçbir yasal dayanağı kalmayan bu uygulama, bir anlamda “içki yasağı” sayılmaz mı?

“Alkol satanların ve içenlerin devlet eliyle cezalandırılması” anlamına gelmez mi?


***


Bu soruların yanıtı belli! Ama ben yine de Sayın Vali’nin mazeretini kendi ağzından duymak istiyorum!


*****


RADYO 3!

Radyo 3, klasik müzik ve caz müziği ağırlıklı olarak 30 yıldan fazla bir süredir yayın yapıyor.

TRT yönetimi, Radyo 3’ün yayın alanını son yıllarda iyice daralttı, duyduğumuza göre şimdi de son darbeyi vurmaya hazırlanıyormuş... Radyo 3 frekansları, (ne tesadüftür ki tam seçimler öncesinde) Radyo Haber kanalına tahsis edilecekmiş...

Radyo 3 dinleyicileri internette bir imza kampanyası başlatmışlar ve soruyorlar:

“Çok sesli müziğe bir kanal çok mu?”


***


Bakalım; başımıza daha ne işler gelecek!


*****


GÜNÜN SORUSU

CHP’nin hafta sonunda Van’da düzenlediği toplantıya “ikinci cumhuriyetçiler” ve ayrılıkçılar katılarak görüşlerini açıklamış... Ama ne hikmetse davet edilen Atatürkçü Düşünce Derneği yöneticileri kapıdan içeriye bile sokulmamış...

Sorum; CHP yöneticilerine:

Size oy veren insanları çıldırtmak mı istiyorsunuz?