Başörtüsü engel değil

05 Ağustos 2011 Cuma, 08:38

Bakan Şahin, 'bakan yardımcılığı' için aday gösterdiği Ayşe Keşir'in bone biçimindeki başörtüsünün atanmasına engel olup olmadığına ilişkin titiz bir çalışma yürüttü.

Şahin ve ekibi, düzenlemeyi inceledi, engel olmadığı görüşüne vardı. Görev süreleri bakanla sınırlı olduğu için Devlet Memurları Yasası'na tabii olmayan 'yardımcılarına' kıyafet açısından sınırlama bulunmuyor. Şahin de Kadın Kolları'ndan beri sağ kolu niteliğindeki Keşir'i başarılı çalışmalarını dikkate alıp göreve getirmeyi uygun buldu. Vize halinde 'türbanlı başarılı kadınların önü neden açılmıyor' baskısının da karşılanması planlanıyor.

- TWITTER'DAN BİLDİRİYOR: Keşir, Twitter'i de aktif olarak kullanan isimlerden. 646 takipçisi olan Keşir, son mesajında Şahin'in Hakkari ziyaretini anlattı. Keşir, Fransız manikürü tırnaklarıyla da ezber bozan bir isim.

KEŞİR AKŞAM İÇİN YAZMIŞTI
Başı açık-kapalı demeyin
KEŞİR, geçen yıl AKŞAM'a verdiği röportaj ve yazdığı makalede özetle şu ilginç tespitlerde bulunmuştu:
- İmam hatip liseleri, 1977'de ilk kez kız öğrenci almaya başladı. Bugün, 'kızlar okula gitsin' diye pek çok kampanya yapılıyor. O günün şartlarında İHL'ler, muhafazakar ailelerin idealist kızlarının okullaşması için önemli fırsattı. Bu fırsatı kaçıramazdık. İmam hatip mezunu kızlar sonra üniversite kapısına dayandı. Bu, sosyolojik bir vakaydı, siyasi durum değildi. Onu göremedi siyasetçiler. İmam hatip kuşağının ilk gazetecilik okuyanlardanım.
- Şapka ve perukla mezun olanlar, önce mahallelerindeki ağabeylerinin işyerlerine müracaat etti. Ağabeylerinin 'hemen kucak açacağı' romantik zannı, birkaç denemede kabusa döndü. Çünkü muhafazakar işverenlerin büyük bir kısmı, liberalizm ve kapitalizmin dayanılmaz hafifliğine çoktan kapılmıştı. İş dünyasının iddialı erkekleri, sakallarını, bıyıklarını kesip, gümüş yüzüklerini attılar. Başörtülü kızlar, 'bizden başka çalışacak yeriniz yok' denilerek arka odalarda çalıştırıldı.
- Başörtülü kadın ne yazık ki hala, camiasının erkekleri tarafından yetkin olarak tanımlanmıyor. 'Televizyonculuğu kim iyi bilir?' 'Bu camianın dışındaki kızlar (başı açık)'
- 28 Şubat öyle bir travmaydı ki bağlama şeklimi değiştirdim. Sokağa her çıktığınızda Fatma Şahin'le ilgili soruyla karşılaşabiliyordunuz. Sanki savunma yapmak zorundaydım. Televizyona 'İslami kadın yazarlar' diye yazarlar çıkartılırdı. Hemen her gazeteye fakslar çekerdim, 'İslami kadın yazar yaftası beni bağlamıyor' diye. Çünkü homojenlik iddiasına karşı çıkıyordum. O dönemde başörtü bağlama şeklimi değiştirdim. 'Beni o homojenliğin içinde eritmeyin' feryadı idi.
nÖzel sektör meslek sahibi kızları çalıştırırken, 'örtülü-açık' dememeli. Başörtüsü sorununun çözümünü siyasetçilere yükleyen dindar işverenler için söylüyorum. Yanlarında üniversite mezunu örtülü kızları çalıştıracaklar, çalıştırmayı öğrenecekler.

Kaynak : Ebru TOKTAR ÇEKİÇ/AKŞAM