İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Yeni başlayanlar için AK Parti-Cemaat ilişkisi

Yeni başlayanlar için AK Parti-Cemaat ilişkisi

18 Haziran 2011 Cumartesi, 10:58

Ahmet HAKAN /Hürriyet

ZAMAN gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bir yazısında şu iki şeyi beklediklerini vurgulamış.
BİR: 30 Ağustos’taki Askeri Şûra’yı...
İKİ: Yeni Bakanlar Kurulu’nu...
Hüseyin Gülerce, bu iki alanda AK Parti’nin ilk ciddi sınavını vereceğini söylemiş.
Gülerce’yi “cemaat sözcüsü” olarak konumlandıranlar, bu beklenti karşısında tozu dumana katıyorlar.
Vay efendim, “Cemaat” dişini göstermeye başlamış.
Vay efendim, “Cemaat” hükümeti tehdit ediyormuş.
Vay efendim, yeni bakanlar ve yeni komutanlar “Cemaat”e yakın isimlerden olmazsa ipler koparmış...
Büyük konuşuyorum:
Bu tür iddialarda bulunanlar, son dönemde “AK Parti” ile “Cemaat” arasında oluşan yeni “ilişki biçimi” hakkında zerre kadar fikir sahibi değiller.
Bu yüzden...
Sallıyorlar da sallıyorlar.

İşin doğrusunu anlamak için...
Her şeyden önce...
“Cemaat’in yakın siyasi tarihte izlediği siyasi stratejiler” konusuna bakmak gerekir.
O halde hadi gelin bakalım...
Eskiden “Cemaat”, siyasi arenada şu türden stratejiler izlerdi:
“İslami parti”ye mesafe koyardı.
Erbakan’la ilişki kurmaktansa Ecevit’le ilişki kurmayı tercih ederdi.
Bölünmüş politik yapının koşullarından yararlanarak her kesimle yakın ilişki kurmanın yollarını arardı.
Herhangi bir partiye angaje olmazdı.
Dost kazanmak için özel bir çaba sarf ederdi.
Politik arenada attığı tüm adımların tek bir hedefi vardı: Cemaat faaliyetlerinin serbestçe yürütülebilmesini sağlamak.

Ve gün geldi...
“AK Parti” diye bir olgu ortaya çıktı.
“Cemaat”in AK Parti olgusuna karşı tavır ve tutumu, şöyle bir seyir izledi:
Önce herhangi bir büyük partiyi destekler gibi AK Parti’ye destek oldular: Fazla açık etmeden, alttan alta...
Baktılar ki AK Parti, gitgide daha kalıcı bir yer edecek, bu kez açıktan destek dönemi başladı.
AK Parti gücünü daha da arttırınca bu kez “ittifak” yaptılar.
“İttifak” semeresini verdi: AK Parti’ye iktidar vermek istemeyenler ile “Cemaat”i bir kaşık suda boğmak isteyenler aynı odaklardı ve ortak düşmana karşı büyük bir mücadele dönemi başladı.
Bu sürecin ardından ittifak dönemi bitti, onun yerine “kader ortaklığı” dönemi başladı.
Referandumda alınan yüzde 58’lik büyük başarı, adı konmamış “kader ortaklığı” dayanışmasını daha da pekiştirdi.
Ve en sonunda birbirlerinin içinde eridiler, ayrı gayrı olmayan bir yapıya kavuştular ve hepsinden önemlisi bu yeni yapıyı içselleştirdiler.

Kısacası...
Artık “Cemaat” demek, biraz da “AK Parti” demektir.
Artık Fethullah Gülen demek, biraz da Tayyip Erdoğan demektir.
Bu nedenle...
Hüseyin Gülerce’nin mesajını, “Ey Tayyip Erdoğan, ‘Cemaat’e kıyak yap, yoksa desteğimizi çekeriz” mesajı olarak okumak mümkün değildir.
O mesaj, ancak ve ancak “Ey Tayyip Erdoğan, aynı sudan içtik, aynı yoldan geçtik. Biriz ve beraberiz... Cesaretini kaybetme” mesajı olarak okunabilir.

Kapı kapı dolaştılar ezberi

BİR siyaset bilimci, “AK Parti’nin seçim başarısı” konusunda şöyle demiş: “Kapı kapı dolaştılar”.
Ne kadar eski, ne kadar yanlış, ne kadar ezber, ne kadar isabetsiz bir yorum bu böyle...
Adam “siyaset bilimi profesörü” olmuş ama AK Parti’nin hâlâ Refah Partisi döneminde olduğu gibi kapı kapı dolaşarak oy topladığını sanıyor. Bu seçimde AK Parti kapı kapı dolaşmadı, buna gerek duymadı. 70’inde hacı amcalar dava şuuru ile duvarlara afiş falan da asmadı, buna da gerek kalmadı.
Gayet profesyonel bir yöntemle duvarlar giydirildi, evlere reklamlarla girildi, şehirlerde Tayyip Erdoğan fotoğrafı olmayan duvar bırakılmadı.
Kısacası kimsenin yorulmasına lüzum kalmadı.

Yeni kavramlar

MİLİTAN PARLAMENTOCULUK: Ertuğrul Kürkçü, BDP’nin bağımsızları adına konuştu: “Militan parlamentoculuk anlayışıyla hareket edeceğiz”. Böylece yeni bir kavramımız oldu: “Militan parlamentoculuk”.
HELALLEŞME: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasında siyasete yepyeni bir kavram daha girdi: “Helalleşme”.
OYDAŞ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gecesi yaptığı konuşmada “Yeni oydaşlar kazandık” demesi, “oydaş” kelimesinin literatüre dahil olmasına yol açtı.
YENİDEN CHP: Kemal Anadol’un ilk kez Tarafsız Bölge’de dile getirdiği “Yeni CHP değil, yeniden CHP” sözü, “yeniden CHP” kavramını dolaşıma soktu.
MODERN MUHAFAZAKÂR: Prof. Vedat Bilgin’in AK Parti’ye oy verenler için kullandığı “modern muhafazakâr” nitelemesi de “tutan nitelemeler” arasına girecek gibi...

Melih Gökçek’in sorunu

EĞER seçim öncesi “Ben CHP uzmanıyım, elimde Kemal Kılıçdaroğlu hakkında dosyalar var” diye o ekrandan bu ekrana koşturup durmasaydı...
Ankara’da yağan yağmurun ardından...
Altı su dolan köprülerin fotoğrafları, “Ankara’ya deniz geldi” esprileri, Kızılay’da ortaya çıkan balık adam görüntüleri, sel suların yuttuğu arabalar falan...
Bu kadar dikkat çekmeyecekti.
Eh, ne demişler?
Her nimetin bir külfeti vardır.
Sen belediye başkanı olarak “İşi gücü bırakmış Kemal Kılıçdaroğlu ile uğraşıyor” imajı verirsen, işin gücün sana işte böyle kendisini hatırlatıverir.

Yüzde 50’nin içinde kimler var

“Bunlar giderlerse yerlerine gelecek olanların daha iyi şeyler yapmasının garantisi yok” diyen apolitik tipler.
Eskiden merkez sağa oy verenler.
İşleri tıkırında olan dindar Kürtler...
Anadolu’nun milliyetçi muhafazakârları...
Hizmetlerden gözleri kamaşanlar...
Bilumum cemaat, tarikat ve gruplara mensup olanlar.
Tayyip Erdoğan hayranları...
Eski İslamcılar...
Milli Görüş tabanının kahir ekserisi...
İktidardakilerin kendileri gibi yaşayıp düşündüğüne inanan kitleler.

Korkak varsa korkutan da vardır

ARKADAŞ güya demokrat, güya özgürlükçü...
Ama yazıyor da yazıyor:
“Korktunuz değil mi? Nasıl da tornistan ediyorsunuz... Nasıl da başladınız Tayyip Erdoğan’a selam çakmaya...”
Tamam kardeşim...
Bazıları korkuyor, bazıları tornistan ediyor, bazıları Erdoğan’a selam çakıyor.
Tamam, ama dur bir dakika!
Bir demokrat, bir özgürlükçü olarak...
Söyler misin bana...
Eğer ortada bir “korkan” var ise, “korkutan” yok mudur?
Bir demokratın, bir özgürlükçünün, “korkan”a laf çaktığı kadar “korkutan”a da bir çift laf etmesi gerekmez mi?
“Korkutan”ı yalayıp “korkan”a sallayan şahsa “demokrat” denir mi?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız