CHP Genel Başkanı da, Bursa’daki kurmayları da seçim sonuçlarını “Başarı” olarak değerlendirdi…
Kıstas olarak ise 2002 ve 2007 seçimlerini alıyorlar…
Bugün herkes biliyor ki; Başbakan Tayyip Erdoğan, listelere sokaktan birilerini çevirip yazsaydı, yine de kazanırdı…
Bursa’da 2 milletvekili hariç hepsini liste dışı bıraktı…
Yine de seçimi ezici çoğunlukla aldı Bursa’da…
Seçim akşamı AKP’lilerin araçlarla şehir turu yaparken attıkları tek bir slogan vardı…
“Reeeceep Taaaayyiiiip Erdoğaan, Recep Tayyip Erdoğan!”
O kadar çok uzağa gitmeyelim..
12 Eylül Referandumu’nda da Recep Tayyip Erdoğan faktörü vardı…
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin Kurultay’ca onanmış taze genel başkanıydı…
MHP’de ise kadim lider Devlet Bahçeli vardı…
Aradan yıllar değil sadece aylar geçti.. .
Eğer bir başarı kıyaslaması yapılacaksa, 8 ay öncesine gidelim..
Bugün hepimiz görüyoruz ki; DP’den HAS Parti’den Saadet Partisi’nden, Türkiye Partisi’nden ve MHP’den kopan oyların adresi AKP oldu…
DSP’nin oyları ise MHP’ye gitti, barajı geçsin diye…
Hayır, cephesinde CHP, MHP, DSP; DP vardı… …
MHP’nin oylarındaki erozyonun büyük kısmının 12 Eylül’de “HAYIR” demesi olduğunu pek çok yorumcu söylemiş, yazmıştı…
MHP’nin oy verenleri CHP ile aynı zemine düşmek yerine AKP’ye yöneldiler… 12 Haziran seçimleri bunu doğruladı…
Yani MHP “HAYIR” oylarındaki oranı taş çatlasa yüzde 13, 14 oranındadır…
Geriye dönemin Bursa CHP İl Örgütü’nün örgütlediği “HAYIR” oyları kalıyor…
12 Eylül 2010 tarihli referandumda HAYIR oylarına bakalım..
Nilüfer’de yüzde 58,1!..
Gemlik’te neredeyse kafa kafaya: yüzde 49,9!
Karacabey’de yüzde 54,7!..
Yenişehir’de yüzde 49,5!..
Orhangazi’de yüzde 48,5..
Mudanya’da yüzde 61!..
12 Eylül Anayasa Referandumu’ndaki bu sonuçlarda en etkili olan CHP’ydi…
Düşün bu oranlardan en fazla yüzde 14 oyu; geriye kalanlar CHP’ninkilerdir…
12 Haziran seçimlerinin neresi başarı?
Bir yanda fi tarihinden kalma ilkel yöntemlerle, 30 yıl öncesinin siyaset tecrübesiyle yönetilen, daha doğrusu yönetilemeyen bir CHP!
Öbür tarafta seçimi, uzay üssü gibi stratejik bir merkezde, bilişim teknolojisini kullanarak yürüten bir parti…
Bunu söylediğinizde hep şu yakınmalar geldi CHP’den “Ama onların parası var!”
Hadi oradan…
Sizin de paranız var! Seçim yardımı almıyor musunuz?
Parti Genel Merkezi’niz paranın turşusunu mu kuracak?
Ayrıca gönüllülük denilen bir şey var… Elit denilen tabakayı bünyesinde en fazla barındıran parti CHP… Elektrik, elektronik, bilgisayar, mühendislerinden, bilişim uzmanlarından destek alsaydınız…
Parti yöneticilerinin, milletvekili adaylarının çoğu hali vakti iyi, işveren konumunda olan kişiler… Bunların işyerlerinde kaç tane bilgisayarları var… Kurulamaz mıydı, seçim yönetim bürosu…
Bal gibi de kurulurdu…
Öte yandan, CHP’nin Bursa’daki birkaç adayının dışında diğer adayların haber akışı olmadı…
Sena Kaleli kendi basın danışman ekibiyle çalıştı; Aykan Erdemir, İlhan Demiröz ve Kemal Ekinci bireysel anlaştıkları basın danışmanları aracılığıyla medyaya haber ulaştırdılar… Bir de hakkını yemeyeyim, CHP Nilüfer İlçe teşkilatı haber çıkışı yaptı medyaya..
Medyaya haber ulaştırma işini bile çözemedi CHP Bursa’da; bırakın sistemli bir seçim stratejisi kurgulamayı…
Ali Küçüksarı, eski bildik yöntemlerle günübirlik listeler hazırlayıp iki gün önceden medyaya gönderdi… O da olmasaydı, hepten çuvallayacaklardı…
CHP Bursa’da başarılı olmamıştır…
Tıpkı Türkiye genelinde olamadığı gibi…
Yılmaz Özdil, dün Hürriyet Gazetesi’nde nefis bir yazı yazdı…
CHP’nin seçimi neden kaybettiğini çok güzel özetledi…
Turhan Tayan, CHP’ye oy getirdiğini söylüyor!
Getirmedi, götürdü…
Tıpkı, Türkiye genelinde sağdan gelen diğer siyasilerin yaptığı gibi!
MHP’ye çok sayıda oy kaçtı…
Haa, 12 Haziran’da MHP’ye oy veren CHP oy verenlerine de bir mesajım var:
MHP’liler soldan kendilerine oy geldiğini katiyen kabul etmiyorlar; oysa bal gibi de geldi…
CHP’de seçim sonrası bir fırtına kopması bekleniyordu…
Çeyreklik oy alan CHP’nin başarılı olmadığına yönelik ilk beyanatlar Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Berhan Şimşek’ten geldi…
Berhan Şimşek, “Atatürk’ün adını ağzınıza almadınız” diye feryat etti…
Doğru söylüyor… Ben şahidim…
CHP’nin 22 Nisan tarihinde BUTTİM’de yapılan aday tanıtım toplantısında, Geçici İl Başkanı Erhan Sevimli, yaptığı konuşmada, TBMM’nin açılmasına, Kurtuluş savaşı’na atıfta bulunmuş, ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzına almamıştı…
CHP gibi bir partide bir il başkanı Kurtuluş Savaşı’nı , Meclis’in kuruluşunu, cumhuriyet’in ilanını anlatır da, bunu kimin yaptığını nasıl söylemez…
O zaman, senin Çanakkale Savaşı’nı Atatürk’ü yok sayarak anlatan dervişlerden ne farkın kalır!
|