AK Parti, Menderes ve Demirel’in yapamadığını başardı. Üçüncü kez rekor oyla seçim kazandı. CHP de bir kez daha seçim kaybederek tarihe geçti.
----------------------------------------------------------------------
Sandıktan AK Parti’ye rekor oy çıktı. Üçüncü kez, oyunu daha da arttırarak yeniden tek parti iktidarını sürdürdü.
Görünen köy kılavuz istemez.
Seçimden önce böyle olacağını biliyordum, yanılmadığımı gördüm.
“Rekor kıracak” dedim, rekor kırdı.
“Yüzde 50’yi bulur” dedim, yüzde 50’ye ulaştı, yanılmadığımı gördüm.
Bana kızanların, yanıldığımı söyleyenlerin, yanıldığını gördüm.
AK Parti, diğer partilere ders verir gibi ezici bir seçim sonucu ile yeniden iktidar oldu.
Tabii ki “lider” çok önemli ama ben bunu bir parti başarısı olarak görüyorum. Partinin ve teşkilatının başarısı… O partide 70 yaşındaki mahalle sorumlusu kadınların nasıl birer nefer gibi çalıştıklarını gözlerimle gördüm. AK Parti’nin başarısını anlayamayanlar bunu görmeli. O teşkilatın başına bir de Tayyip Erdoğan’ı koyduğunuzda işte bu rekor başarı ortaya çıkıyor.
“Yahu bu partiye kimler oy veriyor bir türlü anlayamıyorum” diyenler de devekuşu gibi kafasını kuma gömeceğine gözlerini açmalı gerçekleri görmeli.İşsizler de AK Parti’ye oy veriyor, yoksullar da. Kadınlar da veriyor, engelliler de, iş adamları da. Çiftçi de AK Parti’ye oy veriyor, esnaf da… Kürtler de AK Parti’ye oy veriyor, milliyetçiler de… AK Parti üçüncü seçimdir gösteriyor ki, Türkiye’nin toplum partisidir. Türkiye’de yüzde 50 oy aldığı gibi, kritik bölgelerimiz Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da da yüzde 50 oy alıyor.
Niye ?
Çünkü insanlar istikrar istiyor. Bu ülke geçmişteki koalisyonlardan çok çekti, ders aldı, tekrar yaşamak istemiyor aynı şeyleri. Bu seçim ile Türkiye istikrarını sürdürdü. Türkiye, bu istikrarı bozmak isteyenlere “hayır” dedi.
CHP’YE İNANMADI, GÜVENMEDİ
Türkiye seçmeni, kendisine “Hoş geldin” dediğim sütun komşum Memduh Bayraktaroğlu’nun ifadesi ile, tarihinin hiçbir döneminde olamadığı kadar “Demokrat”, tarihinin hiçbir döneminde olamadığı kadar “Sivil”, tarihinin hiçbir döneminde olamadığı kadar “Hukuktan yana” olduğu konusunda iddiada bulunan CHP’ye inanmadı, güvenmedi, onay vermedi. Bir başka deyişle, Deniz Baykal’ın tasfiyesinden medet uman CHP’yi Kemal Kılıçdaroğlu da iktidara taşıyamadı. CHP de kaybetti, Kılıçdaroğlu da. Kılıçdaroğlu, yanındaki Gürsel Tekin’in şişirmeleri ile iktidara geleceğine çok inanmıştı.
Ne demişti Gürsel Tekin, hatırlayalım; “Sahada çok dolaşıyorum, 43 ilimizi gezdim. Bunun neticesinde diyebilirim ki yüzde 40 ve üstü oy bekliyorum.”
Ben de şöyle demiştim;
“43 ile gitti diye yüzde 40’ın üzerinde bekliyorsa, 81 ile gittiğinde yüzde 80’e de ulaşır.
Bu sözlerin bir dayanağı yok ama o söylüyor.
Sanki 12 haziran hiç gelmeyecek.
13 haziran günü ne diyecek, hiç düşünmüyor.
Umutlarını bir kez daha boşa çıkaracağı CHPli seçmenler soracak ona,
- Nerede yüzde 40’ın üzerindeki CHP oyu, diye…
Nasıl bakacak onların yüzüne !”
EN ÇOK YORGO ÜZÜLMÜŞTÜR BU SONUCA !
Aile sigortası dediler, kimse inanmadı. Çiftçiye seslendi, kadına seslendi, kimse güvenmedi. İş adamlarına konuştu, “yolsuzluk” dedi… “Yeni CHP” dedi, CHP cephesinde değişen bir şey olmadığını herkes biliyordu. Bütün illeri dolaştı diye övünüyordu da ne oldu, hüsran… Hani o meşhur bir harita vardı, ”Sahiller partisi” diye, o harita ne oldu? Daha da küçüldüBDP kadar yere sıkıştı. Bir de barajı kaldırmaktan söz ediyor. Baraj kalksa, daha da kaybedecek farkında değil. Halbuki Kılıçdaroğlu iktidara gelmekten söz ediyordu. Milletin gözüne bakarak söylüyordu bunu. Hatta Türkiye’yi de geçip Yunanistan’ı bile kurtaracağını vaat etmişti. “Dayan Yorgo, Kılıçdaroğlu geliyor” demişti. Yorgo Papandreau da bir umut, belki faydası olur diye onu bekliyordu!Bu duruma herhalde en çok Yorgo üzülmüştür.
KILIÇDAROĞLU, ERBAKAN’I DA GEÇTİ
Bunlar ders olmalı insana. Ağzından çıkanı kulağı duymalı.
Kılıçdaroğlu’nun hedefi neydi? Yüzde 30…
Ulaşamadı. Seçimi kaybetti. “İstifa eder mi?” diye düşünüyordum. Kaybettiği belli olunca sonucu beklemeden çıkıp, kazananı kutlamasını, kendisine oy verenlere teşekkür etmesini bekledim. Bir de çıkıp, hem de meydan okur gibi, CHP’yi galip ilan etmez mi! “Pess” dedim. Erbakan hocayı da geçti. Bir kez daha seçim kaybederek tarihe geçen bu CHP belli ki akıllanmayacak. Sadece Kılıçdaroğlu değil, parti yönetimindekilerin hepsinin istifa etmesi gerekir. Bu hezimetin özürü ancak böyle olur.
MHP UYANMASAYDI, YUVARLANIP GİDECEKTİ
MHP’nin baraj civarında olduğunu yazdığımızda, kızıyorlardı. Çok kritik durumdaydı. Kaset şantajları ve üst yönetimin istifası MHP tabanını uyandırmasaydı, yuvarlanıp gidecekti barajın altına. Unutmasınlar ki yazılanlar ve uyarılar sayesinde bugün Meclis’teki varlığını korudu MHP. Gerçi bu oyla Meclis’te olsa ne olur, olmasa ne olur?
SEÇİMİN DİĞER KAZANANI, BDP’DİR.
Bağımsız adayları, hem de bu kadar çok adayı Meclis’e sokmak kolay değil. BDP bunu başardı. Şimdi Meclis’te daha önemli konumda olacak. Ama unutmasın ki karşısında da hem Türkiye’de hem de BDP’nin olduğu bölgelerde yüzde 50 oy alan bir AK Parti var. Her ikisinin de birbiri ile sorunsuz bir dialog içinde olması gerekiyor. Çünkü BDP, Meclis’teki birçok konuda AK Parti’nin ciddi şekilde muhatap alması gereken konumdaki bir partidir. BDP’nin de Kürt sorununun çözümü için iktidar partisine ihtiyacı var. Bunun bilinç ve sorumluluğunda olmasında fayda var.
ŞİMDİ NE OLACAK ?
Diğer partilerde kayda değer bir şey yok. Silinip gittiler.
Seçim bitti, şimdi ne olacak? İktidar ve hükümet istikrarı açısından sorun yok. Bakanlar Kurulu hazır bile. Göreve talip olarak bugüne kadar bizim için çalışanlara teşekkür etmesini bilelim, yapılacaklar için de “Allah kolaylık versin” diyelim.
Seçim sürecinde seçmenin gözüne baka baka yalan söyleyenler, oy uğruna rakiplerine iftira atanlar bunun hesabını sandıkta verdiler. “Son sözü siz söyleyeceksiniz” dediler, halk da son sözünü söyledi. Artık millete pislik atmaktan vazgeçip saygı göstermesini öğrensinler.
|