Kadınlar kaybetti

14 Haziran 2011 Salı, 09:00

Gila BENMAYOR/Hürriyet

KA-DER’in kampanyası neydi?

“Meclis’e 275 kadın?”
Meclis’e kaç kadın girdi?
Sadece 78 kadın.
Bu durumda toplumun yarısı 78 kadın tarafından temsil edilecek.
Oysa “Haklı Kadın” platformuyla yaptığımız toplantılarda yüzde 10 civarındaki kadın milletvekili oranının yüzde 100 artacağını hesap etmiştik.
Yüzde 100 artmış olsaydı bile Meclis’teki oran yüzde 20’lere ulaşacaktı.
Partiler kadın aday listelerine bakınca, AKP’nin 78 adayından 44’ü, CHP’nin 99 adaydan 20’si, MHP’nin 61 kadın adayından sadece 3 tanesi seçilerek
Meclis’e girmiş.
Kadın adayları en başarılı şekilde Meclis’e gönderenler ise Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok’u.
36 milletvekilinden 11’i kadın.
Demek ki mesele, kadın adayları seçilebilir sıraya koymaktı ve bunu da en iyi iktidar partisinin başardığını görüyoruz.
Dün sabahın erken saatlerinde televizyondan dinlediğim Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokundan Sebahat Tuncel’in, “Kadın meselesi siyasi bir meseledir” dediğini duydum.
Kadının siyasette ve ekonomide varlık göstermediği, kocası, sevgilisi, erkek kardeşi, babası tarafından acımasızca öldürüldüğü bir ülkede meseleye böyle bakmazsanız bir arpa boyu yol gidemezsiniz.
Ne yazık ki, seçimlerden birkaç gün önce Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın kaldırılması, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması kadın hakları açısından oldukça olumsuz bir gelişme.
İnsan Hakları İzleme Örgütü bu olumsuz gelişmeye dikkat çekmiş.
Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın kaldırılması ne anlama geliyor?
KA-DER NE DİYOR?
KA-DER Başkanı Çiğdem Aydın şöyle özetliyor durumu.
• Kadın-erkek eşitliği konusunda politika üreten tek mekanizma olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü yeni bakanlığa bağlandı ve etkisiz bir birim haline geldi.
• Üniversitelerde kadın sorunuyla ilgili uzman yetiştiren bölümler yok sayıldı zira bu bölümlerden mezun olanların çalışma alanları Kadının Statüsü ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı idi.
• 30 yıldan beri kadın örgütlerinin kadını birey
olarak sayma, yurttaş olarak haklarını tanıma mücadelesi sıfırlanmış oldu.
Peki “Meclis’e 275 Kadın” kampanyasını yürüten
Çiğdem Aydın 78 kadın milletvekiline ne diyor?
“Bu bizim en kötümser tahminimizdi. Kadınlara yazık oldu, Türkiye’ye yazık oldu. Toplumun tümünü temsil edecek olan anayasanın bu kadar az sayıda kadınla yapılacak olması kötü.”
İlköğretim okulundaki erkek kahramanlar
PAZAR sabahı Kalamış Şehit Binbaşı Murat Özyalçın İlköğretim Okulu’nda oyumu kullandım.
2167 numaralı sandığın önünde hayli uzun bir kuyruk olduğu için etrafta şöyle bir dolandım.
Okulun duvarlarında Nuh Nebi’den kalma temsili resimler.
Kimlerin?
Osman Gazi, Gazi Osman Paşa, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa, Mehmet Âkif Ersoy, Fuzuli.
Aklımda kalan isimler bunlar.
Aralarında bir tek kadın yok.
Madem o kadar geçmişe gidiliyor bari padişah annelerinin de temsili resimleri olsaydı,
İlköğretime giden çocuklara “Tüm kahramanlar, tarihe adlarını altın harflerle yazdıranlar erkektir” mesajı veriliyor.
Kadın-erkek eşitliğinden uzak bir anlayış küçücük beyinlere kazılıyor.
Hem erkeklerin, hem kızların.
Allah aşkına ilköğretim okullarının duvarlarına neden günümüz kadın bilim
insanı, edebiyatçı, piyanist filan kimsenin fotoğrafı asılmaz?
Etrafınıza bakın... Hiç yok mu okulun duvarlara asılmayı hak etmiş kadınlarımız?
Kadın-erkek eşitsizliği için mücadele etmek istiyorsak ilköğretimden başlamak şart.
Hatta anaokulundan