Kurban olduğumuz Allah Verdikçe verdi!!!”

13 Haziran 2011 Pazartesi, 16:42

Özlem BUĞDAY YAĞMUR/OLAY

Demek ki neymiş?


Gazetecinin görevi, canının istediğini ya da olması gerekeni değil.


Olanı, yani realiteyi yazmakmış!



İşte gazeteciyle romancıyı ayıran temel fark da budur zaten.



Romancı icap ederse kurduğu hayali yazar.



Olanı değil, paşa gönlünün istediğini yazar.



Hatta bilfiil uydurur.



Sonra da oturup uydurduğunu yazar!







***



Ve fakat gazetecilik böyle bir şey değildir.



İşine geleni değil,



Var olanı yazar.



Canının istediğini değil,



Toplumda gözlediğini yazar.

En önemlisi de,



Ütopik hezeyanları değil,



Vaziyetin kendisini yazar!!!











***

Yine gazetecinin görevi,



Eş-dost-ahbap gücenmesin diye (İzahı çok ama çok zor da olsa) kabak gibi ortada duran gerçeklerden vazgeçip, memnuniyet tesis edecek martavalları kaleme almak değildir!



Çünkü gazeteci katip değildir!



Çünkü gazeteci arzuhal yazmaz!







***

Gelelim,



Haftalar ve aylar öncesinden bu günkü sonuçları gördüğü için,



Durumun farkına vardığı için,



Bu gidişle şu sonuçların alınmasının kaçınılmaz olduğunu kat-i bir şekilde gözleyen gazetecinin 12 Haziran seçiminin sonuçlarına ilişkin yorumuna…

Ne dedik?



İzahı çok zor.



Hatta (Bana kalsa) olanaksız.

Ve fakat,



AKP’nin oyları gerilemiyor!

Dedik.



İktidar partisinin Bursa mitingini izlediğimiz gün ne dedik?



En az 10 milletvekili çıkarmayı garantilediler!

Dedik.



Haklı çıktık.

Başka ne dedik?



Kuruluş felsefesinden uzaklaşan CHP’nin,



Bu dönüşmüş haliyle değil iktidara gelmek…



Hedeflenen oyun dahi altında kalması kaçınılmazdır!

Dedik.



Bunda da haklık çıktık.

Başka ne dedik?



Bakmayın siz siyaset tüccarlarının maksatlı tezlerine…



MHP’nin baraj sorunu yok!

Dedik.



Onda da haklı çıktık.







***



Demek ki neymiş?



Gazeteci, hoşa gideni değil.



Acı da olsa gerçeği yazanmış.







***

Ve son olarak neymiş?

Koşullar ne olursa olsun.



“Kurban olduğumuz Allah bir kez daha verdikçe vermiş!!!”

Bundan sonrası artık davranış bilimcilerin işi.

Vatana millete hayırlı uğurlu olsun