Ha gayret Az kaldı…

11 Haziran 2011 Cumartesi, 11:25

Özlem BUĞDAY YAĞMUR/OLAY

Geçtiğimiz günlerde yazmıştım: “Bu seçim sürecinde düpedüz şafak sayıyoruz.”


Diye…
Ardından da, aynı dertten mustarip pek çok meslektaşımın desteği geldi.
Başta, Ahmet Emin (Yılmaz) Abi olmak üzere kimi konuyu köşesine taşıdı.
Kimi,

“Hep başımızda!”
Vurgusuyla şahsen paylaştı.
Vesileyle,

“Ya sabır!”
Çeken meslektaşlarımın çoğunlukta olduğunu öğrendim.


***
Dolayısıyla,
Şu Pazar günü hayırlısıyla gelsin.
Millet tercihini sandığa yansıtsın.

Ve layığını bulsun.
Ki,

Sansürlerin en zalimi, en yıkıcısı olan oto sansür refleksimiz basıp gitsin.

Aksi halde vaziyet manen vahim!

***

Alanı yazamıyorsun.

Havale geçirenler var.

Oranı yazamıyorsun.

Gerçeklerle kavgalılar.

Gözlem yapıyorsun.

Metabolizmayı bozuyorlar.

Yorum yapıyorsun.

Tepene çıkıyorlar.

***
Gerçeği görmeyeceksin.
Vaziyeti çakmayacaksın.

(Gördükleri lüzum üzerine…) Bal gibi sağcıyı solcu diye yutturmaya kalkışacaklar.

Gıkın çıkmayacak.

Duyduğunu anlamayacaksın.

Gördüğünü fark etmeyeceksin.

Hiçbir hakikati yorumlamayacaksın.

İçine atıp çatlayacaksın.

Niye?

İktidar histerisi şen olsun diye!

***

En güzeli de,
Hemen herkes…

Kurdukları manevi baskıyla tepene çıkmaya kalkışanlar bile iş lafa geldiğinde basın hürriyetinin yılmaz savunucusu pozisyonunda ahkam kesiyor ya…
İşte o tanıklığın tadı bir başka oluyor.
Şükürler olsun ki artık yalnızca saatler kaldı.
Ha gayret!