Diyarbakır Silvan’da gerçekleşen çatışmada yaşanan ölümlerin ardından TBM, BDP, EMEP ve ÖDP tarafından yapılan açıklamalarda, “Ölümlere, acılara ve çözümsüzlüğe bir an önce son verilsin” ifadeleri öne çıkarıldı.
BARIŞ MECLİSİ: ‘ARTIK YETER’
Türkiye Barış Meclisi Sekreteryası tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Dün Diyarbakır Silvan’da çatışmada 13 asker ve sayısı bilinemeyen HPG militanı daha yaşamını yitirdi. Süren askeri operasyonlarda ve silahlı çatışmalarda daha kaç insanımızı toprağa vereceğimizi ve herkesi yakan bu ateşin daha kaç ocağı söndüreceğini bilememek, bizleri ve tüm insanlarımızı kahrediyor” denildi. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Her kurşun bizden bir parçamızı koparıyor her ölüm bizi barıştan ve çözümden bir adım daha uzaklaştırıyor. Acımız büyük, yaşamlarını yitirenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümsüzlüğündeki ısrar, isteksizlik, tereddütlü davranış ve zamanında hareket etmemenin bedelini bu toprakların insanları on yıllardır çok ağır ödüyor. Artık yeter, sabır taşı çatlamak üzere, ölümlere, acılara ve çözümsüzlüğe bir an önce son verilsin.”
EMEP: ÇÖZÜME ORTAM SAĞLANMALI
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada, “Kürt sorununda çözümsüzlük öldürmeye devam ediyor” dedi. “Bu ölümler sorunun çözümü bakımından çatışmasızlık ortamının önemini bir kez daha göstermiştir. Tek taraflı çatışmasızlığın devlet tarafından yanıtsız bırakılması ve sorununun demokratik çözümü konusunda adımların atılmaması ülkeyi yeni bir çatışma ortamına sürüklemektedir” diyen Gürkan, şöyle devam etti: “Seçim sürecinde Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin sorunu vardır kertesine gelen egemen yaklaşım, vetolarla, Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi, tutuklu vekillerin serbest bırakılmaması ile hükümetçe siyasi krize dönüştürülmüş, ülke çözüm beklentilerinin arttığı bir dönemde AKP Hükümeti eliyle gerilime sürüklenmiştir.”
Ölümlerin durdurulması için sorunun çözümü yönünde adım atılmasının önemine vurgu yapan EMEP Genel Başkanı, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Hükümeti anaların gözyaşlarının dinmesi, barış ve huzur ortamının sağlanması için bu konuda acil adımlar atmaya çağırıyoruz. Bu temelde sorunun çözümüne ortam sağlamak üzere çift taraflı ateşkes sağlanmalı, halkın seçilmiş temsilcilerinin meclise gönderilmesi önündeki engeller kaldırılmalı ve bütün halk kesimlerinin tarafı olacağı demokratik bir anayasa için çalışmalar başlatılmalıdır. Yaşanılan her kayıp barışa ve kardeşliğe, demokrasiye vurulan darbedir. Dün Diyarbakır’daki çatışmada yaşamını yitirenleri bahane eden egemen zihniyetin temsilciler BDP Ankara İl Binasına saldırı düzenlemişlerdir ve herhangi bir ilde benzer saldırıların olmayacağının bir garantisi yoktur. Daha kaç genç yaşamını yitirecek ? Daha ne kadar ırkçı şoven saldırılar devam edecek ?”
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, açıklamasında şu çağrıyı yaptı: “Yeni ölümlerin olmaması, başka ocaklara ateş düşmemesi için AKP Hükümetini şiddeti tırmandıran ve sorunun demokratik çözüm kanallarını kapatan bu politikalardan bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz. Hükümete düşen görev demokratik siyasetin kanallarını açacak düzenlemeleri acilen yapması ve askeri çözüm seçeneklerinden derhal vazgeçmesidir. Silvan’da yaşamını yitiren Türk ve Kürt gençlerinin ailelerine başsağlığı diliyor, ülkede barış, demokrasi ve kardeşlikten yana tüm halk kesimlerini akan kanın durdurulması için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”
BDP: HER ÖLÜM ORTAK ACIMIZ
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, yaşanan ölümlere ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de bugüne kadar bu mesele yüzünden, Kürt sorunu yüzünden yaşanan çatışmalarda yitirdiğimiz her genç Türkiye’nin değeridir. Ortak paydasıdır, ortak acısıdır. Siyasetin çözüm bulmaması, siyasetin cesaretsizliğinin bedelini bugün gençler ödüyorlar. Çok acı bir durumdur. Bütün bu olup bitenlerden, Türkiye’de siyaset kanallarının çözüm üretmek yerine çözümsüzlüğe iterek, çözümsüzlük politikalarını üreten başta siyasetçiler sorumludur. Umut ediyorum bu son acı olur. Çok üzgünüz. Yaşamını yitiren gençlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.” Siyasilerin 'gerginliği tırmandırdığını ve BDP'yi hedef haline getirdiğini' belirten BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, herkesi kullandığı dil ve argümanlar konusunda dikkatli olmaya çağırdı. Demirtaş, yüreği yanan ailelerin bile her şeye rağmen 'akan kan dursun' açıklamasında bulunmasına rağmen siyasetçilerde ise bu hassasiyetin binde birinin bulunmadığını söyledi. Demirtaş, Başbakan'a da çağrıda bulunarak çatışmaya dair otopsi raporları ve telsiz konuşma kayıtlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
ÖDP: SİLAHLAR SUSSUN, OPERASYONLAR DURSUN!
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Diyarbakır’da çıkan çatışmada 13 askerin yaşamını yitirmesi ile ortaya çıkan acıyı barış çığlığına dönüştürmekten başka çare olmadığını belirtti. Taş, yaptığı yazılı açıklamada, yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı diledi ve şöyle devam etti: “Şimdi elbette herkes yine konuşacak; kimi kan kusacak kimi hesap sorma naraları atacak! Ve biliyoruz ki Türk-Kürt analar ayrı dillerden aynı ağıtları yakacak. Şimdi bu acıyı bir barış çığlığına, bir barış çağrısına dönüştürmekten başka bir yolumuz, başka bir çaremiz yoktur.” Barışçıl ve demokratik çözüm için somut adımların atılmamasının şiddet ve ölümlerin sürmesine neden olduğunu belirten Taş, ölümlerin barış umudunu tükettiğini, halkların kalbinde onarılmaz yaraları derinleştirdiğini kaydetti.
Barış, kardeşlik ve demokratik çözüm sözleri de anlamını yitirmeden hemen şimdi siyasi-askeri operasyonlara son verilmesini, PKK’nin de silahları susturmasını isteyen Taş, “Gencecik bedenler artık toprağa düşmesin. Şimdi ya hep birlikte kardeşliği kazanacağız ya da hep birlikte kaybedeceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ)
|