SON SİYASİ YAZI..

10 Haziran 2011 Cuma, 08:02

Mehmet Tezkan/Milliyet

Aslında bir dönemin son siyasi yazısı demek daha doğru olur..
Pazar günü siyaset yasağı var.. Pazartesi günü bir dönem bitecek, yeni bir dönem başlayacak.. Yeni bir yolculuk da diyebiliriz.. Şu belli, her alanda kartlar yeniden karılacak!..
Bütün bu söylediklerim iktidar değişse de olacak değişmese de olacak..
AKP yüzde 50 alsa da..
Yüzde 40’ta kalsa da olacak..
Bu dönem, içinde yaşadığımız dönemden çok farklı geçecek.. 2002-2007 arasını hatırlayın..
2007-2011 arasına benziyor mu?
AKP’nin ilk dönemine bakın.. O dönemin gündemine bakın, konuştuğumuz konulara..
2004’te, 2005’te bambaşka şeyler konuşuyorduk..
2009’da 2010’da bambaşka şeyler..
*
AKP iktidarı ilk dönem daha yumuşaktı, diyaloga daha açıktı, aydınlarla daha fazla temas halindeydi..
İkinci döneminde sertleşti, eleştirilere kendini daha kapattı, daha az tahammül eder oldu..
Kim ne derse desin, AKP aynı AKP değildi..
Kendi kendime hep şunu sorarım.. Kapatma davası mı AKP’yi sertleştirdi, değiştirdi?
Kapatma davası açılmasaydı, dört yıllık yolculuğumuz daha farklı mı geçerdi?
Cevabı zor sorudur!..
Çünkü siyasette öyle olmasaydı böyle olurdu demek çok zordur..
*
Pazar günü partiler yakıtlarını dolduracak, yeni sefere çıkacaklar..
Nasıl bir yolculuk olacak?.
Karşımıza nelerin çıkacağı, yolculuğun iyi geçip geçmeyeceği muamma..
Sadece bizim için değil, iktidar partisi için de muhalefet partisi için de muamma..
Küçük işaretler, minik tiyolar var mı diye sorarsanız..
Her şey oy oranlarına bağlı derim..
Sandıktan yüzde kaçlık AKP çıkacak? Meclis’te kaç AKP’li olacak?
Sandıktan yüzde kaçlık CHP, MHP çıkacak?
Kürtler kaç kişiyle temsil edilecek?
Belirleyici olan bu soruların cevabıdır..
*
İngiltere gibi Almanya gibi sorunlarını çözen, sistemini oturtan, tıkır tıkır işleten ülke değiliz ki..
Sadece iktidarı seçmiyoruz.. Bir lidere, bir partiye hadi ülkeyi biraz da sen yönet demiyoruz..
Onlarca sorunu da çöz diyoruz?
Kürt meselesini çöz, PKK işini hallet, Alevi meselesini bitir, Kıbrıs sorununu, Ege sorununu ortadan kaldır, yeni bir anayasa yap!..
İstediğimiz, beklediğimiz bunlar..
*
Hal böyle olunca seçim dönemleri de fırtınalı oluyor.. Seçim sonrası çıkılacak yolculuğun rotasını kimse kestiremiyor..




Liderinden ileri giden gazeteci örneği..
Zaman gazetesinde medya üzerine ilginç bir yazı okudum.. Yazıda medyadaki partizanlık anlatılırken bazılarının tarafı oldukları partinin liderinden daha ileri gittikleri bile oluyor denilmişti..
Güzel tespitti..
Doğru tespitti..
Bu durum yanlı olmanın bile birkaç adım ötesindeydi..
*
Yazıyı okuyunca bir örnekle katkı yapmak istedim.. MHP’nin başına gelen kaset skandalından sonra olay çirkin ama özel hayat, eşinden başka kimseyi ilgilendirmez yorumu yapılmıştı..
Başbakan karşı çıkmıştı.. Seçim kürsüsünden; ‘eşiyle değil, başka kadınla ilişki kurmuş, genel genel’ diye seslenmişti..
Yatak odasının neresi genel diye çokça eleştirildi..
Başbakan da bu konuyu kapattı..
Zaman’daki yazıda bahsedilen ‘tarafı olduğu partinin liderinden daha ileri gitme hadisesi’ burada devreye girdi..
Gazeteci, o görüntülerin özel değil genel, kamusal, toplumsal olduğunu kanıtlamaya kalktı.. Böylece Başbakan’ın sözlerini haklı çıkaracaktı..
Şöyle bir formül buldu..
AIDS çağında özel hayat diye bir şey olmazmış.. AIDS çağında özel alanla kamusal alan bazen iç içe geçermiş. Çünkü o kadınların HIV virüsü taşıma ihtimali varmış..
*
Liderinden daha ileri gitmek buna denir işte!..