|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
HABER |
|
İşçiyi ‘kolay al kolay çıkar’ arayışı...
15 Temmuz 2011 Cuma, 09:40
|
|
Hükümetin “işçiyi kolay al-kolay çıkar” düzenlemesine gideceği anlaşılıyor. Dünya Bankası ve IMF uzmanları yıllardır Türkiye için hazırladıkları raporlarda İngilizcesi “Easy hire-Easy fire” (Kolay al-Kolay çıkar) olan bu tür bir düzenlemenin yapılmasını önerdiler durdular.
Kolay al-kolay çıkar uygulamasına geçilmesi ile, veya kibar deyimi ile (işçiyi rahatsız etmeyeceği umulan, işvereni memnun edecek deyimi ile) “Esnek Çalışma Şartları”nın sağlanması ile, Türkiye’de işverenin rekabet gücünü artıracağı ileri sürülmektedir.
Esnek Çalışma Şartları düzenlemesi 3 farklı alanda değişikliği hedef alıyor.
1) Kıdem tazminatı uygulaması değiştirilecektir. Kıdem tazminatında işverenin yükümlülükleri kaldırılacaktır.
2) Bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilecektir.
3) İşverenin ücrete bağlı sigorta ve vergi mükellefiyetleri azaltılacaktır.
Kıdem Tazminatı uygulaması 1936 yılında başlamıştır. 1975 yılından bu yana süren uygulamaya göre (basit anlatımı ile) işvereni 1 yıldan fazla süredir işyerinde çalıştırdığı işçiyi (sebepsiz olarak) işten çıkardığında veya işçinin emeklilik süresi dolduğunda, işçinin çalıştığı her bir yıl için 30 günlük giydirilmiş bürüt ücreti tazminat olarak öder. Yıllık tazminat ödemesinin her yıl tavanı değişir. Bu yılın tavanı 2.623 TL’dir.
İş güvencesi önemli
Kıdem Tazminatı işçi için 2 yönlü güvencedir. (1) İşveren, sebepsiz yere işçileri işten çıkarmakta zorlanır. (2) İşçi sebepsiz yere işini kaybeder ise ve emekliliği geldiğinde eline bir miktar birikmiş para geçer. Bunun işveren için iyi ve kötü yanları vardır. İyi yanı şudur: İyi işçinin işyerine bağımlılığı artar. Kaliteli işçi işyerinden kaçmaz. Kötü yanı şudur: Ekonomik ve idari zorunluluk ile işçi sayısını istediği gibi azaltamaz. Kıdem tazminatı yükü elini kolunu bağlar.
Kıdem Tazminatı için işçinin cebinden para çıkmaz. İşveren kıdem tazminatını (kaba anlatımıyla) işçiye yılda 13’üncü ücret ödemesi yapıyormuşçasına bir kenara koymak durumundadır.
İşyerinin durumu iyi iken (genelde) sorun çıkmaz, bolca anlaşmazlık çıkar. İşyerinin durumu bozulduğunda veya işyeri iflas ettiğinde çalışanlar kıdem tazminatlarını alamaz. Çünkü işyerinin hesabında olmasına rağmen kasasında kıdem tazminatı için para bulunmaz.
Günümüzde bazı işverenler Kıdem Tazminatı yükünden kurtulmak için (1) İşçileri kayıt dışı (sigortasız) çalıştırır. (2) Sigortalı çalıştıranlar ise, bazı işçileri 1 yıldan az süre için işe alır. Bir yıl çalıştırmadığı için ise Kıdem Tazminatı yükünden kurtulur.
Fonun yararı da zararı da var
Ne yapılmak istendiği konusunda açıklık yok ama, anlaşılan Kıdem Tazminatı için bir “Fon” oluşturulacağıdır. Geliniz görünüz ki bu amaçla bir oluşturmanın da zorlukları vardır.
(1) Bugüne kadar hesaben şirketlerin bilançolarına yazılmış olan, şirketlerin sırtlarında taşıdığı yükümlülükler fona nasıl devredilecektir? (2) Kıdem Tazminatı Fonu’na sadece işveren mi, yoksa işveren ile birlikte işçi de mi katkıda bulunacaktır? (3) Ücret üzerindeki yükün fazlalığından şikâyet eden işveren mevcut yüke ek olarak fon katkısını nasıl karşılayacaktır?
Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulmasından işçinin en büyük korkusu, işverenin işçi çıkarma konusunda rahatlığa kavuşacak olmasıdır. Özellikle ileri yaştaki işçiler için bugüne kadar mevcut olan Kıdem Tazminatı güvencesi (fireni) ortadan kalkacaktır.
Bazı ülkelerde “Esnek Çalışma” uygulamalarına rastlanmaktadır. Ama bu ülkelerde sosyal sistem güçlüdür. Çalışma piyasası güçlüdür. İşten çıkarılanı iş buluncaya kadar devlet ayakta tutar. İş imkânları çok olduğu için işten çıkarılan başka işyerinde kolaylıkla başka iş bulabilir.
Bizde bu imkânlar yok iken “Kolay al-Kolay çıkar” uygulamasına kapı açılmak isteniyor. İşveren işçi alırken zaten zorlanmıyor. İşten çıkarmanın da pek zor olmadığını (yaşayarak) görüyoruz. Demek ki, işverenin “Çık git” dediğinde, çalışanın, sesini çıkarmadan “ceketini alarak çıkıp gitmesi”ne yol açacak bir sistem arayışı var.
|
|
Kaynak : Güngör Uras /Milliyet |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
|
|
|
|
|
|
|
|