AKP’NİN ŞARKISI GÜZEL AMA..

09 Haziran 2011 Perşembe, 09:17

Mehmet Tezkan/Milliyet

Televizyonlarda her dakika döneni söylüyorum.. Seçim minibüslerinden yükselen.. Herkesin diline doladığı şarkı var ya.. Aynı yoldan geçmişiz biz..
Aynı sudan içmişiz biz..
Diyen.. İşte o..
Şarkı güzel, sözleri anlamlı da meydanların diliyle uymuyor.. Şarkı yumuşak, meydanların dili sert..
Mesela, AKP’nin şarkısındaki Kürtlerle meydanlarda seslendiği Kürtler çok farklı..
Şarkıda AKP’ye oy veren Kürtlerle vermeyen Kürtler aynı..
Ama meydanlarda ayrı!
Başbakan, sadece BDP’li olan bağımsızları değil, onlara oy verenleri de PKK’lı sayıyor..
Sayıyor ne demek açık açık söylüyor..
Şarkının diliyle uyuşmuyor..
*
Şarkının klibinde Türkler, Kürtler, Aleviler, Romanlar sıra sıra geçiyor ya..
İşte o an aklıma geldi..
Şu açılım işleri ne oldu?
Son iki yılımız açılımla geçti..
Kürt açılımı dedik..
Peşine Alevi açılımını koyduk..
Roman açılımı ile noktayı koyduk..
Eee, ne oldu?
*
Seçime dört gün kala AKP şarkısını beğeniyle dinlerken aklıma geldi de sorayım dedim..
Açılımların vaziyeti nedir!
Avrupa Birliği müzakereleri gibi mi?
Hani açılıyor da kapanamıyor ya.. Veya açılıyormuş gibi oluyor da açılamıyor ya..
Öyle mi?



Ali Demir bu iş nedir?
Ali Hoca’yı biliyorsunuz.. YGS sınavını yüzüne gözüne bulaştıran başkanı..
Gerçi kastı mastı yoktu ama!..
Bunca hatayı bilgisizlikten yaptığı ortaya çıktı...
Sehven dedi..
Özür diledi, durumu kurtarmaya çalıştı ama fırçayı da yedi..
Başbakan, ‘niye herkese tek tek özür mektubu yazdın, kusura bakmayın şifre işi sehven oldu ifşaatında bulundun, üstüne vazife miydi’ tarzında sözlerle canlı yayında kızdı..
Neyse..
Anlaşılan Ali Hoca’nın işi seçim sonrasına kaldı..
Kalır mı gider mi bilmem ama sınav rezaleti hâlâ bitmedi..
Üstünü ört ört bitmiyor..
*
Şifre dalgası atlatıldı derken, cevap anahtarını yanlış okuma skandalı çıktı.. Bir iki kişi olsa neyse.. Binlerce kişi başvurdu..
Maraza çıkarmasın diye düzelttiler.. Çocuğa 150 puan aldın dediler itiraz etti, 350 puan yaptılar..
Adam matematik sorularına el atmamış, yaptın dediler.. Uzatmayalım..
Son vakaya gelelim..
Dicle Üniversitesi’nde sınava giren dört öğrenci sonuca itiraz etti.. Aradılar taradılar sonuç kâğıdı yok.. Bulamıyorlar..
Yok yok..
Cevap kâğıdı yoksa puan nasıl var? Neye göre var?
Ali Hoca cevap verecek ama galiba konuşma yasağı geldi..
Dili bi tutuldu ki sormayın..



Sanki İsveç Meclis Başkanı
Duyunca, okuyunca ne diyeceğimi bilemedim..
TBMM Başkanı Şahin ‘neden beni görünce akıllarına iş geliyor’ demiş..
Anlamayacak ne var..
Memleket işsiz dolu da ondandır..
Memleket fakir dolu da ondandır..
Memleket çay, simide talim ediyor da ondandır..
Kendisi sanki İsveç meclisinin başkanı..
*
Bir okur hesap kitap yapmış göndermiş.. Başbakan üç çocuk istiyor ya.. Hesabını kitabını buna göre yapmış..
Anne, baba, üç çocuk üzerinden.. Beş nüfus yani..
Bir simit, bir lira.. Bir çay 75 kuruş.. Eder 1.75..
5 kişi, 1.75’ten 8.75 etti mi.. Üç öğüne vur, 26.25 oldu..
Her Allah’ın günü çay simitle idare etsek ayda 787 lira 50 kuruş ediyor..