DAHA önceleri de dile getirdim, pazar günkü seçime giren partiler arasında kadrosu, programı, projeleriyle en öne çıkan, konuşulan CHP oldu.
Yeni kadrosu da projeleri de her yönüyle olumlu/olumsuz didik didik edildi.
Bazı eleştiriler haklı görülse dahi unutulmaması gereken gerçek, CHP’nin bu köklü değişimi bir yıla sığdırmak zorunda kalmış olmasıdır.
CHP geçmiş söylemlerini çok geride bıraktı, geniş kesimlerin ilgisini çekecek ‘özgürlük’, ‘demokrasi’, ‘yoksul’, ‘sol’, ‘örgütlenme’, ‘yeni anayasa’, ‘genç’, ‘kadın’, ‘eğitim’, ‘çocuk’ gibi başlıklarda toplanacak konuları öne çekti.
Daha önce genel başkanı, ‘en az gezen lider’ sıfatı ile anılan CHP’de, Kemal Kılıçdaroğlu, 81 il ve 300’den fazla ilçeye seçim gezisi yaparak, belki de cumhuriyet tarihinin bir rekoruna imza atmak üzere.
Bu alanda Başbakan Tayyip Erdoğan’ı geçen ilk lider Kılıçdaroğlu oldu.
TÜRKİYE PARTİSİ HEDEFİ
Önceki gün Kocaeli mitingine giderken sohbet ettiğim Kılıçdaroğlu bu çerçevede değerlendirmeler yaparak, seçime yönelik umutlarını dile getirdi.
Özellikle CHP’nin milletvekili çıkaramadığı, isim isim saydığı, bazı illerde gördüğü ilgiden çok memnun kaldığını, “Bugüne kadar sizi ihmal ettik, kabahat bizimdi, özür dileriz” söylemine çok olumlu karşılık aldığını söyledi.
“Kâhta’nın Kılıçdaroğlu için önemi” başlıklı yazımı anımsayanlar olabilir.
Adıyaman gezisini de izlediğim Kılıçdaroğlu, Kâhta’da CHP’nin 975 oy almasını içine sindirememiş, danışmanı Ali Kılıç’a o gün, “Kâhta’ya mutlaka gidelim” demişti.
Kocaeli yolunda, iki gün önceki Kâhta gezisini anlatırken çok mutluydu, hiç beklenmedik bir kalabalığa hatip etmişti ama bunun da ötesinde tek kişi de dinlemeye gelmiş olsaydı gittiği için pişmanlık duymayacaktı.
Kocaeli’nde de CHP’nin sadece 1400 oy aldığı Dilovası’na uğradı, şehrin meydanında birkaç yüz kişilik topluluğa hitap etti, onlardan da özür diledi.
Yetinmedi, iki dönemdir CHP Dilovası Kadın Kolları Başkanı olan türbanlı Ayten Özsubaşı ile otobüste uzun sayılacak, “Vatandaş size neyi soruyor, ne istiyor, bizden ne bekliyor” temelli sohbette bulundu.
Anlayacağınız, Kılıçdaroğlu, CHP’nin az oy aldığı tüm kentlere özel ilgi gösterdi, oralara, “Yeni bir CHP var haberiniz olsun” mesajı vermek istedi.
Bu çerçevede Kılıçdaroğlu’nun Güneydoğu’ya ilgisini anmaya dahi gerek yok.
Kılıçdaroğlu, her sohbetimizde buradaki amacını, “Türkiye’nin her yerinde olan bir CHP. Bu CHP’nin de Türkiye’nin de kazancı olacaktır” diye özetledi.
TEMEL SORUNLARA ÇÖZÜM
Kılıçdaroğlu, bu seçim kampanyasını neredeyse danışmanı Ali Kılıç ve anonsları yapan Barış Bozkurt ile tamamladı desek yeridir.
Yani, örneğin, Başbakan’la kıyaslandığında destek veren kadrosu yok gibiydi.
Medyada, lider dışında yer bulma bakımından CHP ile AKP arasındaki bir kıyas da çok derin bir uçuruma işaret ediyordu.
Evet, bu seçimde AKP, MHP ve bağımsızların oy oranları merak konusu, ancak CHP’nin alacağı oy sanırım en çok konuşulan sonuç olacaktır.
Kılıçdaroğlu’nu özendirecek bir sonucun ortaya çıkması, ‘yeni CHP’ kavramının yerleşmesi, içinin daha fazla doldurulmasına yardım edecektir.
Bunun, başta en yakını ve en yakıcısı olan Kürt sorunu olmak üzere, ülkenin en temel sorunlarına çözüme büyük katkı sağlayacağına kuşku duymamalı.
O nedenlerle, halkın CHP’yi nereye oturtacağı sorusu haklı bir ilgi çekiyor.
|