Karaman ve Akman paraları nereye harcadı?

14 Temmuz 2011 Perşembe, 06:48

Mevcut Hükümet de siyasi 'network' olarak bu olayın içinde.

Ve, siyasi iktidarın içinde olduğu bir durumu hukuksal olarak sorgulamak ve bundan hukuk devleti düzenine ait sonuçlar çıkarmak şu dönemde hiçbir savcı ve hakimin yapabileceği birşey değil.

Başından ve Alman Deniz Feneri iddianamesinin orijinalini okuduğumdan beri kanaatim şudur ki...

Zekeriya Karman ve Zahit Akman toplanan bağış paralarını kendi özel kullanımları için harcamadılar...

Yani bu paraları kişisel yolsuzluk, kişisel para cüzdanı için kullanmadılar.

Bu paralar belli bir siyasi ağ içersinde amaç dışı olarak, kötüye kullanıldı.

Bilineceği gibi bağış adı altında toplanan paraları gizlice siyasal amaçlar için kullanmak da yasal değildir ve dolandırıcılıktır.

Şimdi.

Karaman ve Akman'ın bu paraları tam olarak nasıl ve nereye harcadığını öğrenecek, daha da doğrusu bunu bir yolsuzluk meselesi yapmak isteyecek bir hukuk sisteminden mahrumuz ve uzun süre de bundan mahrum olacak Türkiye.

Çünkü kanaatim ve Alman Deniz Feneri iddianamesinde de anlatılan şu ki...

Mevcut Hükümet de siyasi 'network' olarak bu olayın içinde.

Ve, siyasi iktidarın içinde olduğu bir durumu hukuksal olarak sorgulamak ve bundan hukuk devleti düzenine ait sonuçlar çıkarmak şu dönemde hiçbir savcı ve hakimin yapabileceği birşey değil.

O halde Zekeriya Karaman ve Zahit Akman neden tutuklandı?

Çünkü eldeki belgeler, bu davayı soruşturan Türk savcılara Alman polis ve savcıları tarafından gösterilen orijinal belgeler o kadar açık, o kadar net delil mahiyetli ki, dava hiç açmamak mümkün değildi.

Ama başından beri soruşturma, delil takibi vs. gibi işlemler çok geciktirildiği için Karaman ve Akman'ın bu paraları nasıl harcamış olduğuna dair izler kaybedildi.

Alman Komiser Böhm Türkiye'de yapılan ilk Deniz Feneri baskınından sonra bir röportaj için aradığımda, 'Şimdi neden baskın yapıyorlar ki, bunca süre sonra artık bir iz bulamayacaklarını biliyorlardır herhalde.' demişti.

Nitekim harddisklerin silinmiş olduğu şu anda savcılık kayıtlarına girdi ama silinen silindi.

Bu durumda ne olacak?

Zekeriya Karaman ve Akman tutuklanmış olacak ama onların paraları nereye harcamış olduğunun izi bulunamayacak.

Kimsenin de başı ağrımayacak.

Örneğin bu paraların Adalet ve Kalkınma Partisi ile hangi çerçevede bir bağlantı içersinde harcanmış olduğu kamuoyunun bilgisine intikal edemeyecek.

Karaman ve Akman tutuklu kalacaklar biraz ama günışığına hiç değmeden karartmanın sürmesi için zaman faktörü kullanılacak.

Birşey daha.

Eğer...

Zekeriya Karaman ve Zahit Akman bu paraları kendi kişisel cüzdanları için kullanmış olsalardı...

Başbakan Erdoğan onları affetmezdi.

Ve, hemen tutuklanmaları için gerekli sinyalleri verirdi bu iş ilk ortaya çıktığı zaman.

Ama o Karaman ve Akman'ın bu paraları kişisel harcama için kullanmadıklarını, siyasi bir dava için kullandıklarını hep biliyordu.

Zaten de olaya siyasi olarak o kadar angaje idi ki...

Alman devletinden söz konusu Almanya Deniz Feneri tutukluları için, 'neden hala bırakmıyorsunuz onları?' anlamına gelecek şekilde dolaylı ricada bulunmuştu.

Erdoğan bu ricada bulunduğu zaman Alman iddianamesinde olaya nasıl yaklaşıldığını, yani iddianamede, 'Deniz Feneri paraları Türkiye'de Hükümetin siyasi finansmanı için kullanılıyor' yaklaşımı olduğunu henüz anlamamıştı.

Sonradan bunu anlayınca Almanlarla arasına mesafe koydu ve sessizlik modunu başlattı.

Bu modu sürdürüyor ve sürdürecek.

Soranlara, 'Bilgim yok, iddianameden haberim yok.' diyecek ve anayasa, ileri demokrasi gargarasında bir uzun süre daha geçecek

Kaynak : Safile Usul/Gazeteport