İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Erdoğanlaşıyor’ mu yoksa zaten mi öyleydi?

Erdoğanlaşıyor’ mu yoksa zaten mi öyleydi?

08 Haziran 2011 Çarşamba, 08:45

İhsan Çaralan/Evrensel

Seçim süreci ilerledikçe, Başbakan Erdoğan’ın ağzından çıkanı kulağı duymazlığının artması karşısında, AKP’nin liberal müttefikleri, “Canım bu onun kişisel tutumu; örneğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onun gibi değildir. ağzından çıkanı kulağı duyar; yasaya hukuka uygun davranır” diye AKP’yi, onun uygulamalarını savunurlar.
Ancak Cumhurbaşkanın bu tutumunun, bir yandan AKP’nin her yaptığına gerekçe bulmayı kendi misyonu ilan etmiş liberallerin dediği gibi olması için “Soruların doğru sorulması” gerektiği anlaşılıyor.
Örneğin Cumhurbaşkanı, bir yandan “devlet adamı” olarak, gazetecilerin soruları karşısında yakın geçmişte darbe teşebbüsü yapanları bile görmezden geldiğini açıkça söylüyor.
Cumhurbaşkanı Gül, yakın geçmişe ilişkin şöyle diyor: “Ben doğrusu o dönemin bütün detaylarını bilirim, ama bunlara değil, hep geleceğe bakıyorum. Geçmişi çok kurcalamak yerine, şuna önem verdim ve herkese de ‘Geçmişte olanların bugün olmasına müsaade etmem’ demişimdir.” diyor. Yani, AKP’ye karşı 28 Şubatçılara ve 2007 seçim öncesinin muhtıracı (27 Nisan muhtırası) generallerini koruyor Cumhurbaşkanı. Ama bu “mülayim”, “Aman sorun çıkmasın” diyerek, siyasi gerilimleri dengeleyen kişi olarak propaganda edilen Cumhurbaşkanı, iş tutuklu gazetecilere gelince, birden Tayyip Erdoğan kesiliyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Polonya ziyareti sırasında, Varşova Üniversitesinin öğrencilerinin tutuklu gazetecilerle ilgili sorusuna, Erdoğan ve yandaş basının bu soruya verile verile “klasikleşen” yanıtını veriyor: “Arkasında şiddet olmadıkça ifadenin açıklanmasında bir engel yok. Yazabilirsiniz, konuşabilirsiniz, bunları yayınlayabilirsiniz. Bu konuda örgütlenebilirsiniz. Türkiye’de bu nedenle kimse hapse girmez. Eskiden vardı ama bugün yok. 2003-2004 yıllarında bugün ülkeyi yöneten hükümete karşı darbe planları yapıldı ve bunun sivil bağlantıları da olduğu yönünde savcıların eline güçlü dokümanlar geçti. Bu nedenle bazı askeri ve sivil personelin yanı sıra bazı gazeteciler de hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan yargılanıyor. Yargılama bitmeden kimseyi suçlu ilan edemem. Dışarıda gazeteci olarak geçiyor ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri. Kendileri de şiddetin içinde bulunuyorlar. Yoksa yazdıklarından dolayı değil.”
Açıkça görüldüğü gibi, Cumhurbaşkanı bir yandan; “Yargılama bitmeden kimseyi suçlu ilan edemem.” diyor ama öte yandan hemen ekliyor: “Dışarıda gazeteci olarak geçiyor ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri. Kendileri de şiddetin içinde bulunuyorlar.”
Bunları söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, sonra dönüyor, “Türkiye’nin basın özgürlüğü konusundaki sıralamada” basın özgürlüğünün en çok ihlal edildiği ülkeler arasında görülmesinden yakınıyor. “Bunu kim yapıyor?” diyor ve sorun yanıtı konusunda, Erdoğan’ın, “AKP Hükümetine karşı savaş açmış ulusal ve uluslararası çeteleşmeler var” iddiasına tutunuyor. Yani Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda bir sorun yokmuş ama bazı çevreler, böyle gösterilmesi için kampanyalar düzenliyormuş!
Yani sen başbakan, cumhurbaşkanı düzeyinde içeri atılan gazetecileri, aylarca sorgusuz sualsiz içeride tut; yetmesin haklarında hiç bir mahkeme kararı yokken bunları darbecilerle, çetelerle bağlantılı ilan et; herkes de bunları yutsun öyle mi?
Ne dünya aptal ne de alem sersem Sayın Cumhurbaşkanı!
Belki liberal gazeteci takımı ya da çanak tutuculara bunları yutturabilirsiniz ama dünya olanı biteni izliyor. İzleyince görüyorlar ki sadece tutuklu gazeteciler de değil, halen dışarıda olan, Türkiye’nin en tanımış gazetecileri (son örnek Nuray Mert, Abbas Güçlü’dür) bizzat Başbakanın ağzından seçim meydanlarında tehdit ediliyor, hakarete uğruyorlar; namertlikle, yalan yazmakla suçlanıyorlar.
Bunlar, basın özgürlüğü ihlali değil mi?
Basın özgürlüğünün en kaba, en vahşi yöntemlerinden birisi de gazetecilerin böyle meydanlardan tehdit edilip hedef gösterilmesi değil midir?
Üstelik bunlar, basının bir bölümü de arkaya alınarak yapılıyorsa; bu basın özgürlüğüne karşı hükümetin organizasyonunda bir kampanya olmaz mı?
Böyle bir ülkede, “Basın özgürlüğünde durum iyidir” demek aşırı saflık olmaz mı?
Cumhurbaşkanı, Başbakan böyle açıkça basın özgürlüğü düşmanlığı yapıyorsa, ihlal için daha hangi belgelere ihtiyaç var ki?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız