İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Kaset dehşeti altında seçimler

Kaset dehşeti altında seçimler

09 Mayıs 2011 Pazartesi, 07:35

Aslı Aydıntaşbaş/Milliyet

MHP’ye yönelik kampanyanın hedefi, partiyi barajın altına itmek. Ancak milliyetçi oyların temsil edilmediği bir parlamentonun yeni anayasada uzlaşma yakalaması zor değil mi? 2011’de yeni anayasa yapılırken MHP de BDP de masada olmalı

Hayatta ölsem aklıma gelmezdi günün birinde MHP’ye acıyacağım, bel altı operasyonlarla Meclis dışına itilmesini itiraz edeceğim, hatta Devlet Bahçeli’nin haline üzüleceğim...
Ancak ortada hakkaniyete uymayan bir tablo var. Referandum sürecinden bu yana MHP’ye yönelik birkaç cepheden sürdürülen kampanya, seçime beş hafta kala temel hedefini belirlemiş gözüküyor. MHP üst düzey yöneticilerinin özel hayatlarıyla ilgili birbiri ardına servis edilen seks kasetleri, akıllıca planlanmış ve tek bir merkezden götürülen mükemmel bir koreografinin eseri.
Ve tek amacı var: MHP’yi baraj altında bırakmak.
Birileri bu uğurda aylarca MHP’lileri izlemiş, görüntülemiş, zamanlamasını planlamış. Belli ki zamanında Deniz Baykal’a bedel ödetmek isteyenler, bu kez de Devlet Bahçeli’yi hırpalamayı, 2011 sonbaharından itibaren yeni anayasa ve Kürt sorununun tartışılacağı Meclis’in dışında tutmayı kafalarına koymuş durumda.
Şu ana kadar seks kasetleri nedeniyle sadece birkaç üst düzey MHP’li yönetici tasfiye edildi; ancak Ankara kulislerinde kasetlerin arkasının geleceği, başka milletvekili ve parti yöneticilerin de hedef alındığı söylentisi yaygın. Proje, sadece MHP’yi barajın altına düşürmek değil; aynı zamanda kurultaya zorlamak ve Bahçeli’nin tasfiye edileceği farklı bir yönetimle yola devam etmesine neden olmak.

MHP masada olmalı
Bu sütunu takip edenler, MHP’nin temsil ettiği siyasi çizgiye en ufak bir sempatim olmadığını bilir. Ayrıca ezelden beri o partide de CHP’de olduğu gibi bir değişim ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ancak bu dönemde MHP’nin Meclis dışında kalması yanlış olur. Türkiye’de siyasetin sağlıklı işleyebilmesi, temsilde adalet sağlanabilmesi için toplumda derin kökleri olan milliyetçi çizginin de meşru zeminlerde olması gerekir. Nasıl ki yıllardır BDP çizgisindeki Kürt hareketinin Meclis çatısı altında olması gerektiğini savunup, yüzde 10 barajına bu yüzden karşı çıktık, bugün de yeni anayasa yapılırken MHP’nin dışarda değil Meclis’te, o masanın etrafında olması gerekir.
Bu, işin siyasi adalet boyutu. Bir de özel hayatın gizliliği meselesi var.
Kasetteki görüntü ve eylemlerin ahlaken savunulur tarafı yok. Ancak şantaj ve kaset dehşeti altında yürütülen demokratik mücadele de meşru sayılamaz. Devlet imkanlarını kendi toplumsal mühendislik projeleriyle birleştiren kasetçiler, yeni bir Türkiye hedefi güdüyor. Bir ideal peşinde statükoyu değiştirmeyi istiyorlar. Ancak ortada, teknoloji dışında yeni olan bir durum yok. Karşı çıktıkları eski derin devlet de aynı böyle yöntemleri, böyle iddianameleri, bu komploları kullanırdı. Yıllar önce Diyarbakır’da güvenlik güçleri, o dönemin meşhur bir siyasi şahsiyetinin evlilik dışı ilişkisiyle ilgili bilgi ve ses bandını gazete bürolarına servis etmiş, sonra da bunun gazetelerde çıkmasını beklemişti. Şimdi tek fark, yöntem olarak ses bandı değil dijital kaset, gazete değil İnternetin kullanılması.

İktidarla ilgisi yok ama...
Ankara’da herkes, kaset işinin Ak Parti’yle alakası olmadığını ve hükümetten gelen bir talimatla gerçekleşmediğini biliyor. Ancak Ak Parti iktidarı, MHP’nin baraj altında kalması halinde milletvekili sayısında büyük bir artış yaşayacaktır.
Hükümet çevrelerinde ve hükümete yakın medyada MHP’ye en ufak bir acıma yok. Tam tersine “Kavgada yumruk sayılmaz” havası hakim. Başbakan Erdoğan da iki haftadır yaptığı konuşmalarda ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini, ne de MHP’nin kaset meselesini miting meydanlarında malzeme yapmaktan çekinemeyeceğini hissettirdi: “Son zamanlarda Sayın Bahçeli de çıkmış, ‘AK Parti iktidarı insanların özeline giriyor’ diyor. Niye? Çünkü kendi adamlarının da bu tür kasetleri çıkmaya başladı, ondan rahatsız olmaya başladı. ‘İnsanların özeline giriyorlar’ diyor. Yahu böyle özel olur mu Allah aşkına? Peki özeldi de bu milletvekillerini niçin istifa ettirttin? Çünkü başına geleceği biliyor da onun için.
Bu tür, bu toplumun ahlak değerlerine, bizim eskimez değerlerimize ters düşenler noktasında, herkes, işte hacı Bektaş-ı Veli’nin ifadesiyle, eline, diline, beline hakim olacaksın.”
Erdoğan’ın “eline beline dikkat” uyarısı, bundan sonra çıkacak kasetlerde de özel hayatın ihlali değil, ahlaki değerleri öne çıkaracağının göstergesi. Bu vurgu, toplum mühendislerine yeni kasetler için ilham verebilir.

MHP’nin ikilemi
MHP’ye dönersek... Dün görüştüğüm MHP’liler, oldukça afallamış durumdaydı. Çoğu yazılmak üzere açıkça konuşmak istemedi. Sert ifadelerden kaçındılar. Bir yandan karşılaştıkları şantaj furyasına, komploya isyan etmek, diğer yandan da muhafazakar bir parti olarak kasetteki gayrimeşru eylemleri savundukları izlenimi yaratmak istemiyorlardı. Partinin baraj konusunda ne kadar kırılgan bir durumda olduğunu da açıkça telaffuz etmekten çekiniyorlardı.
Genel Başkan yardımcılarından Oktay Vural, “Bize tuzak ve komplo kuranların var olduğunu biliyoruz. Zaten 12 Eylül referandumunda eski ülkücülerin kullanılması da bu siyaset mühendisliğinin bir parçası. Amaç MHP’yi marjinalleştirme ama bu duruşumuzu etkilemez” dedi.

Adil Gür: “Etkilenirler”
Peki gerçekten etkilemez mi? Partinin neredeyse bütün anketlerde yüzde 10 barajının sadece birkaç puan üzerinde olduğunu düşünürseniz, MHP’nin kasetlerden etkilenmemsi mümkün değil.
Dün görüştüğüm araştırmacı Adil Gür de bu görüşteydi. Adil Gür’e göre kasetler, bazı ülkücüler tarafından tabanla bağdaşmayan ya da ülkücü camiada benimsenmeyen isimlerden kurtulmak için “fırsat” olarak görülse de, İç Anadolu, Akdeniz ve Ege’de MHP’ye kayma ihtimali olan, patiye oy vermeyi düşünen kararsız seçmenin kafasında da soru işareti yaratacaktır. Gür, “Bu olayların MHP’ye zarar vermemesi mümkün değil. Zaten puan olarak rahat değiller, birkaç puan düşmeye tahammüllü olan bir parti değil” diyor.



Meydanlarda üslup her geçen gün daha da sertleşiyor.
Kılıçdaroğlu’nun ses kasedi olabilir mi?
İlk duyduğumda inanmadım; ancak ikinci, üçüncü kez farklı yerlerden aynı bilgiyi aldığımda, ateş olmayan yerden duman tütmez dedim. Siyasi kulislerde ne zamandır sadece MHP değil seçim öncesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bir kasedinin yayınlanacağı söylentisi var.
Yok, yok, tabii ki söz ettiğim müstehcem içerikli bir kaset değil. İddiaya göre birilerinin elinde CHP liderinin referandum öncesinde CHP’li Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci ile telefon görüşmesinin kaydı var. Hatırlarsanız Avcılar belediyesi, referandumda başörtüsünü “rahibe“ kıyafetine benzeten bir afiş skandalıyla gündeme gelmiş, belediye “Genel Merkez’in bilgisi yok” diye suçu üstlenmişti. İddiaya göre konuşmada Kılıçdaroğlu belediye başkanına konudan haberdar olmadığını ve bu durumu bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayacağını belirttikten sonra, kendisinden bununla çelişen bir demeç vermemesini tembihliyor.
Peki böyle bir kaset yayınlanırsa ne olur? Kılıçdaroğlu daha önce telefonlarının dinlendiğini söylemiş; ancak artık skandallara skandal demeyen memlekette kimsenin kılı kıpırdamamıştı.
Ancak bu kez durum farklı. Ana muhalefet liderinin telefonlarının alenen dinlenmesi, seçmenini rahatsız edebilir. Görüştüğüm herkes, böyle bir kasedin geri tepeceğini, CHP aleyhine değil lehine bir mağduriyet yaratacağı fikrinde. Kim bilir belki de bu yüzden hâlâ ortada kaset yok.



Cumhurbaşkanı Nerede?
Meydanlarda her geçen gün saldırganlaşan üslup, vatandaşı rahatsız eder hale geldi. Siyasetin dili bozuldukça, seçime ilgi azalıyor, miting haberlerinin rating’i düşüyor. Cumhurbaşkanı Abdullh Gül, geçen yıl bir kaç kez üslup uyarısı yapmıştı. Şimdi bunu tekrarlamanın zamanı değil mi??Üslup biraz düzelmezse, seçim sonrası siyasi partiler nasıl bir araya gelip yeni anayasa yapacak?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız