Davut İle Golyat...

14 Nisan 2014 Pazartesi, 08:24

Mustafa YALÇINER/Evrensel

Kim bunlar?
Golyat bir “dev”di. Dev denince, abartılıp, daha çok “dev”i yenen Davut açısından efsaneye karıştırılmıştı, yoksa Aski Ahit’e göre epi topu 4 dirsek bir karıştı (2 metreden az fazla). Filistinliydi. Savaşçı krallarıydı ki, rivayet MÖ 11. yüzyılda yaşadığına dairdi, o zamanlar ancak en iyi savaşçılar kral olabilirdi. Hatta dört başı mamur krallık bile değildi henüz; başında “kahraman” daha çok “askeri demokrasi” geçerliydi.
İbranilerin de yaşadığı topraklardı ve Golyat İsrailoğullarından her delikanlıya meydan okuyup meydana çekerek öldürmekteydi. Sonunda genç Davut karşısına çıktı. Belki “erkekçe” karşısına dikilmedi; ama savaş hilelerinden de yararlanarak, sapanıyla Golyat’ın üstesinden gelmeyi başardı, yeni Kral oldu: İsrail Kralı!
Golyat, henüz tam oturmamış olsa bile oturma sürecindeki köleciliğin başındaki yeterince zalim bir kan dökücüydü. Ya Davut?
Kur’an da Bakara Suresi’nde efsaneye yer vermiş, Golyat’tan “kafir kavmin” başındaki zorba olarak söz etmişti. “Kafir Filistinliler”in karşısında peygamber ilan edilmiş Davut onaylanmıştı. Peki, iflah oldu mu İsrailoğulları Davut’la? O kafirlere dünyayı dar etti de, kendi kavmini ihya mı etti, yoksa kendi peygamberliğinin şanı şerefi ve kazandırdığı krallık türü dünyalıklarla gününü gün mü etti? İsrailoğulları köleleşmekten kurtulabildi mi? Kurtulamadı!
Nereden icabetti Davut’la Golyat ve öyküleri?
Gerçi AKP’li Tayyar “AYM Başkanı Kılıç bir nevi cumhurbaşkanı adayı” demekteydi ama.. “Time”, bu “yılın adamı”nın aralarından seçileceği 100 kişiden ikisini.. “Türkiye’nin otoriter Başbakanı Erdoğan” ve “Başbakan Erdoğan’a alternatif Gül” tanımı yaparak.. Türkiye’den belirlemişti: Erdoğan ve Gül.
Erdoğan yeterince otoriterdi. “Diktatör” diyenlere kızsa da “diktatörlük”ün başına doğrusu yakışmaktaydı. Hem Twitter hem de HSYK iptalleriyle siyasete/kendisine müdahale edildiğini düşünmekteydi! “Hukuk üstün olacak, ama siyasete müdahale etmeyecek, onu destekleyecek” deyip Kılıç’ı kastedip sürdürüyordu: “Herkes konumunu bilecek, herkes sınırlarını bilecek”!
Neden? “Bu ülkenin milli bir kurumu, kendi ülkesinin, milletinin, bireyin haklarını savunacağı yerde, uluslararası şirketlerin ne yazık ki ticari hukukunu savunuyor. Bunlar en başta birer uluslararası şirkettir. Bunlar kâr amacıyla kurulmuş, para kazanan şirketlerdir. Aynı zamanda Twitter vergi kaçakçısıdır.” Gören de uluslararası kapitalizme ve tekellere karşı sanacak! Morgan’a mı karşısın Rockefeller’e mi? Geçelim!
Başka? “Başbakanı hedef tahtasına koymak suretiyle ağızlarına gelen her şeyin, hakaretin her alasını, ailesini de karıştırmak suretiyle yapanlar acaba bunu millete neyle izah edecekler?” Kim? Twitter kararını kaldıran Kılıç herhalde! Peki, “Cübbeni çıkarıp gel” dediği Kılıç mı “rakip” yoksa Gül mü? Davut kim? Önceden de “Türkiye’nin eski itibarlı durumunu koruyamadığı, on yıl kaybettiği”ni dile getiren Gül’ün “noterlik”ten sapma gösteren son konuşmaları kime yönelik, bir bakın:
“İslam dünyasında son yıllarda, kaçınılmaz başkaldırmalar olmuş ve insanlar haklı taleplerle meydanlara çıkmışlardır. Çağı kavrayabilen liderlikler dönüşümün ülkelerinde daha az maliyetle gerçekleşmesinin yolunu açarken, statükolarını korumakta ısrarlı olanlar ülkelerini harap etmişler, vatandaşlarını kan ve gözyaşına boğmuşlar veya sürdürülemeyecek politikalarla ülkelerini onlarca yıl geriye götürmüşlerdir. Bu topraklarda her inanç grubunun, her aidiyet ve mensubiyet çizgisinin huzur ve bekasını garanti altına almalıyız.” Türkiye de herhalde “İslam dünyası”nda!
Ama Golyat ya da Davut fark eder mi -sorun burada!