Yanlış anlamalara mahal vermemek için hemen belirteyim: başlıkta AKP’den Yozgat Belediye Başkan Aday Adayı olan Sayın Satılmış Erdoğan’dan bahsediyorum. Kendisini keşfedip sosyal medyada adaylığını paylaştığımda, sırf ironik ismi nedeniyle büyük teveccüh gördüğünü belirtmeliyim. Yozgat’a gitmek ve özgürce, “Satılmış Erdoğan!..” diye bağırarak, kendisine destekte bulunmak isteyen dünya kadar insan çıktı...
Ne var ki, benim esas dikkat çekmek istediğim husus, arkadaşın isminin çağrıştırdığı alternatifler değil. Münasebetsizliğin lüzumu yok yani. Bendeniz, ‘Sayın Satılmış Erdoğan’ vesilesiyle, AKP’deki yaygın ‘çılgınlık’ haline dikkat çekmek istiyorum.
Evet efendim, Sayın Satılmış Erdoğan’ın Yozgat için ‘çılgın projeler’i varmış…
(Allah için, bu AKP’lilerin aklı başında tek işi yok. Hep çılgınlık peşindeler. Kabul edin, çılgın çocuklar!)
Peki neymiş, Yozgat’ın çılgın projeleri?
Tünel!
Sayın Satılmış Erdoğan şehir merkezine tünel yapacakmış.
Projenin adı ise: ‘Çılgın-1’…
Uzay aracı ismi gibi mübarek!
***
Vallahi, sorun belki de bendedir ama AKP’nin insan malzemesiyle karşılaşınca, kendimi TRT Çocuk’ta yayınlanan Köstebekgiller dizisinin setinde gibi hissediyorum. Ağzını açan AKP’li; yok tüneldi, yok kanaldı, başlıyor anlatmaya; hem öyle makul şeylerden de söz etmiyorlar, hep ‘çılgın’ tüneller, hep ‘çılgın’ kanallar...
‘Çılgın-2’ adlı projesini henüz açıklamadı Sayın Satılmış Erdoğan. Kim bilir, belki de bölgenin tek yeşil yeri olan Yozgat Çamlığı’nda, Taksim’e yapılamayan Topçu Kışlası’nın bir benzerini dikip, rezidans olarak işletmeyi planlıyordur.
Neticede, ‘çılgın’ dediğin proje biraz baştan çıkarıcı olmalı, değil mi?
***
Müsaadenizle, buradan başka bir çılgınlığa hoplamak istiyorum...
Malumunuz, bir süredir AKP içinden çılgın tokatlama dedikoduları ayyuka yükseliyor. Öyle ki, Teyyip Bey’in son olarak Bakan Suat Kılıç’ı fena tokatladığı iddiaları yayıldı. Kendi adıma, bu dedikodulara hiç itibar etmedim.
Fakat elin ağzı torba değil, büzemiyorsunuz...
BDP’nin mümin, hatta şeriatçı milletvekili Altan Tan’ın ortaya attığı iddialar çok daha acayip. Tan’ın iddialarına göre; Teyyip Bey hükümetin bakanlarını tekme tokat dövüyor, bir güzel de sövüyormuş.
Çılgınca!..
Şimdi herkes bu dövme-sövme iddialarının vahametinden söz ediyor ve Teyyip Bey’i kınıyor. Bendeniz ise, iki arada bir derede kalmış vaziyetteyim.
Bakın, açık konuşuyorum; Teyyip Bey’e hayatımın hiçbir anında sempati duymadım. Yaptığı, ettiği işlerden, konuşmasından, tavırlarından falan hiç hazzetmedim. Onunla tek bir ortak görüşümüz olduğunu sanmıyorum.
Lakin; ne yalan söyleyeyim, hükümetin bakanlarına bakınca, benim de içimden benzer şeyler geçiyor.
Galiba bu sefer Teyyip Bey’e hak veriyorum...
Çılgın gibi...
|