İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Savaşa bu denli hevesli olunursa!

Savaşa bu denli hevesli olunursa!

08 Ekim 2012 Pazartesi, 07:23

İhsan Çaralan/Evrensel

En azından Hitler, Mussolini’nin at koşturduğu altmış küsur yıldan beri ülkeler, savaşı kutsayan bir propagandadan, daha da önemlisi kendisini bir çatışmanın, savaşın içine çekecek “ilkeler”, kayıt ve koşullar ilan etmekten uzak durmayı neredeyse “gelenek” haline getirmişlerdir.
Son aylarda Türkiye, adım adım bu geleneğin dışına çıkarak, çatışma, savaş heveslisi bir ülke görüntüsü sergiliyor ve adım adım kendisini otomatik olarak, karşı tarafın isteği ile çatışmaların, savaşın içine çekilebilecek bir çizgiye savurmuş bulunuyor. Oysa normalde devletler eğer bir çatışmaya girecekse, bir savaşta yer alacaksa bunu karşı tarafın en istemediği, kendileri için en uygun zamanda yaparlar. Ama Türkiye, Suriye ile “angajman kurallarını değiştirerek” Suriye’nin istediği zaman Türkiye’yi savaşa çekeceği, hatta Suriye muhalefetinin provokatif girişimleriyle Türkiye’yi Suriye ile savaşa itebileceği bir hatta sürüklenmiştir. Şimdi de geçtiğimiz perşembe günü çıkarılan “tezkere” ile bu karşı “tarafın belirleyeceği koşullarda savaşa girme”nin “tetiği” herkesin kullanımına açılmış bulunmaktadır.
Sabah gazetesi dün, “Tezkerenin Dört Gizli Kodu” diye tezkerenin arkasındaki niyetleri açıkladı.
Tezkerenin gizli kodları, Türkiye’nin savaş hevesini sergiler mahiyettedir.
Sabah’ın haberine göre tezkerenin “dört kırmızı çizgisi” var. Bunlardan birincisi; Türkiye’ye herhangi bir saldırı olursa (Suriye’nin attığı top mermilerinin Türkiye’ye düşmesi ya da doğrudan Türkiye topraklarını hedef alan bir saldırıya karşı) ona misliyle karşılık vermek. İkincisi, Suriye’deki Süleyman Paşa Türbesine bir saldırı olursa, buna yanıt vermek, gerekirse buraya takviye askeri birlikler göndermek. Üçüncü “kırmızı çizgi” ise; PKK ve bölgedeki diğer Kürt grupların Türkiye’nin istemediği “oluşumlar” yaratması halinde bunlara izin vermeyerek askeri tedbirler almak. Dördüncüsü; sığınmacıların bulunduğu ülkelerde (Ürdün, Lübnan, Irak gibi) sorun çıkarsa ya da bu ülkeler Türkiye’den yardım isterse bu ülkelere asker gönderme!
Başbakan Erdoğan’ın önceki gün “Ne barışı bee!” anlamına gelen ve “Cenge hazır olun!” çağrısı ile süren ifadeleri bu gelişmelerle birleştiğinde elbette sadece en milliyetçi çevrelerin nabzını okşayan bir propaganda olarak kalamamaktadır. Tersine bunlar Türkiye’nin bölgedeki çatışmalar içine çekilmesi, Türkiye’yi bölgesel savaşlar çıkarmanın hem tetikleyicisi hem de asli faili olmasının otomatiğe bağlanması anlamına gelmektedir.
Çünkü yukarıdaki dört kırmızı çizgi bile kendi başına Türkiye’yi şu ya da bu çatışmanın, Suriye ile Irak ile bir savaşın içine çekmek için yeterli bahaneler üretmeye dayanak olacak mahiyettedir.
Kuşkusuz Türkiye’nin böyle bir badireye sürüklenmesinin baş nedeni, Türkiye’nin batı emperyalizminin bölgenin yeniden biçimlendirilmesi stratejisine bağlanarak, bölgede bu stratejiyle uyuşmayan ülkelerde yeni rejimler kurulması operasyonunun ileri karakolu rolünü (Buna “bölgesel güç”, “bölgesel lider ülke” rolü de deniyor) üslenerek çatışma ve bölgesel savaşların çekim alanına girmesidir. AKP iktidarı, onun Erdoğan-Davutoğlu ikilisi yeni Osmanlıcılık olarak bilinen yaklaşımlarını Amerikan stratejisiyle uyumlaştırıp batı emperyalizminin stratejisine kendi hayallerini ekleyerek ülkeyi maceracı bir dış politika çizgisine çekmiş bulunmaktadırlar. Tıpkı geçmişte Almanların peşine düşen Enver Paşa’nın Orta Asya maceracılığı gibi!..
Dolayısıyla bugün AKP Hükümetinin çizgisi de komşularıyla gerilimli ilişkilerin sürdürülmesi ve bu gerilimlerin de askeri güçle çözülmesi üstünedir. Onun içindir ki Başbakan “Eğer barış istiyorsan hazır ol cenge!” demeyi genel bir yaklaşım, kapitalist dünyanın bir gerçeğini hatırlatmaktan öte Türkiye’nin komşularıyla savaşmaya hazır olması anlamında kullanmaktadır. Bu yüzden gazeteler dün onun bu sözünü manşete çekmiştir. Yoksa elbette ki emperyalist ülkelerin ve tekelci grupların yön verdiği bir dünyada ilelebet barış mücadelesi güçle de kazanılacak bir mücadeledir. Ama gerçeği “barışın önemine” vurgu yapmak için kullanan kimse , “Barış istiyorsan hazır ol cenge!” formülasyonunu barış isteyenleri suçlayarak ve sıcak bir savaş özlemini de, “Biz buraları savaşla aldık” (2071 hedefi de bu “savaş istemi”yle, fetihçilikle bağlantılıdır) diyerek, söyleminin ruhuna içselleştirerek ifade etmez.
Kısacası AKP’nin iç ve dış politikadaki çözümsüzlüğü onun içeride de dışarıda da askeri güç kullanma heveslerini, bu doğrultudaki girişimlerini artırıcı yönde hareket etmeye zorlamaktadır. Bu da hem barışın, hem de barıştan yana güçlerin mücadelesinin önemini öne çıkarmaktadır. Çünkü mücadele etmeden barış kazanılamaz

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız