İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

AB sürecinin dayandığı aşama

AB sürecinin dayandığı aşama

29 Ağustos 2012 Çarşamba, 08:27

Beril DEDEOĞLU/STAR

Türkiye gündeminde AB’ye üyelik sürecinin büyük bir yer tutmadığına kuşku yok. Bir yandan içeride adeta bir iç savaş yaşanırken öte yandan sınırdaş ülkelerin altı üstüne gelmişken, AB üyeliğiyle ilgili atılacak adımların fazla önemi yokmuş gibi görülebilir. Üstelik ortada hem Türkiye’yi üye yapmaya hevesli olmayan hem de ekonomik krizle boğuşmayı öncelikli kılan bir AB görüntüsü varken, Türkiye’nin üye olmaya aday bir ülke olduğunun unutulması mümkün.

Bununla birlikte, Türkiye’nin AB yolunu terk ettiğine yönelik çıkarımlar yapılması da anlamlı değil. AB’nin içine düştüğü krize bakarak Türkiye’nin ne kadar iyi durumda olduğunu ileri sürmek ve aslında AB’ye ihtiyaç duyulmadığını söylemek, tamamen iç siyasal dengelerini hesaplayanların iddiaları. Zira Türkiye’deki iktidar, sivil toplum ve iş çevreleri biliyor ki, AB’nin üyelik için ileri sürdüğü standartlar, o ülkedeki vatandaşların yaşam kalitelerini yukarı çıkaran standartlar. Kriz içinde olduğunu söylediğimiz AB ülkelerindeki yaşam standartları Türkiye’nin çok üzerinde ve kriz esasen bu düzeyin altına inme tehlikesiyle ilgili. Dolayısıyla, Türkiye’deki koşullarla AB üyesi ülkelerin koşulları eşitmiş gibi bir karşılaştırma yapmak, yanıltıcı sonuçlar ortaya koyar.

Anayasa sorunsalı

Türkiye açısından baktığımızda, neden bir dizi uyum yasasının meclisten geçmediğini sormamız gerekir. AB üyelik süreci çerçevesinde atılması gereken adımlar var ve bunlar önce mevzuatta halledilecek, sonra yaşamımıza girecek. Ancak sorun açık, mevzuatta yapılacak her değişiklik gelip anayasaya dayanıyor. Meclisteki tüm partiler AB üyelik standartlarına gönülden inanmış olsalar, sorun çıkmayabilir. Ancak yapılacak her yapısal reform karşısında Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye hazır bir ekip bulunuyor.

Anayasa Mahkemesi, çıkarılacak kanunların anayasaya uygunluğunu denetliyor, ama sorun zaten anayasada. 1982 Anayasası her türlü reformu kilitleyebilecek özelliklere sahip, elverdiği ölçüdeki reformlar da zaten yapıldı. Dolayısıyla AB konusunda atılacak her adım, bundan böyle gelip anayasaya dayanıyor.

Bu durumda mantık, anayasanın değişmesi gerektiğini söylüyor. Bu noktada sorun büyük; yeni anayasa demek yeni bir Türkiye demek olacak. Her kesimin yeni Türkiye’den kast ettiği farklı. Bazıları, yeni Türkiye’nin ‘tam bağımsızlığı’ndan söz ederek eski vesayetçi rejimi istiyor; bazıları hazır yeni anayasa yapılıyor Kıbrıs misali iki toplumlu federe modele geçelim diyor, kimileri de Türk-Sünni İslam anlayışının merkezde tutulduğunun belli olduğu bir anayasa istiyor. Hal böyle olunca da, bireylerin, insanların, kişilerin bebelerin, öğrencilerin, ev kadınlarının, bekçilerin, banka memurlarının, manavların, et üreticilerinin ve başka bir dizi kesimin hakları gayet rahatlıkla gözardı edilebiliyor. Yani konu vatansa, vatandaş ayrıntı haline gelebiliyor.

Hükümetin attığı adımların bir kısmı, esasen tam da AB üyelik standartlarıyla ilgili. Ancak ana muhalefetten aldığı tepkiler atılan bu adımların uluslararası standartlarla ölçülmesini değil yerel dinamiklerle ölçülmesini teşvik ediyor. Basit örnek; AB’de dini eğitim veren üniversiteler var, bizde yok. Olsa, Ruhban okulu konusu da aşılacak. Ama bu yönde atılan adımlar, ‘İranlaşma’ olarak takdim edilirse, hükümetin de işi zora girer.

Sorun açık. Üzüm yemek mi istiyoruz, bağcıyı mı kovma derdindeyiz. Toplum yeni özgürleştirici, yaşam kalitesini yükseltici standartları talep ediyor. Adana’daki çiftçi, Almanya’daki çiftçiden ne eksiği olduğunu soruyor.

Bu, Türkiye’yi imar etme yeteneği olmayanların yetenek sahibi olanları sabote etme eylemleriyle halkın ilgilenmediğini ima eden bir durum. Yani fazla takılmaya gerek yok, toplum reformları istiyor; ister bunların AB standardı olduğunu bilsinler, ister bilmesinler. Sorun ‘büyük siyaset’ yapma hevesinde olduğu halde elin taşın altına koymaktan imtina edenlerde.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız