İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Köşe yazarlığı, Gazetecilik, Uzmanlık

Köşe yazarlığı, Gazetecilik, Uzmanlık

29 Mayıs 2012 Salı, 12:09

Zafer Arapkirli/ GAZETEPORT

Geçtiğimiz günlerde Sabah gazetesinde meslektaşımız Sevilay Yükselir’in yaptığı bir telefon röportajını ve onunla ilgili yorumunu okudum.

Özetle: Habertürk Gazetesi’nin köşe yazarı (T.C. Merkez Bankası eski başkanlarından) Gazi Erçel’in, “..bir yandan yazdığı konuların ilgili olduğu çeşitli şirketlerle iş ilişkilerini ya da danışmanlık konumunu sürdürdüğünü, bir yandan da köşesinde bu konularda görüş yazdığını, bunun da bir tür etik ihlali anlamına geldiğini” söyleyerek kendisini eleştiriyordu.

Bu röportaj ve Yükselir’in yaptığı yorumlar, (ve hemen ardından Habertürk Gazetesi’nin, Gazi Erçel’in yazılarına son verme kararı) benim de sık sık dile getirdiğim bir konuyu, daha doğrusu basınımızın bu konudaki bir eksikliğini ve yanlışını anımsatması açısından ilgimi çekti.

Sorun şu:

Özellikle yazılı basınımızda (kısmen de televizyonlarımızda) yorum yapan insanların bir bölümü, meslek olarak “gazeteci” değiller. Yani, yaşamlarını hayatlarının herhangi bir döneminde haberci, muhabir, editör vs. olarak kazanmamışlar. Sadece, belli bir konuda uzman oldukları için (ekonomi, spor, diplomasi, askerlik, strateji, siyaset) ya da o konularda profesyonel olarak yaşamlarını kazandıkları bir meslek erbabı oldukları için, kendilerine bir köşe (ya da TV programı) teslim edilmiştir. Bu da ölçüsünde tutmak, (yani gazeteci-yazar nüfusuna ağır basmamak) koşulu ile, son derece doğal ve yararlıdır.
Ama maalesef, kamuoyunda yani okurlar/izleyiciler arasında bu kişiler sanki “uzman gazeteci”ler gibi algılanmakta ve “gazeteci” ile aralarındaki fark anlaşılmamaktadır.

Hal böyle olunca da, “Taraf tutan, habere yorum katan ve yönlendiren bir gazeteci” durumuna düşmekte, dolayısıyla bizim mesleğimizi de (kendi bir yığın negatif katkımızı da düşünürsek) ekstradan zan altında bırakmaktadırlar.

O halde, çare nedir? Çok basit..

Mesleği profesyonel gazetecilik olmayan ve “uzman” kapasitesi ile köşe yazısı yazan/program yapan kişilerin konumları, yazılarının bir yerine (dip not şeklinde) mutlaka belirtilmelidir.

Örneğin söz konusu kişi ekonomi konusunda köşe yazıyorsa, (çok sayıda işadamı ve şirket yöneticisi veya danışmanı, bunu yapıyor) akademik unvanı, varsa çalıştığı veya danışmanlık yaptığı şirketler filan mutlaka belirtilmelidir ki, herhangi bir çıkar “çakışması-çatışması” konusunda gereksiz spekülasyonun önüne geçilsin. Ya da, o kişinin yazdığı yazıdaki (muhtemel) amacı kendisini bağlasın. Tabii bu arada, yazıyı yazdıran basın kuruluşu da bir anlamda (muhtemel suistimal durumunda) sorumluluğa ortak olsun ki, “önüne gelene” yazı yazdırmamaya özen göstersin.

Örneğin, siyaset sayfalarında yorum yazan kişiler profesyonel gazeteci olmadıkları durumlarda (ki bir kısmı profesyonel ve muvazzaf siyasetçilerdir. Milletvekili vb.) da bu durum köşelerinin dibinde belirtilmelidir. “Filanca partinin milletvekili veya yöneticisi “şeklinde..

Örneğin, üniversite hocalarının uzmanlık dalları (diplomasi, strateji, askerlik, sağlık, sosyoloji vs.) veya akademik unvanlarını da bu tür notlar şeklinde belirtmek, hem yazarı, hem gazeteyi/televizyonu onurlandırmaya, hem de bir anlamda “bakın bizi bağlayacak bir görüş değil ama, uzmanlığından yararlanıyoruz” demeye yarayacaktır. Bir yandan da, bu kişilerin herhangi bir olası ticari-siyasi-akademik ilişkisinin de bilinmesini beraberinde getirecektir.

Örneğin spor adamlarının yazdıkları köşe yazıları veya programlarda yaptıkları yorumlara bile bu tür notlar koymanın, varsa gazete dışındaki para karşılığı ilişkilerinin bilinmesinin sonsuz yararı vardır.

Bütün bu saydıklarımın basın açısından çok önemli bir yararı vardır.

Gazeteler, özellikle de haber kuruluşları yorum yaptırdıkları insanlarla ilgili ticari-finansal vb. hiçbir beklenti ve bağlantı içinde olmadıklarını, okura/izleyiciye hissettirmek, şeffaf biçimde göstermek durumundadır. Aksi halde, yazının en başındaki örnekte görüldüğü biçimde suçlanacak bir kişinin durumu, basın kuruluşunu da bağlar duruma gelebilir.

Bunu da hiçbir basın yöneticisi ve belki patronu istemez, sanırım..

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız