İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Müslüman solcu olmazmış

Müslüman solcu olmazmış

05 Mayıs 2012 Cumartesi, 10:15

Ahmet HAKAN /Hürriyet

- Müslüman sağcı olur, ses etmezler.
- Müslüman kapitalist olur, ses etmezler.
- Müslüman komünizmle mücadele derneği kurar, ses etmezler.
- Müslüman milliyetçi olur, ses etmezler.
- Müslüman muhafazakâr olur, ses etmezler.
- Müslüman saltanatçı olur, ses etmezler.
- Müslüman liberal olur, ses etmezler.
- Müslüman Amerikancı olur, ses etmezler.
- Müslüman Osmanlıcı olur, ses etmezler.
Fakat ne zaman ki...
Kendilerine “Müslüman” diyen üç-beş kişi, hafiften “solcu” takılmaya başlar, işte o zaman atarlar kendilerini ortaya...
Terbiyeliyseler:
Başlarlar hemen “size Müslümanlık yetmiyor mu, ne gerek var solculuğa” türü üst perdeden konuşmaya...
Terbiye falan hak getire ise:
Çıkarırlar çıkınlarından en nadide küfürleri, hakaretleri, iftiraları...

Kısacası... Müslüman’ın “sol el”i de ne yazık ki mazlum, ne yazık ki gariban, ne yazık ki itilmiş ve ne yazık ki zavallıdır.

‘Gökçek’i sıkı tutun’ dedik, dinlemediniz

CHP’liler için “Melih Gökçek’le mücadele rehberi” yazdım.
Dedim ki:
“İçinizden birine Melih Gökçek’i markaja alma görevi verin.”
Fakat dinlemediler.
İşte görüyorsunuz:
Yine başları Melih Gökçek’le dertte...

Olay şöyle oldu:
Gürsel Tekin olayı patlak verince Melih Gökçek hemen bir iddiayla ortaya çıktı:
“Gürsel Tekin ile Mustafa Sarıgül anlaştı, ayrı parti kuruyorlar.”
Kuyruklu yalandı bu.
Gürsel Tekin de, Mustafa Sarıgül de yalanladı bu iddiayı...
Ama “iddia” tuttu.
Her tarafta Gökçek’in palavrası konuşulur oldu.
Hatta CHP yönetimine bile bu iddialar soruldu.
Böylece Gökçek amacına ulaştı: Zaten alevi bol olan CHP ateşini odunlarla beslemiş oldu.
Oysa CHP, “uyanık bir elemanı”nı Gökçek’i markaja alma işine tayin etseydi ve o “eleman”, daha Gökçek palavrasını ortaya atmaya fırsat bulamadan “Melih Gökçek, Tayyip Erdoğan’a başkaldırmaya hazırlanıyor” diye bir palavrayı ortaya salsaydı, Gökçek bu palavrayla mücadele etmekten, CHP içindeki ateşe odun atmaya fırsat bulamayacaktı.

Güya sakalımız var ama sözümüzü dinleyen nerede?

Sadece bizde olur

- Okul çağına gelmiş çocukların önemli bir kısmının sütü ilk kez okulda içiyor olmaları...
- James Bond filminin setinde habercilerin korumalarla kavga etmesi...
- Herkesin “mazlumluk” ve “zalimlik” dönemlerini, kavga etmeden sırayla beklemesi...
- Başbakan’ın kızdığı herkese “sen kimsin” diye çatması...
- Açılış törenini kaçıran bürokratların, tören fotoğraflarına fotomontajla dahil olmaları...
- Bir tiyatro oyununa “Mason / Yahudi / Komünist” adlarından türetilen “Maskomya” adının verilmesi...
- Bir kamyon şoförünün, “beni nasıl sollarsınız” diyerek ambulansa terör uygulaması...
- Matbuatta epey miktarda “başbakan’ı eleştiren yazarları eleştiren yazarlar” grubunun istihdam edilmesi...

Bize yine konu çıktı

DEĞİŞMEZ münazara geyiğidir, bitmez bir kompozisyon konusudur:
“Sanat sanat için midir, yoksa sanat toplum için midir?”
Asla Tarafsız Bölge’de böyle bir konuyu tartışmak istemem.
Çünkü...
“Of ne bayat konu bu” tepkisiyle karşılaşmaktan korkarım.

Fakat işte bir “bayat konu” daha Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından güncellenmiş oldu.
Dün partisinin Kahramanmaraş İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan şöyle dedi:
“Bunlar sanatı toplum için yapmazlar. Bunlar sanatı sanat için yaparlar.”
Hadi bakalım, bize yine iş çıktı.
Hilmi Hoca! İskender Bey! Sayın Halman! Bedri! Ali Akay!
Soyutçular, İkinci Yeniciler, Dadaistler, Yapıbozumcular, Dışavurumcular, Minimalistler, Popartçılar!
Lütfen telefonunuz açık olsun, en kısa zamanda arayacağız sizi...

CHP hep sürpriz kriz nedeniyle kaybediyor

BİR partide kriz nasıl çıkar?
Şöyle çıkar:
Önce parti içi kavgaya ve kavganın sebeplerine dair küçük haberler yayınlanır gazetelerde...
Ardından o haberler biraz büyür.
Sonra biraz daha büyür.
Kamuoyu kavganın nedenini, taraflarını gayet iyi bir şekilde anlar.
Partililer nerede duracaklarına karar verir.
Ve en sonunda istifalar falan gelir.
CHP’de ise krizler hep sondan başlıyor.
Önce istifalar geliyor, ardından kamuoyu başlıyor “ne oluyor yahu” diye sormaya...
Yani hep “sürpriz kriz” olayı...

Parti içi kargaşalar, krizler, çalkantılar, kavgalar kötü değildir.
Bir dinamizme işaret eder, bir beklentiye... Bir arayışa...
Fakat bunun tek koşulu var:
Sürprizsiz olacak.

Ne demiş Baro Başkanı?

İSTANBUL Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’a “darbe şakşakçısı” diyorlar, “askerden medet uman hukukçu” diyorlar, “askeri düzeni çağırıyor” diyorlar.
Peki Kocasakal ne demiş de, bunlar söyleniyor?
Şunları demiş:
“Biz zannettik ki günde beş vakit laiklikten söz ederek laiklik korunur. Biz zannettik ki ordumuz var, o güçlü ordu bizi korur. Ben TSK’nın kurumsal kimliğini hep savundum. Biz NATO’ya girdiğimizden beri ‘ne kadar milli ordumuz kaldı’, bunu hiç düşünmek istemedik. Geldiğimiz bu noktanın hayırlı bir yönü oldu. Artık TSK vesaire yerine Türk silahsız kuvvetleri var. Siz Türk silahsız kuvvetlerisiniz.”

Bu sözlerin neresinde “darbe şakşakçılığı” var, anlamış değilim.
Bunlar bir tür “özeleştiri” cümleleri...
Adam diyor ki: “Biz bir zamanlar şöyle yapıyorduk, yanlış yapıyorduk, artık yapmamalıyız.”
Adam diyor ki: “Yanılmışız.”
Adam diyor ki: “Eskiden askerden medet umardık, şimdi ummuyoruz.”
Ne var bunda?
Kocasakal’ın durduğu yeri eleştirmek, görüşlerini beğenmemek, kendisini yerden yere vurmak tamam da söylediği sözleri çarpıtmak da neyin nesi?
Peki ya Kocakasal’ın sözleri üzerine “bildiri” yayınlayan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ne demeli?
“Ben artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nden medet ummuyorum” demenin neresi fena, neresi kötü?

Allah kimseyi Ümit Kocakasal’ın durumuna düşürmesin...
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nden medet ummaya devam etmeliyiz” dese “vay darbeci vay” diyecekler.
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nden medet ummaya devam etmemeliyiz” diyor, bir şey değişmiyor, yine “vay darbeci vay” diyorlar.
Karar vermişler yani, yiyecekler kuzuyu...

Taksim için hükümete teşekkür edilmeli mi?

BİR okurum soruyor:
1 Mayıs’ta Taksim’e gittiniz... Festival gibi miting yaptınız... Bunun için Taksim Meydanı’nı size açan hükümete teşekkür etmeniz gerekmez mi?”

Cevap veriyorum:
Tabii ki gerekir... Çok teşekkürler sayın hükümetimiz...
Ama sanırım biraz da “ille de Taksim” diye tutturan, Taksim’de
1 Mayıs kutlamak için hükümetimizin gazlı, tazyikli sulu ve coplu direnişine göğüs geren, Taksim’e çıkmalarına izin verilmediği halde zerre kadar geri adım atmayarak direnen sol sendikalara da teşekkür etmeliyiz.
Ne dersiniz sayın okurum

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız