İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

17 yıl sonra hâlâ dağdakiler

17 yıl sonra hâlâ dağdakiler

01 Nisan 2012 Pazar, 09:13

Kadri Gürsel /Milliyet

Bundan tam 17 yıl önce, 31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gece, meslektaşım Fatih Sarıbaş’la birlikte, Cizre-Nusaybin karayolunda PKK’lılar tarafından silah zoruyla kaçırıldık. O gece kuzeydeki Bagok Platosu’na tırmanışla başlayan tehlike ve gerilim dolu esaretimiz, Cehennem Deresi’nden sonra Gabar’da devam etti ve dağın güneydoğu yamacında serbest bırakılmamıza kadar 26 gün sürdü.
Ben o zamanlar AFP muhabiriydim, Fatih de Reuters’ın foto muhabiri... TSK’nın sınır ötesinde düzenlediği “Çelik Harekâtı”nı izlemek için geçtiğimiz kuzey Irak’tan Diyarbakır’a dönüyorduk.
Bu zoraki maceranın başladığı günün her yıldönümünü kendi içimde sessizce anarım. Yoğunlaşır, başımızdan geçen bu olayı ve bunun müsebbibi olan asıl büyük sorunu her zamankinden daha fazla düşünürüm.
Sonra bizi alıkoyan o PKK’lıları, dağdakileri...
O PKK’lıların silahlanıp dağa çıkmış olmalarından ötürü, onların peşinden dağa gidenleri de düşünürüm. Yani, dağda hiç yüz yüze gelmesek de 26 gün boyunca çevremizdeki varlıklarını bize hissettirmiş olan o askerleri, korucuları...
Oraya ait oldukları halde o sırada varlıklarını bile hissettiremeyenler aklıma gelir sonra. Gördüğüm nice hayalet köyde bir zamanlar yaşamış olup da bizim oralara uğratılmamızın hani neredeyse hemen öncesinde yurtlarından şehirlere kovulmuş insanlar.
Bu şahsi yıldönümünde farklı davranıp aklıma düşenleri paylaşmak istiyorum.
Zaten soruyorlar; hâlâ merak ediyorlar. 1995’te, 17 yıl önce başımızdan geçenleri, sanki daha dün yaşamışız gibi öğrenmek istiyorlar. Bugünün bazı hallerini bilmek ve anlamak için... Çünkü Allah kahretsin, değişen bir şey yok.
Dağdaki kanlı hikâye, insanlar öldürüldükçe canlı kalıyor; kendisini her gün tekrar ederek...
Bu uğursuz hikâye ölümlerle yaşadığına göre, Fatih’le benim başımdan geçen hikâyenin dağdakileri de öldürülmüş olmalıdırlar. Öldürülmemişlerse, yaralanmış, sakat kalmış, hastalanmış, sağ ele geçirilmiş, işkence görmüş, uzun yıllar hapis yatmış, örgütten kaçmış, itirafçı olmuşlardır. Bazılarına da hiçbir şey olmamıştır.
Dağdakilerin başlarına bunlar gelirken, onlar da mutlaka askerleri, korucuları, köylüleri öldürmüş, eziyet etmiş, yaralamış, sakat bırakmışlardır.
Bu arada o dağdakilerden boşalan yeri, yenileri dolduruyor. Onlar da başkalarının ve kendilerinin kanlarını dökmeye devam ediyorlar. 30 yıldır değişmeden süren de işte bu.
Nesiller gelip geçiyor.
Bundan tam 17 yıl önce Cizre-Nusaybin yolunda üzerimize kalaşnikoflarını doğrultan küçük genç kızlar muhtemelen PKK’nın kurulduğu yıllarda doğmuşlardı. Bugün dağda olan Kürt gençleri de bizim kaçırıldığımız 90’lı yıllarda dünyaya geldiler.
O günlerde Bagok, Cehennem Deresi ve Gabar’daki silahlı ve yasadışı Kürt gençleri, sanılmasın ki küçük kazanımlar uğruna ölmeyi ve öldürmeyi göze almışlardı. Ödemeye razı oldukları maksimum bedel, yani hayatları karşılığında azamisini istiyorlardı. “Kürt kimliğine eşit statü tanınması”, bu maksimumun alt sınırıydı. Bugün de öyledir.
“Dağdakiler”, siyasallaşmış bir Kürt kimliğinin inşasında, bunu tanımlamak bakımından merkezi bir öğe olarak sabitlenmişlerdir. Barışçı, demokratik ya da siyasi, adına ne derseniz deyin, Kürt sorununa silahsız bir çözümü gözeten herhangi bir süreçte Kürt hareketinin “silahsızlanması”, yani dağdakilerin düze inmesi, bu Kürt kimliği ile yüzleşmeyi ıskalayan herhangi bir “genel af” yaklaşımı ile sağlanamayacaktır.
Hikâye aynı ve bu hakikatler baki... Ama çağ değiştirdik bu arada.
17 yıl önce dağda yanımda “çağrı cihazı” vardı. Şimdi 17 yaşındaki bir çocuğa sorsanız ne olduğunu bilmez. “Cep bilgisayarı” (organizer) için de öyledir... Fihrist, saat ve ajanda niyetine kullanılan, azami 128 kb kapasiteli bir alet idi. Şimdi hatırlayan var mı?
Dağdakilerden biri maaşımı merak etmiş, ben de “50 milyon” demiştim. Bugün kime ne ifade ediyor?
Bölgenin topografyası bile değiştirilmek üzere. Cehennem Deresi denen o büyüleyici doğa parçası yakında Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak.
O bölgenin vaziyeti hep aynı kalsın, hiç değişmesin diye yaşatılan kanlı hikâyeler her gün kendini tekrar ettikçe, bugüne dair soruların cevaplarını yıllar önce yaşadıklarımda arayanlara başımdan geçenleri o gün bu gündür biteviye anlatmaktan artık yorulduğumu hissediyorum. Oysa tersi olmalıydı, 1995’teki o hadise tıpkı çağrı cihazı gibi unutulmalıydı

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız