İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Neden? Neden? Neden?

Neden? Neden? Neden?

15 Mart 2012 Perşembe, 09:17

Ahmet HAKAN /Hürriyet

Dersim’i dilinizden düşürmüyorsunuz.

- Tek parti diktasına çakıyorsunuz.
- 27 Mayıs’ı lanetliyorsunuz.
- Menderes için gözyaşı döküyorsunuz.
- 12 Eylül’le hesaplaşıyorsunuz.
- 28 Şubat defterini asla kapatmıyorsunuz.
- Türban zulmünü hiç unutmuyorsunuz.
Ama iş Sivas’a gelince...
Susup kalıyorsunuz.
Tamam, ağzınızı doldurarak konuşmayın.
Tamam, hançere patlatmayın.
Şöyle cılız mı cılız bir fısıltıyla da olsa dudaklarınızdan “Sivas yangını”na dair bir çift kelam çıksın, yeter.
Ama çıkmıyor.
Neden?
* * *
- Neden Dersim için yeryüzünün en etkili nutuklarını atıyorsunuz da, sıra Sivas’taki zamanaşımına gelince milletimiz için hayırlı olması temennisinden başka bir dilekte bulunmuyorsunuz?
- Neden dönemin ihmalkâr devlet yöneticilerini hedef alan açıklamalar yapıyorsunuz da, “yak ulan yak” diyen anlayışla inceden de olsa bir hesaplaşma içine girmeyi aklınızın ucundan bile geçirmiyorsunuz?
- Neden kendinize ait mağduriyetler konusunda her türlü yasal düzenlemeyi yapmak için çaba sarf ediyorsunuz da, Sivas’ı dumana bulayanların suçlarını “insanlığa karşı işlenen suçlar” kapmasına almak için herhangi bir düzenleme yapmıyorsunuz?
- Neden türbanlının uğradığı zulümler karşısında her daim içleniyorsunuz da, yakılmış Alevi cesetleri karşısında bu denli duyarsızlaşabiliyorsunuz?
Neden? Neden? Neden?

Adem ve Hamit için

MİLAT gazetesini yayın hayatına başladığı günden beri yakından izliyorum.
Saadet Partisi, HAS Parti ve AK Parti’nin hinterlandında yayın yapıyor.
Ama hiçbirine de teslim olmuyor.
Bu açıdan hayli ilgi çekici...
* * *
Milat gazetesinden iki gazeteci arkadaşımız Adem Erköse ile Hamit Coşkun, Suriye’de haber peşinde koşuyorlardı.
Meslektaşlarımızdan dört gündür haber alınamıyor.
Çalışma arkadaşları ve yakınları, yaşamlarından endişe ediyorlar.
Endişe haksız değil: Suriye koşulları ortada...
Şu anda en büyük dileğimiz iki arkadaşımızın da sağ salim Türkiye’ye dönmeleri...
Meslek kuruluşları harekete geçmeli. Türk Dışişleri atağa kalkmalı. Uluslararası kuruluşlar devreye girmeli.
Suriye yönetimi her açıdan sıkıştırılmalı. Kısacası gün, haykırma günüdür.

Nedim ile Ahmet arasındaki 7 fark

- Nedim Şener yüreklere sesleniyor, Ahmet Şık yürekli sesleniyor.
- Nedim Şener ilahi adalete inanıyor, Ahmet Şık diyalektiğe inanıyor.
- Nedim Şener utandırarak hesaplaşmak istiyor, Ahmet Şık diklenerek hesaplaşmak istiyor.
- Nedim Şener gözyaşlarını saklamıyor, Ahmet Şık öfkesini saklamıyor.
- Nedim Şener artık kendini haberlere vurmak istiyor, Ahmet Şık artık kendini kitaplara vurmak istiyor.
- Nedim Şener hapiste bıraktıklarının öykülerini anlatıyor, Ahmet Şık hapiste bıraktıkları için isyan ediyor.
- Nedim Şener 375 günlük hapisten bir derviş gibi çıkıyor, Ahmet Şık 375 günlük hapisten bilenmiş bir devrimci gibi çıkıyor.

Bir Kürt düğününden kıymetli izlenimler

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, oğlu Heval’in düğün törenine davet etti.
Ben de davete icabet ettim.
İyi ki de etmişim.
Ankara’da 5 yıldızlı bir otelin salonunda yapılan düğün töreninde pek kıymetli izlenimler edindim.
Paylaşmadan geçemeyeceğim:
- Salona girdim, bir baktım: CHP’li Adnan Keskin orada... Kafamı arkaya çevirdim, CHP’li Eşref Erdem’i gördüm. Yan tarafta AK Partili İhsan Arslan vardı. Siyasi çekişmelerin acayip sertleştiği bir ortamda ilk bakışta fark ettiğim bu insani yakınlaşma çok hoşuma gitti.
- Bir ara “nikâh şahidi olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek gelecek” diye bir söylenti yayıldı. Fakat söylenti olarak kaldı. Keşke söylenti doğru çıksaydı.
- “Beş yıldızlı otel” falan dediğime bakmayın: Şatafat falan yoktu düğünde... Benzerleriyle kıyaslandığında “mütevazı” bile denilebilir. Hele törenin Kürtçe ağıtlarla başlaması, ortamı bir hayli ağırlaştırdı.
- Bir ara sahneye Rojda adlı bir sanatçı çıktı. Kürtçe söyleyen şarkıcıları takip ederim ama Rojda’yı daha önce hiç dinlememiştim. Muhteşem bir sesi var. Etkileyici. Kendisi için “küçük dev kadın” diyebilirim.
- Protokol masası BDP’nin önemli isimlerine ayrılmıştı: Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Leyla Zana, Hasip Kaplan, Şerafettin Elçi o masadaydı. Talabani’nin Türkiye Temsilcisi de protokol masasında yerini almıştı. Biraz ilerideki masada Altan Tan’ı gördüm. Yanında türbanlı eşi vardı.
- Halay da çekildi. Altan Tan halayı başlatan isim oldu. Ahmet Türk arada sırada dayanamayıp halaya katıldı.
- BDP’li politikacılar düğün töreninin gözdeleriydi. Davetliler onlarla fotoğraf çektirmek için yarıştılar. Sırrı Süreyya Önder’in popülaritesine laf yok.
- Nikâhı Çankaya Belediyesi’nden bir görevli kıydı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bizde çocuk için alt limit, üst limit yok. Size bırakıyoruz” diyerek Başbakan’a esprili bir gönderme yaptı.
- Salondaki renklilik ve çeşitlilik etkileyiciydi. Salondaki başörtülü kadın sayısındaki fazlalık dikkat çekici noktadaydı.

Beyazıt’tan açık özür

ÖNÜNÜ arkasını iyice incelemeden lafa dalmanın “utanmak” gibi bir bedeli olur.
Ben bu bedeli ödedim.
Olay şu: Beyazıt Öztürk’ün, Cem Yılmaz’ın düğününe davet edilmediği için sitem ettiğini yazmış, ardından da “gönül koymak gizli bir iştir” türü afili olmasına özen gösterdiğim bir laf etmiştim.
Beyazıt aradı, dedi ki: “Sitem, gönül koyma falan söz konusu bile değil. Tamamen mavraydı. Seyretseydin mavra olduğunu anlardın”.
Ardından da yaptıkları geyiğin tüm ayrıntılarını anlattı. Utandım tabii... Beyazıt “Bir daha böyle şeyler yazmadan önce beni ara” dediğinde...
“Tamam, tamam... Ezme” dedim, diyebildim.

Tahrip gücü yüksek saatli bir bomba gibi

CENGİZ Çandar’ın köşe yazısında okudum.
Çandar, “Okuduğum en etkili tweet” diyerek yayınlamış mesajı.
Mesaj şu:
“Alevi yakarsanız zamanaşımından...
Ermeni öldürürseniz delil yetersizliğinden...
Kürt öldürürseniz kahramanlıktan...
Cezasız kurtulursunuz”.
* * *
İşte budur.
Bin mitingden, bin eylemden, bin yasadan, bin nutuktan, bin ağıttan, bin gösteriden, bin köşe yazısından, bin kitaptan daha tesirli bir cümle! Scud füzesi gibi... Tahrip gücü yüksek saatli bomba gibi...
Bırakıyorsun ortaya ve tesiri dalga dalga yayılıyor. Üstelik “konvansiyonel medya”yla işi olmadığı için de alabildiğine kontrolsüz ve alabildiğine serazat.
İşte görüyorsunuz: Hem Cengiz Çandar’ı, hem beni avucunun içine alabiliyor.
Ne diyelim?
Yaşasın sosyal medya! Yaşasın özgürlük!

Bir İdris Naim Şahin başyapıtı daha

HER defasında “daha iyisi olamaz” diyorum ama oluyor.
İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin, her demecinde el yükseltmeye devam ediyor.
Verdiği her son demeç, “başyapıt” unvanını hak ediyor.
* * *
Son başyapıta gelelim.
İdris Naim Bey, Samsun’un Çarşamba ilçesinde katıldığı bir akşam yemeğinde yaptığı konuşmada aynen şöyle dedi:
“Ülkemiz güzel... İnsanımız güzel... Bazı ufak tefek sıkıntılar var. Onlara siz kafanızı takmayın”.
Yenisi ortaya çıkana kadar şimdilik en iyisi bu...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız