Parlamento üyeleri için de eğitim şart!

13 Mart 2012 Salı, 07:55

Selahattin Duman /VATAN

Meclis’in Milli Eğitim Komisyonu’nda önceki gün yaşananlar Cem Yılmaz’ın ünlü reklam repliğini bir kez daha dilimize doladı.. Demokrasiye yaşatılan bu olaylardan sonra eğitimin kimler için öncelikli ihtiyaç olduğu da görüldü..

Tarih: 11 Mart..

Yer: Parlamentonun Eğitim Komisyonu.. Konu eğitim sisteminde yeni düzenleme..

Gündem: Altı günde altı maddesi görüşülüp oylanan yasanın diğer yirmi bir maddesinin görüşülmesi..

Sonuç: Yirmi altı dakikada görüşülüp, oylanan yirmi bir maddenin kabulü..

Yorum: İleri demokrasinin zaferi..


***


Tarihi günden notlarımız şöyle..

Ampul Partisi’nin vekilleri kahvaltıda buluşup, aralarında kavilleştiler.. Komisyon görüşmelerine topluca katılıp, muhalefeti orada bitirmeye karar verdiler..

Sabah namazı için erken kalktıklarından doğal olarak kahvaltıyı da erken yapıyorlar..

Bu sayede sabah uykusuna doyamayan muhalif vekillere karşı “erken organize olma” avantajı kazanıyorlar..

Faydasını da gördüler.. Komisyona gelen Altı Kazık ve Kafa Tokuşturanlar partileriden vekiller baktılar ki içerisi iktidar vekilleri ile dolmuş..

Oturulacak bütün yerler “Ampul Partisi” vekillerince doldurulmuş..

Artık “Komisyon işgâl edilmiştir..” itirazı işe yaramıyor.. İktidar cevabı yetiştiriyor: “Erken gelen oturur..”

ARTÇI ŞOKLAR

Bu arada görülüyor ki komisyonda muhalif üyelere ayrılan sandalyeler de iktidarın vekillerince tutulmuş.. Başkan uyarınca milletvekilleri o sandalyeleri boşaltıyor..

Gafil avlanmanın şokundaki muhalif vekilleri ile iktidarın vekilleri arasındaki atışmalar böylece başlıyor..

“Bütün arkadaşlarımız oturmadıkça biz de oturmayız..”

“Oturun işte.. Boşalttık sandalyelerinizi..”

“Bu bir işgâldir..”

“Bir gün önce sizin yaptığınız neydi?”

“Söz istiyorum.. Usul hakkında konuşacağım..”

İkinci şoklanmanın yaşanma anı, muhalif vekillerin “Tutmayın beni, konuşacağım..” deyip kürsüye hamle ettikleri zamandır..

Aaaa! O da ne? Kürsünün önünü de Ampul Partili vekiller tutmuş.. Üstelik sayıları kırktan fazla..

Futbol maçlarındaki frikik atışı öncesinin bildik barajı adeta.. Top geçer adam geçmez, durumu..

Lakin karşı tarafa pres yapması beklenen Hakan Şükür barajda yok..

Barajı aşıp, kürsüye ulaşmak için hamle yapan muhalif vekiller çok kararlıydı..

Onların önünde iman dolu göğüsleri ile çelikten duvar oluşturan iktidar vekilleri daha da kararlıydı..

Taraflar kaçınılmaz olarak birbirine girdi ve Eğitim Komisyonu’nun çalışmaları da resmen başlamış oldu..

İlk fireyi muhalefet verdi..

Tansiyonu fırlayan Altı Kazık Partisi’nden Tolga Çandar ambulansla hastaneye götürülünce çalışmalara devam edemedi..

Hemen ardından, arkadaşı Engin Özkoç aldığı yumruk ve tekme darbeleri sonucunda fenalaştığı için geçici olarak dışarıya çıkarıldı..


***


Bu esnada Komisyon Başkanı Nabi Avcı, yaşanan mücadeleden hiç etkilenmeden yasanın maddelerini hızlı hızlı okuyordu..

Altı Kazık Partisi’nden Akif Hamzaçebi’nin fırlattığı iddia edilen seloteyp bantının tankı, Başkan’ın mübarek başını teğet geçti..

Başkan, ileride kurulacak bir “Demokrasi Müzesi’nde..” teşhir edilmek üzere sakladığı dört yüz gram ağırlığındaki demir tankı daha sonra medyaya gösterecekti..

Ampul Partisi’nden Fikri Işık “O tankı Akif Bey fırlattı.. Benim de başımı teğet geçti..” diyerek kendi başının da önemini vurguladı..

DÜŞENE VURUN!

On yedinci madde okunurken Ampul Partisi’nden Zeyit Aslan, o madde üzerine konuşmak isteyen muhalif vekil Engin Özkoç’un ümüğünü iki eliyle kavradı..

Amaç soluğunu keserek muhalefet amaçlı konuşmasını önlemeye çalışmaktı..

Altı Kazık Partisi’nden Engin Özkoç da onu kravatından yakaladı.. Çekiştirerek düğümünü sıkıştırdı..

Soluğu kesilen Sayın Aslan bu yüzden ifade özgürlüğünden yoksun kaldı..

Bu sırada Kafa Tokuşturanlar Partisi’nden Özcan Yeniçeri boğazlaşmanın kızışma yüzünden meydana geldiğini düşündü..

Ve aşırı ısınmayı engellemek için üzerlerine, elindeki pet şişeden su dökmek istedi.. Lakin acemiliğinin kurbanı oldu..

Şişeyi boğazlaşan vekillere doğru savururken, içindeki su kendi partisinden Mehmet Şandır Bey’in üstüne geldi.. Demokrasi lekelendi..

Mehmet Şandır suyu atanları tespit için Ampul Partili vekillerin arasına daldı..

O sırada bir vekilin “Mehmet Abi’yi bırakın.. Diğerlerine odaklanın” diye bağırması üzerine beterinden kurtuldu..

Muhaliflerden Nur Serter ise arbede sırasında kapıya sıkışınca fanalaştı.. Sayın vekilin içeri girerken mi yoksa kaçmaya çalışırken mi sıkıştığı anlaşılamadı..

Yere düşen bir başka muhalif vekil tepiklendi..

İktidardan Zülfü Demirbağ “düşene vurulmaz..” ilkesini tersine çevirirken yeni dönemin en yaratıcı vekili seçildi..

Öte yandan kendilerini kavgaya fazlaca kaptıran Ampul Partili vekiller, kürsüden sık sık “Ellerinizi kaldırın, madde oylanıyor..” diye uyarıldılar..

Hem sümsük, tokat sallamak hem de ellerini kaldırmak durumunda kalan vekillerin bunu eksiksiz başardıkları görüldü..

Yirmi altı dakikada görüşülen yirmi bir maddenin hiç biri oylamaya takılmadı..


***


Komisyon çalışmaları bitti ama gerginlik dışarıda da devam ediyordu..

Altı Kazık Partisi yöneticisi Muharrem İnce “Yere düşmüş bir arkadaşımıza tekme atan bir ş....siz vardı..” diye konuşunca kullandığı bu yakışıksız sözler nedeniyle iktidar vekillerince kınandı..

Altı Kazık Partisi’nden Engin Altay iktidar mensuplarının çok sert oynadığını söyledi:

“Bir anda dört beş kişi üzerime çullandı.. Kendimi yere atarak kurtardım.. Ama tekmelediler, yerlerde süründürdüler.. Onlar beni sürüklerken komisyon başkanı oylama yaptı..”

Bu iddialar üzerine Komisyon Başkanı Nabi Avcı “Nezaketli..” olduklarını ve görüşmelerin nezaket dâhilinde geçtiğini söyledi..

Sonuç olarak yine “ileri demokrasinin..” kazandığı tarihi bir oturuma tanık olduk.. Oley!