İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Kurultay tokuşmasında Baykal’ın ruh hali

Kurultay tokuşmasında Baykal’ın ruh hali

24 Şubat 2012 Cuma, 09:52

Yalçın DOĞAN /Hürriyet

“BİZ-onlar”, CHP’deki kamplaşmayı tanımlamak için bu iki sözcük yetiyor.
Genel Merkez ve muhaliflerle konuşurken, birisi kendini “biz” diye tanımlarken, diğerine “onlar” diyor. Bu iki taraf için de geçerli. Sanki düşman kardeşler.İki taraf, birbirine halkı zerre kadar ilgilendirmeyen ayrıntılarla yükleniyor. “O öyle yaptı, böyle yapsaydı, biz şöyle yapardık” gibi laf salatalarından geçilmiyor. Bu arada Türkiye almış başını bir yerlere sürükleniyor, Suriye malum, ABD-İran gerginliği kapıya dayanmış, yok, “Genel Başkan yanlış yaptı”, hayır, “muhaliflerin amacı zaten başka” gibi, kendi varlığına kasteden, yıllardır partinin yakasından düşmek bilmeyenlerin tuzaklarından kurtulamayan bir karmaşa.
Arka arkaya iki gün kurultayın anlamı ne? Bilek bükme yarışı. Ya muhaliflerin imza toplayıp tüzük martavalı arkasına saklanarak, “ben sana gösteririm” nefreti hangi particiliğe sığıyor? Hangi parti ahlakına, disiplinine, o hiç dillerden düşmeyen parti ve ülke sevdasına denk düşüyor?
Hangi tarafla konuşursanız, hepsi aynı noktada birleşiyor, “yazık vallahi”. TV’lere çıkıp kendi partisini dilim dilim doğramak yazık değil çünkü.

TÜRKİYE MODELİ

Bu dramatik tabloda Deniz Baykal nerede?
Dün çevresiyle uzun uzun konuşuyorum. CHP denildiğinde, Baykal 12 Eylül’e kadar gidiyor. CHP’nin askeri darbe sonucu kapatılması, o kapatmaya karşı direnen ilk ekipte yer almasına kadar uzanıyor. Hayatı partiyle özdeşleşmiş, iniş ve çıkışları yaşamış biri olarak, bugünü üzüntüyle izliyor. CHP’de yaşananlara duygusal bakıyor.
Çarpıcı tespitleri var Baykal’ın:
“Şu anda dünyada Türkiye Modeli denilen model, aslında CHP’nin Türkiye’ye sağladığı modeldir. Müslüman bir ülkede çağdaş hukuk, çağdaş eğitimle, Cumhuriyet devrimleriyle çağdaş bir toplum yaratan parti CHP’dir. Cumhuriyet’in bu kazanımlarıyla buraya gelinmiştir, dünyaya örnek gösterilen model budur. CHP’ye düşen bu kimliği korumak ve geliştirmektir.”
Ama, CHP yine iç kavgalarla meşgul. Fotoğrafa daha geniş açıdan bakıyor. Tüzüğün şu maddesi, birinin ve ötekinin bu lafı değil, Baykal’ı etkileyen kurultayı kurultaya tokuşturma krizi. Bu krizi CHP kendi yaratıyor. CHP’nin bu hali Baykal’ı derinden etkiliyor.

PARTİYLE SAVAŞMAK

Baykal’ın çevresinden duyduğum önemli sözü, “partimle savaşmam”.
Bir yandan geniş analizler yapacak, “partimle savaşmam” diyecek, olanları üzüntüyle izleyecek, bir yandan da Genel Merkez çağrısıyla toplanacak ilk günkü kurultaya katılmayacak, bence olmaz.
İlk gün kurultayı ıskalamak, aslında “partiyle savaşmak” anlamına gelir. Çünkü, ilk günkü kurultaya partileriyle savaşanlar katılmıyor.
Ben bu sütunda Baykal’ı onlarca kez eleştirdim, hatta Baykal’la mahkemelik bile olduk. O derece. Bu ayrı. Eski dostluk, sonra barıştık, o ayrı.

SCHMİDT-BAYKAL

Şimdi CHP’yi kanında, canında hissettiğini söyleyen Baykal’ın bu ruh halini topluma kanıtlaması gerek. Bunun yolu onun ilk günkü kurultaya katılmasından geçiyor. Partiyi on sekiz yıl yönetmiş Genel Başkanı olarak bu tartışmaların üstünde kalması gerek.
Bunun farklı örneğini geçen Aralık’ta Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) kurultayında gördüm. Orada SPD’nin onursal başkanı Helmut Schmidt yaptığı derin analizle parti içi tartışmaları değersiz kılıyor, onların üstüne çıkıyor, kendi kimliğini vuruyor.
Sıra Baykal’da.

Doğan Yurdakul’la kısa sohbet

“BEN 12 Mart darbesinde Ankara’da Mamak Askeri Cezaevi’nde kaldım, orada kırk-elli kişilik koğuşlarda kalıyorduk, hatta ara sıra saz çalanlar bile vardı. Ama, şimdi Silivri Cezaevi tam tecrit evi. Tecrit zulme dönüşmüş durumda. Bunu tek başına hapisane yönetimi mi yapıyor, yoksa başka makamların etkisi mi var, onu bilmiyorum.”
Oda TV davası sanıklarından Doğan Yurdakul sağlık sorunları nedeniyle bir yıla yaklaşan tutukluluk ardından önceki gece tahliye ediliyor. Dün bir ara kendisiyle telefonda konuşmak fırsatı buluyorum.
“Nasılsın” diye sorduğumda, önce yukarıda belirttiği hapisane koşullarını anlatıyor:
“Ben Nedim Şener ve Ahmet Şık ile kalıyordum, bir yıldır dördüncü bir kişiyi görmedik. Tam tecrit.”
Doğan Yurdakul muhtemelen bugün hastaneye yatacak. TV’de görüyorum, dışarıdan bakıldığında iyi gibi görünüyor ama kendi deyimiyle, “tahliller iyi çıkmadı”. İki ameliyat geçirecek, yürümekte zorluk çekiyor, damar sertliği ve bunun çok yönlü etkileri var.
“Teknolojiye yeniden adapte olmam gerek” derken, hapisane günlerinde bol bol kitap okuduğunu söylüyor. “Dışarı çıkmak için toplanırken baktım, yüz kitap okumuşum, yani üç günde bir kitap bitirmişim, vakit vardı.”
Önce sağlık, bugünden itibaren kendini doktorlara bırakacak. Onun ötesinde anlatacağı elbette çok şey var, oysa sağlık nedeniyle telefonda uzun tutmak yanlış. Sohbetin kısa sürmesi gerek.
İyi günlerde buluşmak umuduyla, geçmiş olsun Doğan Yurdakul.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız