İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Kurultay sürecinde CHP

Kurultay sürecinde CHP

24 Şubat 2012 Cuma, 08:45

ENVER AYSEVER /Bir Gün

Dengesi bozuk siyasal yapımızın en büyük sorunu ideolojik tariflerin doğru dürüst yapılmamış olması, taban örgütlenmesine olanak vermeyen hukuksal yapı ve elbet bundan faydalanan siyaset tacirliği!

Beğenelim beğenmeyelim CHP önemli bir siyasal kurum. Tarihi eskilere dayanıyor. Eh ömür uzun olunca da doğrular ve yanlışlar da çok oluyor. Her sorunun ardında CHP arama alışkanlığı bu günlerde mecburi hal aldı. AKP’yi eleştirmek riskli olunca, hiçbir cezai yaptırımı olmayan ana muhalefete saldırma kolaycılığı da medyanın sarıldığı sihirli çubuk!

Yandaş medya zaten öteden beri kimliği gereği biat etmiş ve suskunlaşmıştı. Liberal kardeşlere gelince öngörüleri çıkmayıp, birden işlerinden olmaya başlayınca bağırmaya başladılar. Onlara ‘günaydın’ demek lazım…

NEDEN SÜREKLİ CHP TARTIŞILIYOR?
1-Türkiye’nin meclise yansımış en büyük örgütlü muhalefeti CHP
2-Kutuplaşmış yapı, ayrıntılı biçimde siyasal kimlikler ortaya çıkarmaya engel. Siyasal İslam korkusu, laiklik kaygısı, yaşam biçimine yönelik tehditler, öteden beri kaba bir ayrım doğuruyor. Bu yüzden CHP geniş bir kitlenin sığınağı olarak algılanıyor.
3-Yüzde 10 barajı çeşitli koalisyonları partilerin kendi içinde yapmaya itiyor. CHP’de mecburen siyaset yapmak durumunda kalan büyük bir kitle bulunuyor.
4-CHP’nin sert bir milliyetçi savrulmaya yöneldiği dönemde başka arayışlara giren sosyal demokrat kişiler, CHP varken o partilerin başarılı olamadığını gördüler ve geri döndüler. CHP’nin solculaşması dışında bir seçenek olmadığına inanıyorlar.
5-Büyük sermaye ve onun izdüşümü kurumlar AKP’nin sermayeyi yönlendirmesiyle, umduklarından çok daha büyük bir yara aldılar ve bu durumu tehdit olarak görüyorlar. Merkez sağda gidecek adresleri kalmadığı için, dolaylı da olsa CHP’de siyaset yapıyorlar.
6-CHP kurucu parti olduğu için, tarihsel olarak türlü gruplarla çatışmış bir geçmişe sahip. Gündem değiştirmek isteyen iktidar, her fırsatta CHP’ye yüklenerek hem kutuplaşma yaratıyor, hem de hesabı görülmemiş bir sorun üzerinden güç tazeliyor.
7-Askerler ve CHP arasında bir yakınlık olduğu iddiası türlü davalarla gündeme geliyor. 12 Eylül’ün en ağır yarasını alan kitle partisi CHP olmasına karşın, toplumsal bellek bunu anımsamıyor. Kürt sorununda ilerici adımlar atma çabası, darbe sonrası kadrolarının veto yemiş olması kitlelerce bilinmiyor.
8-Türlü yapısal sorunlara, ideolojik savrulmalara/zaaflara karşın okur, yazar oranı, entelektüel arayışı en yüksek olan parti CHP. Hal böyle olunca kimi koltuk kavgasına yönelik, kimi siyasal tartışmalar eksik olmuyor.
9-CHP yenileşme, değişme ve dönüşme çabası sarf ederken yanlış verilerle yola çıkıyor. Kolaycı çözümler arıyor.

Hal böyle olunca sürekli bir iç çekişme ortamı doğuyor.

Bu ve benzeri gerekçeler, veriler çoğaltılabilir. Hemen tamamı haklıdır. CHP’yi Atatürk’ün partisi gören ve atılan her adımın buna ihanet olacağına düşünen büyük bir milliyetçi/batıcı/laik/Türk/Sünni kitle olduğu gibi, artık bu yolla bir milim ilerlenemeyeceğini düşünen, hatta liberal bir çizgide olmayı bile yeğleyen bir kitlenin olduğunu da biliyoruz. Bayağı, pragmatik telaş içinde olanlarsa çabası.

TÜZÜK KURULTAYI NE ANLAMA GELİYOR?
Genel başkanların iki dudağına sıkışan siyaset, demokratik arayışları, yöntemleri gülünç kılmakta. Bilinen söylemle; artık milletvekili olmak için kişinin seçim çevresinde olmasına gerek yok. Ankara’da, genel başkanlara yakın yerlerde görünür olmak ve ‘Ağam, paşam, önderim, devletlüm’ türü söylemlerle alkış tutmak yeterli sayılıyor. Bu kimi siyasal bünyelerde geçerli olmakla birlikte, büyük oranda sosyal demokrat, sosyalist ve ulusalcı çevrelerde başarı getirmiyor. Başka bir deyişle halkın katılımı olmayan yapılar; milliyetçi, İslamcı, liberal sağ partiler bu yöntemden rahatsızlık duymazken, öteki siyasal partiler bu noktada sorun yaşıyor.

12 Eylül darbesinin ardından gelişen ve aşılamayan olağanüstü siyasal iklim, bugün dipdiri ve üstelik daha otoriterleşerek durmakta. İki kutuplu dünyanın yıkılması ardından doğan yapı partilerin demokratik ve özgür olması yerine bir sığınak işlevi görmesine neden oldu. Korku havasını iyi sezen dönemin CHP yöneticileri, hızla Kürt sorununda yol almaktan vazgeçtiler ve hazır seçmeni olan ulusalcı söylemi geliştirdiler. Bozulan denge her daim hazır yüzde yirmi oy demekti. Bu ortamda katılımcı demokrasiye, parti içi yarışmaya gerek yoktu elbet.

Neresinden baksanız sorunlu olan derin devlet, karanlık güçler, toplum mühendisleri birlikteliği, gün geldi bir infazla CHP başkanını koltuğundan indirdi. O güne dek sus pus olan çevreler, bir yanıyla Baykal’ın gidişini talih olarak görüp, timsah gözyaşı dökerek yasak savdılar. Yepyeni bir süreç doğmuş, belki iktidar olma olanağı gelmişti. Tedirgin edici ve kaygan siyasal süreç ideolojik bir yenileşme tartışmasına olanak vermedi. Ardı ardına gelen seçimler soluk almadan pratik çözümler bulma zorunluluğu doğurdu ve öz yine gözden kaçtı.

Bu kurultay ertelenmiş bir tartışma adına fırsat olarak algılanırsa anlamlıdır. Ya demokratik siyasetin önü açılacak ve geniş kitlelerin katılımı için olanak sağlanacak ya da aynı tas aynı hamam devam etmek adına vaziyet idare edilecek. Ayrıca bu kurultay bir anahtar işlevi görme adına önemli. Yapılan tüm hatalara, sıkıntı yaratan milletvekili tercihlerine karşın, artık bir ideolojik/siyasal tartışma zemini doğması adına kullanmak mümkün bu kurultayı.

Unutmamak gerekir ki hem CHP haziran ayında seçimli bir olağan kurultay toplayacak, hem de Türkiye ardı ardına yerel yönetim seçimleri, cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçim yaşayacaktır. CHP’nin temsil edeceği kitle ve takınacağı tutum siyasal yelpazenin biçimlenmesi adına önemlidir

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız