İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Balyoz’un muvazzaf subayları için emeklilik pazarlığı yapılıyor

Balyoz’un muvazzaf subayları için emeklilik pazarlığı yapılıyor

18 Şubat 2012 Cumartesi, 09:16

Can Ataklı /VATAN

Balyoz davası nedeniyle tutuklanan pek çok subay cezaevinde birinci yıllarını doldurdu. Subay ailelerinin sessiz desteği ısrarla sürüyor.

Silivri’de ailelerin kurduğu çadırlar “buraya daha çok tutuklu gelecek, bu nedenle binayı büyütmek zorundayız, inşaat yapacağız” denilerek kaldırılmıştı.

Ama aileler Silivri nöbeti tutmaya devam ediyor.

Balyoz’da eski kuvvet komutanları ve orgenerallerin yanı sıra 30’u aşkın muvazzaf general de sanık durumunda.

Bu komutanlar bir yıldır hapiste ama rütbeleri henüz sökülmedi, sadece terfi alamadılar, açıkta bekliyorlar.

Şimdi yazacaklarım “şiddetli dedikodu” niteliğindedir. Doğrulatma şansım pek yok ama, birçok kaynaktan “isim vermeme” kaydıyla duyduğum bir gelişmeyi anlatmak istiyorum.

Balyoz davası bir tür “darbe planı” olarak sunulsa da, hemen her ülkenin genelkurmay başkanlığında yapılan, “beklenmedik gelişmelere karşısında neler yapılması gerektiğini” kapsayan bir plan semineri aslında.

Daha önce de yazmıştım, mahkeme bu planın bir darbe olup olmadığını anlamak için çabalıyor. Oysa NATO ülkelerinin askeri yetkililerinden kurulacak bir “Bilirkişi heyeti” planı inceleyebilir ve darbe planı olup olmadığına karar verebilir.

Mahkeme bunu yapmıyor. Ancak “sanıklar” bir yıldır iddianameyi “delik deşik” ettiler. Bu konu kamuoyunun pek bilgisinde değil.

İddialara göre Balyoz davası iddianamesinde 1542 hata bulunmuş. Tarih, isim, yer hataları çok fazla. Belge olarak sunulan birçok yazışmanın sonradan oluşturulduğu iddiaları zaten çok vahim.

İktidar, davanın açılmasından herhalde çok memnun ama seyrinden o kadar da memnun değil. Çünkü bir süre sonra dava tamamen çökebilir.

Aslına bakarsanız sanıklar için çoktan tahliye verilebilirdi.

Sorun şu; tahliyeler olursa muvazzaf subaylar görevlerine geri dönecek.

İşte korkutan bu.

Söylendiğine göre Genelkurmay’la gizli bir pazarlık sürüyormuş. Deniyormuş ki, “tahliyelerden önce muvazzaf subaylar emekli edilsin. Böylelikle kimse görevine dönemesin.”

Genelkurmay’ın ise buna çok sıcak bakmadığı belirtiliyor. Yani iktidar karşısında baş eğmiş bir görüntü veren ve özellikle asker çevrelerden büyük tepki alan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Balyoz’un muvazzaf sanıklarının emekli edilmesine karşı çıkıyormuş.

Peki Balyoz’un muvazzaf sanıkları tahliye edilir ve görevlerine dönerse ne olur? Darbe yapmaya mı kalkarlar?

Olacak şey değil elbette. Ama bir yıl hapiste kaldıktan sonra görevlerinin başına dönen üst rütbeli komutanların tekrar yetkili hale gelmesi iktidarı ister istemez ürkütüyor.

Elbette darbe yapamazlar ama tekrar yetkilerine sahip bir durumda görevlerinin sonuna kadar onları kontrol edebilmek, onlara baş eğdirebilmek zorlaşır.

Ayrıca bir yıl hapiste kalmış generallerin, gerek Yüksek Askeri Şûra’da gerekse başka önemli toplantılarda iktidar mensuplarıyla bir araya gelecek olması da iktidarın karizmasında hasar yaratır.

Bunlar, dedikodu olsa da hiç de mantıksız değil. Balyoz sanıkları sırf bu yüzden hâlâ içerde yatıyor olabilir.


*****


Biz onu Genelkurmay Başkanı sanıyorduk, meğer o orduya sızmış bir teröristmiş

İlker Başbuğ hakkındaki iddianame aklı başında herkesin vicdanını sızlatacak cinsten.

Çok ilginç bir hukuk anlayışımız var. Genelkurmay Başkanı’nın, devletin diğer üst yetkililerinin önünde, kamuoyundan hiç saklanmayan ve hatta kimisi televizyonlardan canlı olarak yayınlanan neredeyse tüm konuşmaları “suç kanıtı” olarak iddinameye girmiş.

O zaman en azından sonrak gerek; “Başbuğ görevinin başındayken bunlar bilinmiyor muydu? Madem bu sözler suçmuş, o halde bu konuşmalara tanık olan Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve diğerleri görevlerini ihmal etmiş olmuyorlar mı?”

Hepsini geçelim, iddianamenin en komik cümlesi “Başbuğ’un Ergenekon adına orduya sızmış bir yönetici olduğu.”

“Sızmak” nasıl oluyor? Askerlik yaşamına taa Kuleli Askeri Lisesi’nden başlayan, Harp Okulu’nu ve Harp Akademisi’ni bitiren, orgeneralliğe kadar gelip sonunda Genelkurmay Başkanı olan bir kişi için nasıl “sızdı” tanımı kullanılabilir?

Ama fark etmiyor. Komik de olsa bu tür iddianamelerle yüzlerce kişi hapiste, sevdiklerinden ayrı, özgürlüklerini tadamadan ömür tüketiyor.


*****


Şu “kâğıt parçası” konusu

Askeri örselemekle demokrasi ve hukuk savaşı verdiğini iddia eden koronun diline doladıklarından biri, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un Dursun Çiçek’in yazdığı ileri sürülen “İrtica ile mücadele eylem planı” için “kâğıt parçası” demesi.

Daha olay ilk ortaya çıktığında da yazmıştım, Başbuğ’a burada büyük haksızlık yapılıyor.

Sadece haksızlık da değil, alay ediyorlar, bu söz üzerinden aşağılıyorlar. Bu nasıl vicdandır, bu nasıl ahlâktır, anlamak zor.

Evet, Başbuğ “kâğıt parçası” dedi ama, AKP’lilerin, yandaş ve yalakalarının atladığı bir kelime daha var. Başbuğ’un konuşmasını bir daha dinleyin. “Arkadaşlar, bu hukuki olarak bir kâğıt parçasıdır” diyor Başbuğ. Çünkü bu sözlerin sarfedildiği tarihte, Dursun Çiçek imzalı belge bir fotokopiydi. Yani hukuken geçerliliği yoktu. Daha sonra ortaya “gerçek imzalı” bir belge çıktı. Ama bu sefer de altındaki 400 sayfa ortadan kaybolmuştu.

Başbuğ “gerçek imzalı belgenin” ortaya çıkmasından sonra böyle bir söz söylemedi ki. İkincisi, yine Başbuğ’un “boru” sözü de alayla anılıyor. Yandaş ve yalakalar o görüntüleri tekrar incelesinler. Başbuğ basın toplantısında bir LAW silahı gösteriyor ve gülerek “Korkmayın, boş bu, LAW silahı bu haliyle sadece borudur” diyor.

Tamam, intikam duyguları içinde Başbuğ’u ve birçok subayı tepe tepe yargılıyormuş gibi yapın, ama biraz da vicdan lütfen.


*****


Bekliyoruz!..

“Supermodel of Denmark” yarışmasını kazanarak mankenliğe başlayan Tülin Şahin, “Topmodel Nasıl Olunur?” adlı bir kitap yazmış. Yalakalık yarışını kazanarak köşe sahibi olan yandaşlardan da “Konu Mankeni Nasıl Olunur?” kitabını bekliyoruz artık!


*****


Bu ne hassasiyet

İktidardan habersiz MİT Müsteşarı’nı şüpheli sıfatıyla ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya önce bu dosyadan alınmıştı şimdi de hakkında soruşturma yapılıyor. Adalet Bakanı “çok adil” davranarak soruşturma iznini verdi. Gerekçe, savcının gizlilik taşıyan bilgileri medyaya sızdırmasıymış.

Eğer savcı belgeleri medyaya sızdırdıysa elbette hakkında soruşturma yapılacak ve suçu sabit görülürse cezalandırılacaktır.

Ancak 4 yıldır süren başka davalarda ifade tutanakları sorgulanan kişiler kapıdan çıkar çıkmaz medyaya veriliyordu, neden hiçbir savcı için bu tür bir soruşturma açılmadı?

Ya gazetelerinde “yasak olmasına rağmen” bu gizli olması gereken soruşturma belgelerini çarşaf çarşaf yayınlayanların şimdi “Olur mu ama böyle, gizli belgeler nasıl sızdırılır” diye feryat etmelerine ne demeli?

“Yetmezci çocuklar” hâlâ yetmedi mi?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız