İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Yargı bağımsız diyenlerin sefaleti

Yargı bağımsız diyenlerin sefaleti

11 Ekim 2011 Salı, 07:06

Can Ataklı /VATAN

İktidar ve yandaşlarının “Yeni Türkiye” dedikleri sistemin bazı kodları var. Örneğin “Konu yargıya intikal etti” sözünün asıl anlatmak istediği şu:

“Bu konuyla baş etme, bizi kızdıran birinin burnunu sürtme işini yargıya havale ediyoruz.”

Sonuç olarak yıllar süren davalar, tutukluluklar. Cabası ise karalama, aşağılama, itibarsızlaştırma.

Tutuklu milletvekillerinin bir türlü serbest bırakılmamasının sadece yargının kararı olmadığını, iktidarın işaret vermesi halinde tutukluluk halinin kalkacağını, ısrarla ve inanarak yazıyorum.

Buna karşı hep “Yargı bağımsız değil mi, iktidar nasıl olur da yargıya müdahale eder, talimat verir?” deniyor.

Tamam, o kadar kabaca söylemiyorum zaten, durumu saptıyorum.

Daha önce yazdığımı bir kere daha tekrarlayayım.

Yandaşlara soruyorum, milletvekillerinin tutukluluk halinin devam etmesinde sadece hâkimlerin yetkilerini kullandığına inanıyor musunuz? Bunu gözümün içine bakarak, sesinizi titretmeden, gözlerinizi kırpıştırmadan söyleyebilir misiniz?

Söyleyemiyorlar. Kaç kişiye sordum bir bilseniz. Ama “resmi konuşmalarda” duyduğumuz tek şey “Yargıya müdahale etmeyi hiç aklımıza getirmedik, getirmeyiz de, burası demokratik bir hukuk devleti.”

Gerçi aynı isimler 12 Eylül 2010’da “halkın rızası ile” yargıyı tamamen hükümetlerin kontrolüne bırakırken de ne büyük bir demokrasi hizmeti yapıldığını söylüyorlardı, o da başka.

Peki, hakkımda suçlama bile yapılabileceğini bilerek nasıl oluyor da “Yargı bu konuda bağımsız değil” diyebiliyorum?

Söyleyeyim. Tutuklu milletvekilleri konusunda “hükümet nasıl karışırmış” diyenler, her nasılsa KCK operasyonlarının hükümet tarafından yapıldığını söylemekten çekinmiyorlar da ondan.

KCK operasyonları başladığından bu yana, AKP’li olmayan ama yandaşlıkta da sınır tanımayan kalemşörlerin yazdıklarını, ekranlarda söylediklerini hatırlayın.

“Bir tarafta çözüme giderken KCK operasyonları ile yapılmak istenen nedir, hükümet neden çözüm yolunu tıkayacak adımlar atıyor?”

Bu ve benzeri cümlelerle KCK operasyonlarını eleştiriyor yandaşlar.

Bir karar vermeleri gerek. Yargı hükümetin talebi ve siyaseti doğrultusunda mı harekete geçiyor yoksa yasalar ve hukukun emrettiği şekilde mi çalışıyor?

Savcılar, tamamen kendi inisiyatifleriyle mi KCK soruşturması açtılar yoksa bunda iktidarın payı var mı?

Evet yandaşlar, lütfen samimi, dürüst ve mantıklı bir cevap verin.

Ergenekon, Balyoz, OdaTV ve benzerleri tamamen yasalara ve hukuka uygun olarak hiçbir baskı altında kalmadan yargı tarafından soruşturuluyorsa KCK davasında neden hükümet sorumlu tutuluyor?

Bir cevap lütfen.


*****


CANIMI SIKAN ŞEYLER

Habertürk’te ego ağır bastı

Günlerdir Habertürk’ün çıplak kadın sırtındaki bıçak fotoğrafı tartışılıyor.

Gazetecilik ilkeleri açısından eleştiri getiren hatta bir yere kadar bunu mazur görenlerin yanı sıra fotoğrafı fırsat bilip Habertürk’e ve Genel Yayın Müdürü’ne ahlâk, nezaket ve vicdan sınırlarını aşarak saldıranlar da.

Açıkçası çok uzun yıllar yazı işleri toplantılarına katılmış ve çoğunu yönetmiş biri olarak, fotoğrafın yayınlanmasındaki ana fikri tahmin ettiğim için “İyi niyetle de olsa bu fotoğrafın yayınlanması yanlıştır.

Nitekim tepkiler de bunu gösteriyor” diyerek şu öneride bulunmuştum:

Habertürk tüm ekibini toplayıp bir fotoğraf çeksin, bunu sürmanşete koysun ve altına özür diliyoruz yazsın.

Böylelikle hem bu olaya bakıştaki gazetecilik kaygısı ortaya konmuş hem de yapılan bir hatadan dolayı erdemli davranılmış olacaktı.

Ancak Habertürk’ün ve Genel Yayın Müdürü’nün egosu ağır bastı, özür dilemeye yürekleri yetmedi. Tam tersine, o fotoğraf çok etkili biçimde savunuldu.

Sonuç şudur: Habertürk, inanarak yapmış olsa da bir hatayı düzeltmek yerine, durumu fırsat bilenlerin ateşli oklarını üzerine çekti. Gereksiz ve anlamsız bir medya savaşı başlattı.

36 yıllık meslek yaşamımda şunu gördüm: Daha büyük olan saldırıya uğradığında hep kaybediyor.

Ne yazık ki Habertürk’ün egosu yüzünden bir grup yandaş gazeteci kahramanlık taslayacak.


*****


DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

KCK operasyonları sürdükçe PKK eylemleri azalıyor

Terör örgütünün şehir kolu olduğu gerekçesiyle aralarında BDP’li yöneticilerin de olduğu yüzlerce kişi KCK davası adı altında tutuklanırken, dikkat çekici bir gelişmeyi daha görüyoruz.

Operasyonlar başladığından bu yana gerek Güneydoğu’da gerekse başka bölgelerde PKK sokak hareketleri çok ciddi ölçüde azaldı.

İster yargı bağımsız davrandı ister iktidarın talimatıyla başlatıldı deyin, KCK operasyonları ile sokak hareketlerinin belinin kırılması terörle mücadelede önemli bir adım.

Bu elbette terörde geçici bir gerileme olarak görülebilir, örgütün toparlanması ve kent kadrolarına yeni liderler getirmesi büyük olasılıktır. Ancak bu süre içinde, temel sorunun çözümü için olumlu adımlar atılabilirse, hem KCK operasyonlarına devam etme gereği kalmaz hem de herkesi tehdit eden sokak hareketleri tamamen bitebilir.


*****


GİTTİM GÖRDÜM

Yaşam günlüğü

Yazılarımda yeni bir köşe açmak istiyorum. “Tatil günlüğü” başlıklı yazılarımın pek çok ilgi gördüğünü fark ettim.

Her zaman tatil yazısı olmuyor tabii. Ama günlük yaşamımızla ilgili ayrıntı gibi görünse de hayatımızı kolaylaştıran birçok unsur pek yazılmıyor.

Ya da gelişigüzel yazıyoruz.

Gittiğimiz bir lokanta, bir eğlence yeri, bir müze, bir alışveriş merkezi, bir sinema, tiyatro, yollar, trafik, sosyal yaşam kesitleri gibi.

Kimi yazarlar “yediğini içtiğini yazanlar var” diye bunları küçümsüyor, kimileri daha da ileri gidip aşağılamaya bile kalkıyor. Oysa bana göre bu tür yazılar çok önemli. Sosyal hayatın gelişmesi için çok yararlı. Bir pazar gününü nerede nasıl geçireceğini, canı güzel bir yemek istediğinde nereye gideceğini bilemeyen, çocuklarıyla birlikte nerede hangi aktivitelere katılabileceğini kestiremeyen, toplumda yaşam kurallarını bilmediği için komik duruma düşen, bazen mahcup olan o kadar çok ki.

Bir lokantadan, bir parktan, bir tiyatrodan söz etmek, bazen görgü kurallarını hatırlatmak, kimi zaman kent yaşamı, trafik, yaşamın akışını olumsuz etkileyen kentsel bozuklukları yazmak neden yanlış olsun?

Bu yeni köşede işte bunlardan söz edeceğim.

Her gün, hem işim gereği hem de özel merakımdan ötürü başta İstanbul olmak üzere, gittiğim her yeri hiç üşenmeden ve yorulmadan gezerim, gözlemler yapar notlar alırım. Bunları paylaşacağım sizlerle.

Asla davet üzerine bir lokanta, bir mağaza, bir mekân ya da herhangi bir başka etkinliğe katılarak yazmayacağım bu yazıları.

Tamamen bana ve hatta tesadüfe kalmış.

Bu hafta başlarım artık.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız