İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Başbakan Erdoğan, yan yana fotoğraf çektirelim

Başbakan Erdoğan, yan yana fotoğraf çektirelim

20 Eylül 2011 Salı, 07:05

Oray Eğin/AKŞAM

Birleşmiş Milletler
Yakın zamana kadar İsrail'de hayatında Türkiye'ye adımını atmamış birini bulmak zordu. Yüzlerce farklı ırktan oluşan İsrail toplumunda Türk kökenli Yahudilerin sayısı da azımsanmayacak derecede fazla. Ama İsraillilerin sık sık Türkiye'ye gelmelerinin tarihsel kökenden çok, bulundukları coğrafyada hissettikleri yakınlıkla ilgiliydi
Ortadoğu'nun karanlığına hapsolmuş ve kendi şartlarıyla varolmaya çalışan İsrail için Türkiye yakınlarında ittifak yapacağı tek ülkeydi. Bir Batı ülkesi, bir demokrasiydi.
Bir de yakın, bir buçuk saatte Tel Aviv'den Antalya'ya gelmek mümkün. Türkiye, komşularıyla (Yunanistan dahil) kavgalı olduğu yıllarda bile İsrail'le ilişkilerini aksatmadı.
Bugünse hem devletler birbiriyle didişiyor hem de halklarda bariz bir nefret, hadi daha hafif söyleyeyim, bir tahammül edememe hali var.
Türkiye'de toplumsal itiraz her ne kadar 'Yahudilere değil İsrail devletine' diye özetlense de İsrail'de böylesi bir 'ince ayrım' yok. İsrailliler tatil planlarından Türkiye'yi çıkardıkları gibi Türklerin imajının da hiç iyi olmadığı aşikar.
Aslında bu tansiyon bana 1999 depremi öncesi Türk-Yunan ilişkilerini hatırlatıyor.
İnternet'in ilk yıllarında irc kanallarında Yunan sohbet odalarını basıp kendi kendimize uydurduğumuz Türk faşisti kimliğiyle ortalığa ırkçı mesajlar atardık; sırf eğlencesine. Bazen birimiz de 'barışçı Türk' rolünü oynar, uzlaşmacı mesajlar verirdik.
O yıllardan aklımda epey kült sohbetler kaldı, ama genel olarak suyun karşı tarafında sağduyunun baskın olduğunu anladım: 'Halklar iyidir, devletler kötü' diyordu sonradan arkadaş da olduğumuz bir Atinalı. Birbirine bu kadar benzeyen, hatta anadilinde ortak kelimeler, mutfağında ortak yemekler bulunan iki halkın didişmesinin mantıklı bir açıklaması olamazdı zaten...
Nitekim bu sahte gerginlik de 1999'da iki ülkede yaşanan depremlerde iki milletin bütünleşmesiyle son buldu.
Adapazarı depreminde Türkiye'ye en büyük yardımı yapanlardan biri de İsrail'di. Zaten tarih boyunca Yahudilerle ilişkiler konusunda Türkiye'nin karnesi Batı Avrupa'ya oranla çok daha temiz...
Bugün yaşanan gerginliğin de devletler arasında bir olası çatışma olduğunu, hatta hiçbir gerçek altyapısı olmadığına inanıyorum aslında. Sonuçta Türkiye, Batı'dan tam anlamıyla kopmadığının göstergesi olarak füze kalkanının topraklarına inşasına izin veriyor: Bu İsrail'in güvenliği için çok önemli.
Onun ötesi politik.
Ortadoğu'da liderliğe oynayan bir ülkenin zaman zaman başka -Batı- devletlerinin hoşuna gitmeyecek adımlar atması anlaşılır. Bir anlamda oyunun kuralı bu.
Eğer bir inatlaşmaktan söz edilecekse İsrail'deki Netanyahu hükümetinin de çözümden uzak, izolasyoncu, dünyadan kopuk politikasından da hesap sorulmalı. İnatlaşma uğruna kendi ülkesinin kaderini tehlikeye atan taraf olduğu unutulmamalı.
Birleşmiş Milletler'de Genel Kurul toplantıları için bir dolu 'photo op' var basına dağıtılan programda; dünya liderlerini bir araya gelip fotoğraf verdikleri o anlar.
Başbakan Erdoğan bu sene ilk kez BM'ye 'güçlü ve liderlik rolüne aday Türkiye'nin' lideri olarak katılıyor. Bu çok önemli bir fırsat. Bu konum aynı zamanda bir sorumluluk da veriyor Erdoğan'a, Türkiye'ye.
İsrail'le Türkiye'nin derinde çok da problemli olmayan ilişkileri için bir depremi beklememiz gerekmiyor. Genel Kurul'da basit bir 'photo op', verilecek çok yüzeysel 'Biz zaman zaman kavga ederiz ama birbirimizi de severiz' mesajı bile pek çok şeyi düzeltecek. Bu rahatlama iki ülkenin sokağına da yansıyacak, insanlar da yeniden barışacak.
Bu adımı Türkiye'nin atması için her türlü altyapı hazır; bugün eli kuvvetli, güçlü ve olgun ağabey Türkiye. Büyüklüğü gösterme zamanı.
twitter.com/orayegin
facebook.com/oryegn

Yok birbirimizden farkımız
Pazar günkü New York Times'da gazetenin Kudüs büro şefi Ethan Bronner bugün birbirine düşman gibi görünen Türkiye ve İsrail arasındaki benzerliklerin aslında ne kadar çok olduğunu anlatıyor. Bu yazı aslında bir barış kılavuzu da olmalı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun gözünden kaçtığını sanmam ama Türk okurlar için özetlemek istiyorum:
- 2002'de Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi'yle başlayan değişimin bir benzerini 1977'de İsrail yaşadı. İki ülke de geçmişte kendilerini reddeden, inkar eden, kendilerine söz hakkı tanımayan bir elite isyan eden çoğunluğun isyanıyla bu noktaya geldi.
- 2002'de dini liderliği, Kürtleri reddeden seküler bürokrasiye isyan bir halk hareketiyle Türkiye'nin seyrini değiştirdi.
- İsrail'de 1977'de Likud'un göre gelmesinin de gerekçeleri pek farklı değildi: İsrail'de çoğunluğu eski Avrupalı, Ortadoğulu ve eski Sovyetler Birliği kökenlilerden oluşan pro-Filistin'ci eski müesses nizam yerini gurur ve onurun daha baskın olduğu milliyetçi, muhafazakar çevrelere bıraktı. Orada da yaşanan bir tür Anadolu devrimiydi.
- İki ülkede de isyan 'kurucu ideoloji'ye karşı yükseldi; ne ilginç ki Ben-Gurion'un örnek aldığı model de Mustafa Kemal Atatürk'tü.
- İki ülke de zaman içinde yer almak istedikleri dünyada yalnız kaldı: İsrail, Ortadoğu'nun tek demokrasisi olarak duvarlarını komşularına karşı yükseltti. Türkiye, 'muasır medeniyet seviyesi' olarak görüp parçası olmak istediği Avrupa Birliği'nin duvarına tosladı.
- Bugün iki ülkede dayanışmayı başka kıtalarda arıyor: İsrail 'Eski Avrupalı kafası' diye tasfiye ettiği eski elitinin yolundan Avrupa'nın yeni aktörleriyle (Polonya, Bulgaristan, Romanya) ittifak peşinde.
- Türkiye artık Mısır, Libya, Tunus gibi ülkelerde liderliğini açık açık beyan ediyor.
- İsrail'de de Türkiye'de olduğu gibi milliyetçi ve dini hassasiyetler baskın...

Hak edilmiş bir Emmy
Atlantic City'de 1920 yıllardaki içki yasağını anlatan 'Boardwalk Empire' dizisinin o kuvvetli senaryosuna, müthiş ilgi çekici oyuncu kadrosuna rağmen Emmy Ödülleri'nden beklediğini alamamasına şaşırdım.
Geçen hafta 'Boardwalk Empire' yöneticisi Terry Winter'la görüştüğümde ona televizyonda başka hangi dizileri izlediğini sordum. İlk olarak 'Mad Men' diye yanıt verdi, o sırada henüz Emmy'ler belli değildi.
'Aranızda ciddi bir rekabet var Emmy'ler için' dedim.
'Onlar da kazanırsa, biz de kazanırsak sevinirim, sonuçta o da muhteşem bir dizi' dedi. Pazar gecesi gülen 'Mad Men' oldu.
En iyi yönetmen ödülü ise 'Boardwalk'ın ilk bölümünü çeken Martin Scorsese'ye gitti. Sonuçta adı bile ödülü alması için yeterli ama pilot bölümünün nasıl çekildiğini dinleyince bu kategorinin hakkıyla ödüllendirildiğini anladım.
Scorsese tam iki ayda çekmiş dizinin ilk bölümünü. Tıpkı sinema filmi gibi yaklaşmış. Defalarca sahneleri tekrar etmiş, müthiş bir detaycılıkla çalışmış. 'Her bölümü çekseydi kuşkusuz daha uzun sürerdi ve diziyi yetiştiremezdik' diyor Winter, 'Ama Marty'le çalışmak çok iyi bir tecrübeydi. Hala her hafta arıyor, her bölümle ilgileniyor.'
'Boardwalk Empire'ın ilk bölümünün şimdiden televizyon tarihinde önemli yeri var.
Not: 'Boardwalk Empire' kadrosuyla yaptığım söyleşiyi çok yakında okuyacaksınız.



Akşam
Oray EğinGoogle
Live
Facebook
Twitter
Digg

Favorilerime Ekle
Yazdır
E-mail olarak gönder

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız