İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Böyle gelmiş... Böyle gitmesin...

Böyle gelmiş... Böyle gitmesin...

02 Eylül 2011 Cuma, 08:42

Esfender KORKMAZ/Yeni Çağ

Bayramdan sonra, AKP ve CHP’nin, yolsuzluk konusunda arbede yaşayacağı anlaşılıyor. “AKP ve Başbakanın Deniz Feneri ile ilgisi var mı” şeklindeki soruların bitmeyeceği açıktır. İstifa eden CHP Ankara il başkanının “tenzili rütbeye uğramış bir yönetici referansıyla rüşvet teklif edildi” şeklindeki tepkisi de gerek parti içinde ve gerekse kamuoyunda çok tartışılacaktır. AKP de bunun üstüne gidecektir. Bizim toplum öteden beri sürüp giden bazı yanlışların kolay kolay değişmeyeceği kanısındadır. Toplum bu kanıyı, “Böyle gelmiş, böyle gider” sözüyle özetlemiştir.
Aslında bu sözün altında bir provokasyon da gizlidir... Yani bu söz aynı zamanda “Haksızlıklar, yolsuzluklar ve yanlışlar karşısında, halkın daha çok tepki göstermesi gerekir” şeklinde gizli bir anlayışı da ifade ediyor. İktisatlılar Vakfı’nın, gerek geçen sene Mart ayında ve gerekse bu sene Temmuz ayında yaptığı kamuoyu araştırmasında, İstanbul halkının yolsuzluğu çok önemli görmediği ortaya çıkmıştır. Bunun nedenlerinden birisi, yoksulluk ve işsizliğin daha yaygın olması ve halkın kendi derdine düşmüş olmasıdır. Bir diğer nedeni, yolsuzluk yapanın yanında kâr kalması ve bu nedenle yolsuzluğun toplum tarafından içselleştirilmiş olmasıdır. Bu bağlamda bugüne kadar yapılan yolsuzluk iddiaları veya görünen yolsuzluklar, yapanın yanında kaldı. Bazı siyasiler bu yoldan kazandıklarını, siyasette başarılı olmak için harcadı. Kimseden hesap sorulmadı.
Yolsuzluk iki veya üç-beş kişi arasında kalan bir olay değildir... Yolsuzluğu yalnızca etik açıdan değerlendirmek de yeterli değildir. Yolsuzluk aynı zamanda hem ülkeye, hem de insanlara zarar getirir. Yolsuzluğa karışan işadamları, diğer işadamlarına karşı haksız rekabet yaratmış olurlar. Yolsuzluğa karışan bürokrat, hem kamu erkini kötüye kullanmış olur, hem de kamuda kaynakların yanlış dağıtılmasına ve devlet harcamalarında etkinliğin düşmesine neden olur. Yolsuzluğa karışan siyasetçi ise hem yanlış örnek olur, hem de toplumun siyasete olan güvenini zedeler. Toplum devlete ve ülkesine sahip çıkmaz. Siyasi tercihini kullanmak istemez... Veya bu tercihini yanlış kullanır. Bugüne kadar yolsuzluk yapanın, siyaseti bu paralarla finanse etmesini içine sindiremeyenler, siyaset dışında kalmayı tercih etmiştir. Bu da siyasi kadroların yozlaşmasına neden olmuştur. Elbette ki yolsuzluğun belgesi olmaz.... Minareyi çalan kılıfını hazırlar... Ancak ne yapılırsa yapılsın, hiçbir uzmanlığı olmayan, hiçbir işi olmayan siyasetten sonra köşeyi dönmüş olanların kimler olduğunu kamuoyu çok iyi biliyor. Bizim toplumun yanlışı, “Hırsız ise bizim hırsız” gibi gayriahlaki ve yozlaşmış bir yargıyı da içinde barındırmasıdır.
Öte yandan, demokrasilerde kamu kaynakları, bütçe ile mali planlarla, planlı ve programlı bir şekilde kullanılır. Bu kural, kaynakların en verimli ve en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak için konulmuştur... Anayasalarda ve yasalarda da yer alır. Bütçe ödeneklerinin, seçime bir kala seçim amaçlı, popülist amaçlı kullanılması da, kamu erkinin kötüye kullanılmasıdır. Başbakan ve hükümet, kamu erki ve devlet kavramını işlerine geldiği gibi yorumluyor. Örneğin hükümet, Telekom ve enerji gibi altyapı yatırımlarını özelleştirmekle övünüyor... Ancak özel sektörün yapması gereken lüks inşaatları da TOKİ ve KİPTAŞ’a yaptırıyor. Devlet özel sektöre rakip oluyor... Devletin yetkilerini ve imkânlarını kullanarak özel sektör için haksız rekabet yaratıyor. Özet olarak; bu işler böyle geldi, ancak böyle gitmesini önlemek de hepimizin görevidir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız