Emekçiler yoksullaşıyor

01 Eylül 2011 Perşembe, 06:18

Aydın BOLKAN/Özgür Gündem

Son bir aydan bu yana döviz, borsa, faiz üçlüsünde yaşanan ekonomik gelişmeler maaş ve ücretlerde erimeyi de beraberinde getirdi. Hükümet kamu çalışanlarına 2011 yılının ilk ayında yüzde 4, ikinci altı ayında yüzde 4 zam verirken, kamuda çalışan işçiler için yapılan toplu sözleşmelerde yüzde 4+4 olarak gerçekleşti. Dünyada yaşanan global ekonomik krizin asla uğramasının düşünülmediği Türkiye’de temmuz ve ağustos aylarında yaşanan finansal dalgalanma hem kamu hem de özel sektörde maaş ve ücretlerde ciddi bir erimeyi de beraberinde getirdi. Kamu-Sen tarafından yapılan bir araştırmada, kamuda çalışanların maaşları 2011 yılının 8 ayında altın bazında yüzde 32, euro bazında yüzde 17, dolar bazında ise yüzde 10 oranında düştü. Bu erime başta asgari ücretle çalışanlar olmak üzere özel ve kamu sektöründe tüm çalışanların alım gücünü eritti. Bir asgari ücret haziran ayında 380 dolara tekabül ederken, bugün ise ancak 340 dolar civarındadır.

Son iki ayda yaşanan ekonomik dalgalanmalar toplumun önemli bir kesimin alım gücünü düşürürken, bu dalgalanmalardan kârlı çıkanların da olduğu biliniyor. Maaş ve ücretlerin döviz ya da altınla kıyaslanmasına itiraz eden çevreler de bulunmaktadır. Fakat Türkiye’de üretilen malların dövize endeksli olduğunu biliyoruz.

Tarım sektöründe önemli maliyet oluşturan tohum ve yakıt, sanayi ürünlerinin hammadde girdilerinin dövize endeksli olduğu biliniyor. Bu anlamıyla Türkiye’de maliyetlerin ortaya çıkmasında dövizdeki dalgalanmalar önemli belirleyendir. Türkiye’nin ithalat ve ihracat rakamları incelendiğinde bunu görmek mümkün.

2011 yılının ilk yedi ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,5 artarak 64 milyar 282 milyon dolardan 77 milyar 472 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde ithalattaki artış ise yüzde 41,3 düzeyinde gerçekleşerek 99 milyar 476 milyon dolardan 140 milyar 517 milyon dolara çıktı.

Bu dönemde 21 milyar 866 milyon 325 bin dolarlık sermaye malı, 100 milyar 328 milyon 861 bin dolarlık ara malı, 17 milyar 830 milyon 343 bin dolarlık tüketim malı ithalatı oldu. Buradaki veriler incelediğinde 140 milyar dolarlık ihracatın 100 milyar dolarının ise ara mal yani üretimde kullanılan hammadde olduğunu görmekteyiz. Tüketim malları ithalatının ise yüzde 12’ler düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir.

Türkiye’de ihracatta yaşanan artışlar her ay yapılan ekonomik değerlendirmelerde ortaya konularak, ihracatta ciddi artışlar ve ihracat patlaması yaşandığı anlatılır. Fakat dış ticaret açığının her yıl gittikçe biraz daha arttığı ise hiç görülmez. 2011 yılının ilk yedi ayında dış ticaret açığı yüzde 79,1 artarak 63 milyar 45 milyon dolara ulaşırken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 64,6’dan yüzde 55,1’e geriledi.

Dış ticaret açığında yaşanan bu açığın kapatılmasının faturası yine halka çıkarılacaktır. Bu ya vergi ve zamlarla kapatılacak ya da çalışanlara daha az ücret vererek. Her iki koşulda da bunun faturası halka çıkarılacaktır.




Başa Dön Önceki Sonraki Yazdır Yorum Yaz