CHP’deki tarihi gol ve Sena Hanım’ın Voltranı

08 Ağustos 2011 Pazartesi, 07:51

Aysun KARLI/Bursa Gerçek

Mustafa Bozbey, karşısında oturan Sena Kaleli’ye aynen şöyle diyordu: “Ceyhun’ un karşı listede olması seni götürür…’ Bunu konuşmaya tanık olan sevgili editör kardeşim Melek aktardı…Bunun üzerine Sena Kaleli, öfkeyle ve hızla telefonunu çantasını alıp salondan ayrılıyordu.
O sırada Milletvekili Aykan Erdemir de, İlhan Demiröz’ün kulağına eğilip “Kongreyi terk etmeyin” uyarısı yapıyordu…
Yukarıdaki muhabbetin açılımıysa şuydu…
Daha doğrusu tarihi golün…
Kaleli’yle hep yakın diyalog içerisinde olan Ceyhun İrgil, listeler açıklandığında, Akdoğan’ın A takımında yer alıyordu… Ortalık aniden gerildi zaten.
Sonrasında İrgil’e sorduk durumu…
“Yazmayın dedim. Ama yazmışlar” dedi demesine ama tam arada kalmıştı…
“İstifa edeceğim” diye divan masasına doğru yönelirken, Irkörücü ve bazı partililer önünü kesip ikna etmeye çalıştılar…
Ceyhun İrgil tam anlamıyla ikilem yaşıyordu…
Bir partili de ‘Allahını seversen’ diye telkini sürdürüyordu…
Nitekim Akdoğan ve İrgil özel bir odaya baş başa 5 dakika kapanıp görüştü.
Sonrasında Akdoğan “30 yıllık arkadaşım. Sorun yok. Ben problem çözmek için buradayım, yaratmak için değil. Kendi aramızda hallettik” dedi demesine de doğrusu siyasetin satrancında ötekileştirmekle eleştirdiği Sena Kaleli’ye iyi gol atılmıştı…
Mesele aslında goller atılırken kalede kalecinin olmayışıydı…
Aslanhan mayası da tutmamıştı.
Önce ‘ağabey’ denilip destek verilen Erhan Sevimli yeterli sayıya ulaşamadı…
Boynu bükük çekildi. Bile bile niye bu kadar inat ederler anlamam…
Sonrasında 140 Metin Çelik, 282 Gürhan Akdoğan’ın imzasıyla oy kullanma başladı.
Kavurucu sıcakta hala tüzük geyiğine dolanan CHP’nin bu nakaratları aşması gerekli…
Hamle üstüne hamleler yapılıyordu.
Bir ara Sevimli için imza sayısı artırılsa da o 107’de kaldı. Girebilse Akdoğan’ın eli daha da rahatlamış olacaktı. Yine de başlangıç Akdoğan’ın istediği gibiydi.
Osmangazi ve Yıldırım yol haritası oldu.
Abdullah Özer’e eski Mudanya İlçe Başkanı’nın attığı ve karakolluk olan yumruğu CHP’nin eski hesaplardan kurtulamadığının resmiydi.
Turhan Tayan uzaktan seyirciydi, Kemal Ekinci herkesi öpüyordu…
Ama en büyük öpücüğü oylamanın sonunda Akdoğan attı ‘Hatalarımdan dersimi aldım’ diyerek.
Falcon iş merkezinin düğün salonundaki düğünde kim kimin kocası, kimin hocasıydı?
Sonuç için ‘Ben demiştim’ gibi ukalalık yapmayacağım… Yanılmadım.
Tabi 3 oyluk fark herkese özel mesaj.
Akdoğan için imza veren 304 delegeden ciddi fireler oldu, kongre öncesi sayı 282’ye finalde de 248’e düştü.
Sevimli, Çelik operasyonu yanlış organizasyonlarla gitmesiydi belki durum farklı da olurdu.
Nitekim yazının başında aktardığımız diyalogda, eski arkadaşına kızıp sonra salona geri dönen Sena Kaleli, seçimi demokratik bulmasa da CHP’de, bu tüzük ve delegasyon yapısıyla da manzara aynen görüldüğü gibiydi.
Üye bazında ön seçim yapılmadığı sürece delege ağalığı süregelecektir.
Sena hanım da dâhil olmak üzere burada herkes kendine oynamadı mı?
Oluşturduğu Voltran, az kalsın kazanıyordu… Önce birleştirdi, sonra ayırdı, sonra tekrar buluşturdu.
Kongreden bir gün önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in bana yaptığı açıklamaları herkesin iyi okuması gerekli.
Şimdi yeni bir dönem başladı.
Dünde gereği düşünüldü… 248’e, 245...
Daha kongre başlamadan masamıza gelip ortaya bıraktığı yanarlı dönerli meyve sepeti gibi “Siyasetin içinden ikiyüzlüleri temizleyeceksiniz” sözleriyle bence Mustafa Bozbey de çok yeni bir siyasi sürece girdi…
Yeni dönemin Bursa’dan başlayan temizlik hamlesi kurultaya kadar sürer.
Yerler mis gibi domestos kokarsa şaşırmayın... Baktınız olmadı cif’lersiniz! Olmadı üfler!
Şimdi bir sonraki hafta İzmir’i izleyelim…
Ve 6 ay sonraya... Hatalar eskisi gibi sürerse o 3 oy kapanır…
Ki bu kongrenin rövanşı mutlaka olacak…
Fakat görülen CHP resmi şu…
Bursa’da ortadan ikiye ayrılmış durumda…
Şimdi kimin kimlerle kol kola yürüyeceği önemli…