İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

'Filistin askısına assalar bu kadar acı çekmezdim'

'Filistin askısına assalar bu kadar acı çekmezdim'

26 Temmuz 2011 Salı, 07:31

Can Ataklı/Vatan

Tutuklu gazeteci arkadaşlarımızdan Müyesser Yıldız’dan bir mektup aldım. Aslına bu ikinci mektup. Birinci mektup Müyesser Yıldız’ın hapiste de olsa gazeteciliği asla bırakmadığının kanıtıydı. Son siyasi gelişmelerle ilgili yorum ve analizlerini içeriyordu.

Bu mektup ise gerçekten insanın canını yakan cinsten. Çünkü Yıldız tutuklanmadan önce Emniyet Müdürlüğü’nde yaşadığı psikolojik işkenceyi anlatıyor.

Şu cümlesi herkese yeter herhalde; “Filistin askısına çekilseydim, inanın bu kadar acı duymazdım diyorum. Maddi acılar geçer ya manevi acılar?”

Çok ilginçtir, Müyesser Yıldız’ın eşi bir emniyet müdürü. Yıldız, bugüne kadar eşinin durumu nedeniyle hiçbir şekilde polis haberi yazmadığını söylüyor ama Emniyet Teşkilatı ile çok yakın. Herkesin “yenge” diye hitap ettiği Müyesser Yıldız, eşinin görevi gereği çocuğunu bile önemli oranda yalnız yetiştirebilmiş. Sonra bir emniyet müdürünün eşi olarak “terörist” tanımlamasıyla Emniyet’e götürülüyor. “Beni bırakın, eşimin düştüğü durumu bir düşünsenize” diyor.

Peki neler yaşamış Emniyet’te Müyeser Yıldız?

Örneğin 2 numara olan yakın gözlüklerini almışlar. “Verdiğiniz belgeleri nasıl okuyacağım” demiş. Yine vermemişler. Ne zaman ki bir belge imzalaması gerekmiş “Okuyamıyorum” deyince mecburen getirmişler gözlükleri.

Altı kat üstten çağrılan bir kadın polis nezaretinde gittiği tuvaletlerde sabun ve tuvalet kâğıdı yokmuş, pislik ve kokudan durmak mümkün değilmiş.

Sıkı bir sigara tiryakisi olan Müyesser Yıldız’a hiç sigara içme izni verilmemiş. Paralarını yanına vermişler, ama dışarıdan yemek istediğinde bunu kabul etmemişler.

Ama asıl işkence gibi uygulamaların aşırı yorduktan, bitkin düşürdükten sonra yapılanlar olduğunu anlatıyor Müyesser Yıldız. “Her taraf kamera” diyor “Tuvaletlerde bile var. Akraba gibi izliyorslar sizi, yorgunluktan kafam düşmüş gözlerim kararmış, o sırada kapıdan biri giriyor bir kâğıt imzalatmak istiyor.”

Çoğunun ne olduğunu bile anlamamış o bitkin halde Yıldız ve çareyi “İtiraz hakkım saklı kalmak kaydıyla imzalıyorum” notunu düşmekte bulmuş.

Müyesser Yıldız Emniyet fotoğraflarının nasıl çekildiğini de çok merak edermiş. “İnsanlar nasıl bu kadar kötü çıkıyor?” dermiş kendi kendine. Anlatıyor. “Yine bilmem gecenin kaçı, battaniyeyi başıma geçirmiş uyumaya çalışıyorum. Polis (pislik içindesin kalk resmin çekilecek) dedi. Saç baş perişan tabii. İnanır mısınız, her pozda dilimi çıkardım. Ağzımın dolusunca beddua ettim. Hele parmak izleri alınırken çıldırdım.”

Müyesser Yıldız sağlık muayenesine her götürüldüğünde doktorun yanında polisler de kalmış Yıldız, “Bu manevi işkencedir” demiş ama para etmemiş polisler dışarı çıkmamışlar hiç.

Müyesser Yıldız mektubunun sonunda bir gözlemini de aktarıyor. Diyor ki “Soruşturmaları tamamen polis yürütüyor. Emniyette 40 soru sordular. Susma hakkımı kullandım. Sonra aynı kâğıtları Savcı Zekeriya Öz de kullandı, aynı soruları sordu. Yani gerçek iddia makamı polis.”

Ve işte Müyesser Yıldız bunları anlattıktan sonra “Filistkin askısına çekseler bu kadar acı çekmezdim” diyor.

Tabii Yıldız’ın gördüğü manevi işkence, son yıllarda tutuklanan hemen herkesin başına gelenleri yansıtıyor. Evet belki fiziki işkence çok azaldı, her şey telefon dinlemeler ve teknik takiple yapılıyor. Ama insan onuruyla oynamak belli ki eskisinden de beter biçimde devam ediyor.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız