İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

CHP demokratik direnişinde sonuna kadar gitmeli

CHP demokratik direnişinde sonuna kadar gitmeli

04 Temmuz 2011 Pazartesi, 09:17

Can Ataklı/VATAN

Sevgili okurlar; geçen haftayı yemin kriziyle geçirdik. Hemen söyleyeyim ki CHP’nin tutumunu destekliyorum. Tamamen iktidar dayatmasıyla ve kara propagandalarla tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasına karşı mutlaka bir tavır konmalıydı. CHP bunu yapmıştır. İktidarın durumu istismar etmesi, CHP’yi köşeye sıkıştırdığını düşünmesi bu durumu değiştirmez. CHP’ye oy verenlerin de aksi tepkisi olduğunu sanmıyorum.

MHP’nin durumu

Elbette yemin etmeme tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasına karşı yapılacak tek eylem değildir. Ama CHP bunu tercih etmiştir, hesabını da yapmıştır mutlaka. Oysa MHP’nin tutumu çok garip. “Hiçbir şey yapmamak” herhalde bir tavır olamaz. MHP nedense tutuklu milletvekilline sahip çıkmamayı tercih etti. Bunda sanırım AKP’nin bir baskın seçime gitmesi halinde barajı aşamama ihtimalinin yarattığı korku egemen oluyor.

CHP’den MHP’ye giden oylar

Hafta içinde bana gelen mesajlardan anladığım kadarıyla seçimlerde CHP’den MHP’ye giden oyların hiç de azımsanmayacak ölçüde olduğu izlenimini edindim. CHP’den MHP’ye MHP’nin barajı aşamama tehdidi nedeniyle oy kayması olmuştu. Şimdi görülüyor ki, bu amaçla “aileden bir kişi” formülüyle MHP’ye oy verenler çok pişman durumda. Galiba bundan sonraki ilk seçimde hiçbir CHP’li böyle bir kaygı taşıyarak MHP’ye oy vermeyecektir.

CHP eylemine öfke

CHP’nin Meclis’e gelerek ama yemin etmeyerek yaptığı demokratik eylem iktidar kanadını ve yandaşları çok kızdırdı. Hiçbir demokratik kural tanımayan ve bir “seçim zaferi sarhoşluğu” içinde “bana ne senden, ben yolumda yürürüm, Meclis’i de çalıştırırım” diyen iktidar tam bir popülist propaganda yapıyor. Bu tavır bir süreliğine oyunu zaten AKP’ye vermiş olanları coşturur ama AKP bir süre sonra iktidar olamama tehlikesiyle karşılaşır.

30 yıl sonra uyanan ruh

Şurası açık ki 12 Eylül askeri darbesinden bu yana ilk kez parlamentoda bu kadar çaplı bir demokratik eylem sergileniyor. Belki kamuoyunun bir bölümündeki şaşkınlığının altında yatan da budur. Çünkü 12 Eylül zihniyetiyle direnme, protesto etme, tavır koyma gibi özelliklerini yitiren toplum şimdi CHP’nin etkili eylemiyle şaşkınlığa düşmüş durumda. Eylemsizlikten gelenler en küçük eylemde bile anlamsız bir reflesks gösteriyor.

CHP’nin etkilenmemesi gerek

Yıllar sonra ilk kez bir demokratik direniş yapmaya cesaret eden CHP’nin bu tavrını bozmaması, demokrasimizin geleceği açısından çok önemlidir. 9 yıldır ülkeyi dikensiz gül bahçesindeymiş gibi sorunsuz yöneten iktidar, ilk kez karşısına çıkan bu direnişle bir süre sonra ne yapacağını bilemez hale gelebilir. Evet iktidar Başbakan’ın söylediği gibi sanki hiçbir şey yokmuş gibi yola devam edebilir. Ama yolun sonu beklediği gibi olmayabilir.

Milletvekillerini düşürebilirler

İlk söylendiğinde pek ilgi görmeyen bir görüşün AKP içinde yaygınlaştığı ileri sürülüyor. O da CHP ve BDP’lilerin milletvekilliklerini düşürmek. Şöyle olacak. AKP, Meclis Başkanı seçildikten hemen sonra Meclis’i tatil etme yerine çalışma kararı alacak ve komisyonları oluşturacak. CHP bu süreçte yemin etmezse Meclis çalışmalarına da katılamayacak. 5 iş günü oturuma katılmayan milletvekilinin vekilliği düşecek.

Meclis kararı gerekli

5 oturuma katılmayan milletvekillerinin vekilliği düşer ancak bunun için Meclis kararı gerekli. İşte AKP kulislerinde “Düşürelim de görsünler günlerini” diyenler olduğu belirtiliyor. AKP’liler böyle bir durumda CHP’lilerin bir seçimi göze alamayacaklarını ya da en azından içlerinde çatlama olacağını ve bazı CHP’lilerin partilerinden ayrılarak Meclis’e geleceğini tahmin ediyorlar. CHP grubuna bakıldığında bu görüş mantıklı görünüyor.

Öyle olmayabilir

Ancak, CHP her ne kadar parçalı gibi bir görüntü verse de, ilk kez başlatılan böylesine bir demokratik direnişin farklı görünen kesimleri dağıtmak yerine daha da yakınlaştırması ihtimali bana göre daha yüksektir. Sonuçlarını iyi hesaplarsa AKP’nin milletvekili düşürme operasyonuna karşı CHP’nin bu demokratik direnişi çok daha etkili hale gelebilir ve bu kez halkın da yoğun desteğini arkasına alabilir. AKP bu durumdan çok zarar görür.

Seçime gitme planı

Eğer 5 gün maddesi uygulanır ve CHP- BDP milletvekillerinin vekillikleri düşürülürse Meclis’te 160’a yakın sandaye boşalır. Bu durumda anayasa gereği ara seçime gidilir. Anayasaya göre boşalan milletvekilleri için ara seçim yapılır, bu seçim bir yasama döneminde bir kere olabilir ve seçimden 30 ay sonra yapılır. Ancak üye tam sayısının yüzde 5’i boşalmışsa 30 ay şartı aranmaz ve üç ay içinde seçime gidilir. AKP bunu hesaplıyor.

AKP 367’yi bulur

Eğer 160 milletvekili için 3 ay içinde bir ara seçim yapılırsa bu bütün illerde seçim anlamına gelir. Yani bir tür mini genel seçim. Ve son seçimlerde alınan oranlar aynen gerçekleşirse AKP 160 milletvekilinin yarısını alır. Böylelikle 400’ün üzerinde milletvekili ile AKP tek başına anayasayı dilediği gibi yazabileceği güce kavuşur. Muhalefet ise Meclis’te hiçbir etkisi kalmayacak biçimde küçülmüş hale gelir. Peki bu olur mu?

CHP bunu bilmiyor mu?

Yemin krizinin varacağı böyle bir sonucu herhalde CHP’nin bilmemesi mümkün değil. Ancak, CHP direnişini sürdürür ve yapılacak ara seçimlere katılmayacağını açıklarsa ne olur? CHP’nin hiç katılmadığı bir ara seçimde 160 milletvekilinin 100’den fazlasını AKP alır, MHP birkaç vekil kazanır, gerisi de BDP’ye gider. Ara seçimde baraj olmayacağı için BDP bu seçimlere kendi listesiyle girer ve şimdikinden daha fazla milletvekili çıkarabilir.

İşte bu kötü olur

Demokrasiye sadece sözde inananlar için böylesi bir parlamento üstünlüğü çok hoş bir şeymiş gibi gelebilir. Buna karşı, ana muhalefet partisinin Meclis’te hiç temsil edilmemesi, demokrasinin de katledilmesidir ki, dünya da bunu asla kabul etmeyeceği gibi AKP iktidarı meşruiyetini kaybeder. Böylelikle AKP yüzde 50 oy aldığı halde uyguladığı dayatmacı ve gerginliği tercih eden politikanın altında kalarak ezilir. Aldığı oy miktarının önemi kalmaz.

Uçuk gibi gelebilir

Bu yazıyı okuyan birçok kişi “Uçuk bir senaryo olmuş” diyebilir. Özellikle AKP’nin bu seçimde aldığı yüzde 50 oyu adeta kutsallaştırarak “milli irade” nutukları atanların tepkisini de çekebilir. Ama demokrasi ve hukuk, bir açıdan da böyle bir şey. Demokratik direniş toplumların geleneğinde olmasa bile evrensel anlamda bir değer taşıdığı için bir gün gelir bırakın yüzde 50 oy, yüzde 90 oy bile hiçbir şey ifade etmeyebilir.

Demokratik isyan kütürü

Bu yazdıklarım, son günlerin modası olan “itidal çağrılarına” veya güya “uzlaşmacı tavırlarına” pek uymuyor. Bunu biliyorum. Ama şunu da söylemeliyim, 12 Eylül nesli farkında olmayabilir ama bizim yaşımızda olanların köklü bir demokrasi, demokratik direniş, karşı koyma, eleştirme, haksızlığa isyan kültürü var. Artık yeni neslin de bu uyuşukluğu üstünden atması, demokrasinin kurallarını iyi bilmesi gerekiyor.

CHP yılmamalı

Bu açıdan bakınca CHP’nin başlattığı demokratik direnişi, bedeli ne olursa olsun sonuna kadar götürmesi gerekir. Türkiye “oy çokluğu fetişizminden” kurtulmak ve gerçekten ileri demokrasiye geçmek zorundadır. Bu uğurda bir dönem sıkıntı çekilebilir, zorluklar yaşanabilir ve hatta bugün yaşadığımız zulme biraz daha boyun eğilebilir. Ama aydınlık Türkiye’ye çıkışın en iyi yollarından biri demokratik kültürü sonuna kadar yaşamak ve yaşatmaktır.
Hepinize iyi haftalar dilerim...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız