İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kılıçdaroğlu'na bu kadar yüklenmek hak mı?

Kılıçdaroğlu'na bu kadar yüklenmek hak mı?

02 Temmuz 2011 Cumartesi, 08:56

ORAL ÇALIŞLAR

Bu krizi 'bir Ergenekon krizi' olarak sunmak da haklı ve doğru olabilir mi? Bu kriz asıl olarak eski Türkiye'nin sisteminden devralınmış bir kriz.


CHP, sorunların çözümünde de tıkanmasında da rol oynayabilecek önemli bir parti. Geçmiş yıllarda, birçok sorunu kilitledi ve Türkiye’nin demokratikleşmesine zarar verdi.
CHP, Kılıçdaroğlu ile yeni bir döneme başladı. Bu bir başlangıç, nereye doğru evrileceğini şimdiden kestirmek kolay değil. 20 yıldır, katı devletçi ve militarizmle ittifak üzerinden siyaset geliştiren bir partinin yeni döneme, tamamen yeni bir parti olarak başlaması düşünülebilir mi? CHP, eskiyle yeninin iç içe geçtiği bir dönemi yaşıyor. Böyle olması da çok doğal. CHP, Ergenekon sanıklarından bazılarını aday gösterek, eski CHP’nin bir bölümünü Meclis’e taşıdı. Süheyl Batumlar, Nur Serterler de geçmiş CHP’nin bonusu olarak yönetimde yer aldılar. Bu yönden yapılacak eleştirilerin bir anlamı olduğu kesin. Bu açıdan yapılacak eleştiriler haklı da olacaktır.

Ergenekon krizi mi?

Gelelim son krize: Ergenekon sanıklarını aday göstermek tabii ki siyasi hataydı. Tamam, ancak henüz hüküm giymemiş bir sanığın milletvekili seçilmesi halinde onun Meclis’e girmesini savunmak ve bunun için mücadele etmek yalnızca Ergenekon’a hizmet olarak görülebilir mi?
Bu krizi ‘bir Ergenekon krizi’ olarak sunmak da haklı ve doğru olabilir mi? Bu kriz asıl olarak eski Türkiye’nin sisteminden devralınmış bir kriz. Yalnızca Ergenekon davası sanıkları değil KCK davası sanıkları da Meclis’e giremediler. Bu yüzden sorunu Ergenekon krizi gibi sunmak meseleyi tam olarak açıklamaya yetmez. Bu gelişmeler karşısında hükümetin, Başbakan’ın yapması gereken şeyler yok mu? Hatip Dicle düşünceleri nedeniyle ağır bir ceza aldı. Terörle Mücadele Yasası gibi tam anlamıyla geçmiş Türkiye’nin mirası olan bir yasa maddesiyle mahkûm edildi. Başbakan, Dicle’nin durumuna ilişkin değerlendirmesinde, “Benim durumuma benzemiyor” dedi. İkisi de düşünceleri nedeniyle mahkûm olmuşlardı. Hatip Dicle, cezasını yattı tıpkı Başbakan gibi. Şu anda mahkûm değil tutuklu.
CHP yarın Meclis’e girebilir, peki bu kriz biter mi? Bu krizin bitmesi için seçmenin yüzde 50’sinin desteğini almış Başbakan’ın harekete geçmesi gerekmez mi? Ona hiç sorumluluk düşmüyor mu? Kılıçdaroğlu, bu gerginlik içinde diyalog kapılarını açık bıraktığını söyledi. Başbakan ise “Ben hâkimlere emir mi vereceğim?” dedi. Tabii ki yargıya kimse müdahale etmemeli. Ancak şurası bir gerçek ki, seçilmiş milletvekilleri bugünkü yasalara uyarak seçildiler. Oy verenler, hapistekilerin de içinde bulunduğu listelere destek verdiler. Onların kendilerini temsil etmelerini istediklerini ifade etmiş oldular.

Bağımsız vekiller

Doğru olanı Meclis’in onların durumuna çözüm bulması. CHP’nin yemin etmeyi ertelemesini de bu şekilde anlamak yararlı olur. Tabii daha önemli ve çözümü sıkıntılı olanı tahliye olamayan bağımsız milletvekillerinin durumu. Onlar, bir anlamda ‘Kürt sorunu’nu temsilen seçildiler. Kürtlerin önemli bir çoğunluğu onları Meclis’te görmek istiyor. Meclis’i bir çözüm yolu olarak benimsediğini ifade etmiş oluyor. Bu durum bölgedeki toplumsal gerginliği azaltabilmek, dağın karşısına Meclis’i koymak açısından ve çözüm için bir imkân olarak da kabul edilebilir.
CHP ile AK Parti’nin temel konularda uzlaşması ve çözüm üretmesi gerekiyor. CHP’nin içinden bir kesim böyle bir uzlaşmayı dinamitlemek ve gerginliği tırmandırmak istiyor. Eski CHP, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına direniyor. Bu durumda asıl hedef olarak Kılıçdaroğlu’nu almak acaba bu farklılıkta kimin işine yarar? Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki bir CHP mi çözüme daha yakın durur, yoksa Baykalcıların CHP’si mi? Bu konuyu AK Parti’nin de düşünmesinde ve stratejisini ona göre çizmesinde yarar bulunuyor.
Çözüm iradesi daha çok Başbakan’ın inisiyatifinde. Uzlaşmacı bir dil, CHP içindeki olumlu kanadın da etkisinin yaygınlaşmasına yardımcı olabilir. Böyle bir gelişme ise Türkiye’nin önündeki zor engelleri aşmak konusunda daha elverişli bir ortam yaratabilir.
Kılıçdaroğlu ve ekibini eleştirelim. Ergenekon davasıyla bağını eleştirelim. Ancak, onu Ergenekon davasının parçası gibi görmeyi ve özdeşleştirmeyi doğru bulmadığım gibi sorunların çözümü açısından da böyle tanımlanmasını da zararlı buluyorum.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız